İzmir'in Menemen ilçesinde 94 yıl önce şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki Bey için vefatlarının yıl dönümünde anma töreni düzenlendi. Yıldıztepe'deki Kubilay Anıtı'nda düzenlenen törene CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ile Kubilay ailesi ve vatandaşlar katıldı. Program, çelenk konulması, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Resmi törende Topçu Üsteğmen Emre Çelik, günün anlam ve önemine yönelik bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Menemen Kaymakamı Yılmaz, anıt özel defterini imzaladı. Ardından Şehit Asteğmen Kubilay anısına yürüyüş yapıldı. Resmi tören sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şehit Asteğmen Kubilay anısına 18'inci kez koşu düzendi.
Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özel, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki'nin şehit olduğu olayı anlatarak “Devrimciler ülkelerini kurmak, ilkelerini korumak için boyun eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler. Bugün Kubilay hepimize ümit vermek, umut olmak durumdadır. Hepimizi fevkalade gururlandıran bir törene şahit olduk" dedi.
'TOPLUMSAL TABANIN OLMAYACAĞINDAN EMİNDİK'
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusundan her sene kara, hava, deniz ve harp okulundan mezun verdiğini söyleyen Özel, "Bu yıl ilk kez 3'ünün de birincisi genç kadın teğmenlerdi. Hepimizin övünerek izlediği o tören oldu, bitti. Önce sosyal medyada sonra yazılı basında trol orduları linç kampanyasına girişti. Böyle bir kampanyanın toplumsal tabanın olmayacağından emindik. Ama bunun üzerinden siyasi çıkarlara tenezzül edileceği, teğmenlerin yaptıklarının disiplinsizlik olarak gösterileceği aklımın ucundan geçmezdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı koltuğunda bugün oturan Erdoğan, bu işi 8 gün sonra bir siyaset konusu yapmaya, gencecik teğmenlerin onca emeğini çöpe atmaya, geleceğini karartmaya, küçücük bir siyasi çıkar uğruna tenezzül etti. Ama bu tenezzül aslında hangi duyguda ayrıştığımızı gösteren önemli bir ayraçtı. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum; o teğmenler 'Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz' dedi. Mustafa Kemal'in bir ordusu vardır. Mustafa Kemal'in askerleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teğmenleridir. O Mustafa Kemal'in ordusu Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış, Trikupis ve Yunan'ın ordusunu yenerek İzmir'den denize dökmüştür" ifadelerini kullandı.
'O TEĞMENLERİ SİYASET UĞRUNA FEDA EDERSENİZ MİLLET BUNU UNUTMAZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Özel, “Tam Türk Silahlı Kuvvetleri'nde disiplin kurulu toplanacakken orduda herkes 'Bu ihraçlara biz de karşıyız, Genelkurmay Başkanımız da karşı ama baskı görüyoruz' derken, buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Dönem derslerinden tam not almış kadın teğmen ve arkadaşları ordudan uzaklaştırılırsa yanlış tarafta durduğunuzu cümle aleme gösterirsiniz. Bu hatayı yaparsanız zaten yerel seçimde milletin gönlünden düşmüştünüz, bu sefer milletin gözünden düşersiniz. Milletin gözünden düşersen ne siyaseten ne insan olarak ne de ahlaken bir daha abad olmaz. Hiçbir makama gelemez. O teğmenleri, siyaset uğruna feda ederseniz, millet bunu unutmaz hesabını da bir gün sorarız" dedi.
Bakan Tekin'i eleştiren Özgür Özel, "Bugün, bu ülkeye yakışmayan Milli Eğitim Bakanlığı'nın, adında 'milli' olan bir bakanlığa yakışmayan bir Bakan Yusuf Tekin'in yaptığı proje ile çocukları 10 ay önce, Kubilay'ı şehit edenlerin bulunduğu sözde şeyhin türbesine götürdüler. Oradaki görüntüler hepimizin içini sızlattı. Bu da yetmezmiş gibi Menemen'in belediye başkanı aynı türbeyi ziyaret etti. Hem de bu törene günler kala hepimizin vicdanını sızlattı. Sonra da kalktı, geldi, törene katıldı. Menemen halkı adına bu çelengi bıraktı. O görüntüde bulunan birinin, nerede samimiyeti olduğunu Menemenlilere bırakıyorum" diye konuştu.
