Osmanlı saray fotoğrafçısı padişahları anlattı
23 yıl boyunca Osmanlı’da saray fotoğrafçılığı yapan Febüs Efendi’nin padişahlarla ilgili bilgiler paylaştığı bir röportajı ortaya çıktı. Röportajda “II. Abdülhamid için bir kere saraya gittim. Sultan Vahdettin profilden çektirirdi. Halife Abdülmecid Efendi uzun uzadıya poz verirdi' dediği görülüyor.

Oluşturma Tarihi: 2018-06-21 09:58:19

Güncelleme Tarihi: 2018-06-21 09:58:19

Osmanlı Devleti'nde sarayın 23 yıl fotoğrafçılığını yapan Febüs Efendi'nin (Bogos Tarkulyan) röportajını günyüzüne çıkartan Ümit Yüksel, Osmanlı'nın son dönem padişahları Sultan II. Abdülhamid, Sultan Mehmet Reşad ve Sultan Vahdettin'in fotoğraf çektirirken gösterdikleri hassasiyetin detaylarını anlattı. Yüksel ‘İnsan ve Hayat Dergisi'nde yayımlanan yazıda “Fotoğraf, Osmanlı mülküne ilk defa 1842 yılında geldi. 1855 yılında Kırım Savaşı'nda çekilen fotoğrafla tanıştı. Meşrutiyetten önce İstanbul'da beş fotoğrafçı varken bu sayı Osmanlı'nın sonlarına doğru 80'e çıktı. Padişahlar ise fotoğraf çektirirken tertip, düzen, ciddiyet ve hassasiyete oldukça özen gösterirmiş” ifadelerini kullandı.

Febüs Efendi 1936 yılında yayınlanan röportajında Sultan Abdülhamid'in özel fotoğrafçılığını yaptığını ve sultanın ilk fotoğrafını nasıl çektiğini şöyle anlatmış:

“23 senede ancak bir defa onun fotoğrafını çekmek için davet edildim. O da bir mecburiyet tahtında oldu. Kendi resmiyle süslü bir nişan hediye etmesi lazım geliyordu. İşte bu nişana konmak üzere bir resim çektik. O gün Yıldız Sarayı'na gittim. Kütüphanesinin yanındaki büyük salonda makinemi kurdum. Biraz sonra hünkâr içeri girdi. Şöyle bir etrafına bakındı sonra bana hitap etti: ‘Febüs Efendi, nasıl münasip görüyorsanız öylece hazırlanın, ben şimdi geliyorum.' Çıktı, beş dakika sonra tekrar geldi. Hazırladığım koltuğa oturdu, ‘Çekerken haber veriniz' dedi.”

Osmanlı Devleti'nin son padişahı Sultan Vahdettin'in Topkapı Sarayı'nda kılıç kuşanma merasiminde fotoğrafını çeken Febüs Efendi röportajında “Kılıç kuşanma günü fotoğrafını alıyordum. ‘Müsaade buyurursanız çekiyorum' deyince birdenbire başını çevirdi, ‘Durun, yandan olsun' dedi. Her ne hikmete mebni ise daima profil resim isterdi” diye anlatmış. Ayrıca Halife Abdülmecid'in fotoğraflarını da çektiğini aktaran Febüs Efendi, son halifenin fotoğraf hassasiyetini röportajında şu şekilde özetlemiş: “Abdülmecid Han titizdi. Çok da söylerdi. Makinenin karşısında kendisine uzun uzadıya pozlar verir, şöyle mi dursam, böyle mi dursam diye sorar, düşünür ve talimat verirdi.”

SADECE NACİYE SULTANI GÖRÜNTÜLEYEBİLDİ

Osmanlı devletinde padişahların mahremiyete çok önem gösterdiklerini belirten Ümit Yüksel, saray fotoğrafçısı Febüs Efendi'nin röportajında saray kadınlarına yönelik fotoğraf açıklamasında kullandığı cümleleri ise şu şekilde aktardı:

“Ne meşrutiyetten evvel, ne de sonra saraya mensup hiçbir kadının fotoğrafını çektirmediler. Sadece Enver Paşa evlendiği gün beni çağırtmıştı. Nişantaşı'ndaki konağında paşanın sultanla birlikte resimlerini aldım.”


ATATÜRK'ÜN DE FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİ

Ermeni kökenli Boğos Tarkulyan yani Febüs Efendi, hem Osmanlı hem de erken cumhuriyet döneminin fotoğraf tarihine katkıda bulundu, özellikle portre fotoğrafçılığıyla ün yaptı. Bir dönem Atatürk'ün fotoğrafçısı olarak da çalıştı; 5 Aralık 1927'de basılan 50, 100, 500 ve 1.000 liralık banknotlarda kullanılan Atatürk fotoğraflarında onun imzası bulunuyordu. Daha önce saray fotoğrafçılığı yapan Abdullah Biraderler'in stüdyosunda bu işi öğrenen Febüs Efendi, 1890'larda sanat çevrelerinin portre fotoğraflarını çekiyordu. Febüs Efendi, 1940'da vefat etti.