Makedonya'da "tekkeler şehri" olarak nitelendirilen Kırçova'da, Osmanlı dönemine ait dört tekke bugün hala ayakta.

Halvet-i Hayati Baba Tekkesi postnişini Ali Fuat Selimoski (77), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 18. yüzyılda Makedonya'ya geldiği rivayet edilen Hayatiyye kolunun kurucusu Pir Mehmet Hayati'nin Kırçova'da 3-4 ay kaldığını ve o dönemde şehirdeki caminin hocası Ahmet Fitos ile tanıştığını anlattı.

Cami hocasının tarikata katılmayı kabul ederek camiyi tekkeye dönüştürdüğünü söyleyen Selimoski, o günden bugüne tekkenin 30 postnişini olduğunu, bunların altısının Selimoski ailesinden geldiğini ifade etti.

Selimoski, tekkenin halen aktif olduğunu ve her perşembe akşamı zikir çekildiğini aktararak, "Ayrıca namazların ardından da zikir çekiliyor. Tekkenin en önemli geleneklerinden biri kılınan teheccüd namazı." dedi.

Tekkedeki ramazana özel geleneklere de değinen Selimoski, ramazan aylarında her teravih namazından sonra zikir çekildiğini, ayrıca ramazan boyunca her perşembe akşamı teravih namazından sonra mukabele okunduğunu kaydetti.

TEKKEDE İFTAR 

Ali Fuat Selimoski'nin oğlu Ercan Selimoski de ramazan aylarında tekkede iftarlar düzenlendiklerini belirterek, "Ayrıca Kadir Gecesi'ne özel olarak sahur veriyoruz. Gece yarısından sonra Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okuyoruz. Programın ardından da birlikte sahur yapıyor, sabah namazını kılıyoruz." diye konuştu.

Şeyh Selim Tekkesi'nin ise 1720 yılında kurulan bir tekke olduğunu anlatan Selimoski, üç kardeşin üç farklı şehirde (Radoviş, Kırçova ve Struga) kurdukları tekkelerle tarikatı tüm ülkeye yaymayı amaçladığını ifade etti.

SAAT KULESİ BAKIMSIZLIKTAN YIKILDI 

İliryalılar döneminde "Uskana", Bizans döneminde "Kitsavis", ardından da "Katin Grad" olarak da anılan Kırçova, 1385 yılında Lala Şahin Paşa tarafından fethedilmiş ve şehre Müslüman Türkler yerleştirilmişti. İlk yıllarda şehrin demografik yapısında büyük değişiklikler gözlenmezken, ilerleyen yıllarda Halveti ve Bektaşi tarikatlarının etkisiyle şehirdeki Müslüman nüfusunda artış kaydedilmişti.

Arnavut asıllı Osmanlı yazarı Şemseddin Sami'nin ilk Türkçe ansiklopedi olarak da kabul edilen Kamus-ül Alam isimli eserine göre, Kırçova'da Osmanlı döneminde 5 cami, 5 tekke, 1 rüştiye, 1 ilkokul, 1 medrese, 1 saat kulesi ve 1 kilise bulunuyordu.

Şehrin merkezindeki kalenin yakınındaki çarşıda bulunan saat kulesi yıllar içinde bakımsızlıktan yıkıldığı belirtiliyor.