İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 28 Nisan'da otogar ve çevresinde Kovid-19 önlemleri denetimi sırasında şüphelenilen 2 kişinin kaçmaya çalışması üzerine yaşanan kovalamaca sonucu R.A. ve İ.Z. yakalanmıştı. Şüphelilerden R.A'nın kaçmaya çalışırken elindeki çantayı yol kenarındaki aracın altına bırakması üzerine yapılan incelemede çanta içinde patlayıcı düzenek ele geçirilmişti.
Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, çantada yaklaşık 5 kilogram ağırlığında patlamaya hazır, 4'ü cep telefonuyla uzaktan komutalı, 2'si zaman ayarlı toplam 6 plastik patlayıcı olduğunu tespit etmişti. Olaya ilişkin geniş çalışma yürüten polis, şüphelilerin 3 kişi olduğunu tespit etmiş, diğer şüpheli Y.S., 29 Nisan gece saatlerinde Bakırköy Adliyesine giderek teslim olmuştu.
3 ZANLI TUTUKLU
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 28 Nisan'da, otogarda 5 kilo ağırlığında 6 plastik patlayıcının ele geçirilmesine ilişkin olay yerinde yakalanan R.A. ve İ.Z. ile daha sonra yakalanan Y.S., ifadeleri ardından İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.
3 şüpheli, "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan tutuklanması istemiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlik, bu şüphelilerin, "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan tutuklanmasına hükmetti.
'ÖRGÜTSEL BAĞLANTILARI VAR'
Hakimlik tarafından, PKK'nın tam kapanma öncesi yoğunluk olacağını bildikleri 15 Temmuz otogarında eylem yapmak için fırsata çevirebileceği düşüncesiyle hareket ettikleri, sırt çantalarında 6 adet bomba düzeneği olduğu, Kent karton sigara kutusu içinde PENT diye tabir edilen patlayıcı maddeler olduğunu tespit edildi. Çantadaki bombanın normal bir depoda saklanmayacağı için örgütsel bağlantılı kişilerle iletişime geçileceğini, adli kontrol hükümlerinin yetersiz olacağı belirtildi.
'COVİD- 19 OLDUĞUM İÇİN BEN GİDEMEDİM'
Sabah'tan Dilek Yaman Demir'in haberinde şüphelilerin sorgusunda itiraf ifadeleri yer aldı.
Habere göre Bakırköy adliyesine giderek teslim olan 39 yaşındaki Y.S., "Silivri Cezaevi'nde iken E.K. isimli biri koğuş arkadaşımdı. E. K. bana bir silahın bir yerden başka bir yere nakledilmesi konusunda iş olduğunu söyledi. Anlaştık. İşi aldığım dönemde COVİD-19 nedeniyle karantina altındaydım.
Ben de İ.Z.'yi arayarak durumu anlattı. 250 dolar karşılığında İ.Z. silahı alıp bana verecekti. İ.Z., bombayı görünce beni aradı. Çantayı bırakıp kaçmalarının söyledim. Bana işi paslayan arkadaşımı aradım fakat o sırada polisler kovalamaya başlamış. Ben sadece silah taşıyacaktım. Bu suçtan yargılanmak istiyorum. 250 dolara evimde bomba saklayamazdım" dedi.
'SİLAH TAŞIYACAKTIM, BOMBA ÇIKTI'
24 yaşındaki İ.Z. tekstil işçisi olarak çalıştığını, kendisini Y.S.'nin yönlendirdiğini, silah almak için gittiğinde çantada bomba düzeneği gördüğünü iddia etti. Y.S. ifadesinde, "İşi bana paslayan Y.S.'ye durumu anlattığımda polisleri gördüm. Ondan önce bana çantayı bırakıp kaçmam gerektiğini söyledi" diye konuştu. 26 yaşındaki R.A. ise, "Arkadaşım İ.Z. aradı. Y.S. korona nedeniyle evden çıkamıyordu.
Otogardan emanet gelecekmiş, gidip alsak olur mu?' diye sordu. Bende yalnız bırakmamak için İ. İle birlikte gittim. Çantayı aldı. Polisleri gördüğünde ise koşmaya başladı. Ben tesadüfen oradaydım ve bomba taşıdıklarını bilmiyordum. Bana silah bile taşınacağını söylemediler, ben böyle bir iş içinde olduğum için çok üzgünüm" dedi.