'SUNİ GÜNDEMLER YARATMAYA DEVAM EDİYORLAR'
"Gelecekten umudum her geçen gün biraz daha artıyor" diyen Özel, "Birileri ayakta durmak için önce geçmişte birbirlerine etmedik laf bırakmayanlarla ittifak oldular, kol kola girdiler. Birileri, 'Herkesten olur, senden cumhurbaşkanı olmaz' diyen birine değnek oldu. Koluna girdi ayakta tutmaya çalıştı. Onların üzerinden çeteler, mafya liderleri rejime sahip çıkmaya başladılar. Her geçen gün kendi acziyetlerini, milletin içinde bulunduğu durumu örtbas etmek için yeni ve suni gündemler yaratmaya devam ediyorlar. Buna karşı kararlılıkla, birlik ve beraberlik halinde özgüvenli yürüyüşümüzü hep birlikte devam ettirmek durumundayız. Suriye'de komşunun iç işlerine karıştığı, devlet dışı unsurların muhatap alındığı bir süreçte 13 yıl boyunca bir iç savaş. 5 milyona yakın Suriyeli sığınmacı, 283 şehit, 200 milyar dolar kaybın sonunda Suriye'deki zalim, otoriter bir tek adam rejiminin yıkılmasını kendi başarıları gibi göstermeye çalışıp, il kongrelerinde gezip, bunun üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne saldırıp, sanki yeniden bir güç kazanıyormuş gibi algı yönetimi yapmaya çalışan Erdoğan'a ve partisine şunu söylemek isterim; bu ülkede 283 şehidin de 200 milyar dolar gibi bugünkü sorunların tamamını çözebilecek bir kaynağın kaybedilmesinin de bunun yanında yaşanan bütün acıların, bütün zorlukların sebebi de iş bilmez dış politikaydı. O yanlış sürecin sonucunda bir tek adamın çökmüş olmasından bir zafer çıkmaz" diye konuştu.
'BARIŞÇIL VE AKILCI BİR POLİTİKAYI YÖNETECEĞİZ'
Özel, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Suriye'nin geleceği için doğru yöntem Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu gibi tek adam rejimi yerine güçlü bir parlamento, tüm ülkenin vatandaşlık bağını doğru tarif eden bizdeki gibi doğru bir anayasa, bunun üzerinden tüm ülkeyi temsil eden, bir yönetim anlayışıyla Suriye'ye demokratik bir rejim gelirse, adil ve özgür seçimlerle, iktidarlar değişirse Suriye'de de kan durur. Türkiye için de en doğrusu bu olur. Bunun yerine daha 6-7 yıl önce yaptıklarını televizyonların ancak buzlayarak gösterdiği birilerinin o ülkeye egemen olması, Afganistan gibi 2 yılın sonunda kadın sesinin radyoda bile yasak olması gibi bir süreci yürütme ve yönetme potansiyeli olanlara Türkiye Cumhuriyeti Devleti kayıtsız şartsız destek verirse, yeni bir felaket olur. Biz Suriye'de demokratik bir rejimi, seçimlerle belirlenen parlamentoyu ve onun içinden belirlenecek hükümet sisteminin oluşacağı yeni bir rejimi öneriyoruz, destekliyoruz. Bundan sonra da doğruları söylemeye, 13 yıldır hep doğruları savunduğumuz gibi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten aldığımız emaneti iç politikada da dış politikada da sonuna kadar ve en iyi şekilde savunmaya devam ettiğimiz gibi tutumumuzu en doğru yerden sürdüreceğiz. Türkiye'ye daha büyük acıların ve yeni sığınmacı şoklarının gelmemesi için barışçıl ve akılcı bir politikayı yöneteceğiz. Suriyeli sığınmacıların en kısa sürede memleketlerine döneceği bir süreci hep beraber yöneteceğiz."
‘NESİLLER BOYU TOPLUM HAFIZASINDAN SİLİNMEYECEK NİTELİKTEDİR'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise " 23 Aralık 1930'da Derviş Mehmet ve bir grup gericinin Menemen'de gerçekleştirdikleri kalkışma ne yazık ki bu olayda öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki hiçbirimizin vicdanınca kabul edilemeyecek bir şekilde vahşice katledilmişlerdir. Hem cumhuriyetimize karşı sembol bir kalkışma olması hem de kahraman asker ve bekçilerimizin şehit edilmeleri nedeniyle Kubilay olayı üzerinden yıllar geçse de nesiller boyu toplum hafızasından silinmeyecek niteliktedir" diye konuştu.
DHA