Pakistan projesi dünyanın dikkatini çekti! Türkiye'nin kapısını çaldılar
Türkiye'nin MİLGEM Projesi kapsamında Pakistan Silahlı Kuvvetleri için ürettiği savaş gemileri büyük bir referans oldu. Gemilerin hem Türkiye hem de Pakistan'da yapılıyor olması dünyanın dikkatini çekti. Birçok ülke yeni projeler konusunda Türkiye'nin kapısını çaldı.

Oluşturma Tarihi: 2023-09-25 11:26:54

Güncelleme Tarihi: 2023-09-25 11:27:13

Türk savunma sanayisinin yurt dışındaki kullanıcılar için yürüttüğü deniz platformu projelerindeki başarısı beraberinde yeni ihracat fırsatları getiriyor.

Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT) ana yükleniciliğinde yürütülen Pakistan MİLGEM Projesi kapsamında Pakistan Silahlı Kuvvetleri için üretilen dört gemiden ilki olan PNS BABUR, İstanbul Tersanesi Komutanlığındaki törenle teslim edildi.

ASFAT Deniz Programları Direktörü Emre Koray Gençsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eylül 2018'de imzalanan, Mart 2019'da aktif olan projenin, 7 yıla yayıldığını ve 20 kilometre taşından oluştuğunu söyledi.

MİLGEM olarak başlayan projenin Pakistan donanmasının ihtiyaçlarına göre genişletildiğini, boyunun uzatıldığını, değişik silah sistemlerinin adapte edildiğini anlatan Gençsoy, hesaplarıyla, analizleriyle, model testleriyle her şeyin baştan yapıldığını ifade etti.

BABUR'ün Pakistan MİLGEM projesinin ilk gemisi olduğunu dile getiren Gençsoy, projenin 5. yılında olduklarını ve 15 kilometre taşını zamanında yerine getirdiklerini vurguladı. Türkiye ve Pakistan gibi kuş uçuşu yaklaşık 4 bin kilometre mesafedeki 2 ülkede inşa faaliyetlerini sürdürdüklerine değinen Gençsoy, 4 gemilik projede 2 geminin Türkiye'de, 2 geminin Pakistan'da inşa edildiğini anımsattı.

Projenin bitmesine yaklaşık 2 yıl kaldığını belirten Gençsoy, şöyle konuştu:

"Bu noktaya getirebildiğimiz için gururluyuz. Yaklaşık 108 metrelik bir gemi. 14,8 metre genişliği var. 3 bin ton civarında. Ağır silah yükü var. Denizaltı harbinden su üstü harbine, kara bombardımanından hava savunmasına kadar her türlü silah varyasyonu mevcut. Yerli ve milli unsurların dışında Pakistan donanmasının belirlediği uluslararası silahlar da bu gemilere entegre edildi. ASELSAN, HAVELSAN gibi birçok firmamız burada görev aldılar. Gemi bir gaz tribünü, 2 ana makinadan oluşan tahrik sistemine sahip. Çift şaftı var. Yaklaşık 26 knottan hızlı bir gemi. 142 Pakistanlı kardeşimiz görev yapabiliyor."

- "DENİZ PROJELERİNDEKİ EN BÜYÜK İHRACAT" TACINI KORUYOR

Pakistan MİLGEM projesinin ihracat anlamında da çok önemli olduğunu vurgulayan Gençsoy, bu öneme uygun olarak proje takvimine titizlikle uyulduğunu, özverili bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.

Projenin 2018'den Ağustos 2023'e kadar tek kalemde Türkiye'nin en büyük savunma sanayisi ihracatı olduğunu vurgulayan Gençsoy, deniz projesi olarak hala tek kalemde ülkenin en büyük ihracat projesi tacını koruduğunu belirtti. Benzer platformlara yurt dışından gösterilen ilgiye ilişkin soruya karşılık Emre Koray Gençsoy, şunları kaydetti:

"Pakistan projesine yoğun bir ilgi var. 2 ülkede yapılıyor olması, gemi platformu haricinde Pakistan donanmasına sağlayacağımız bakım, onarım tesisleri, yani gemiyi kullanırken operasyonda kalma süresini arttıracak şekilde yaptığımız altyapı yatırımlarıyla pek çok ülkenin dikkatini çekiyor. Bu konuda görüşmeler var. İyi haberler de geliyor. İnşallah çok yakında belki hep beraber bunları da duyurma şansını elde edebileceğiz. Hem burada hem orada yapıyor olmamız global düzeyde dikkati çekiyor. Yeni projeler isteyen ülkelerin bu konuda talepleri oluyor. Bundan memnunuz. Güzel bir şey yaptığımızı anlıyoruz. Pakistan tarafının da girdileri güzel. Başka ülkelere gerçek anlamda referans oluyor diyebilirim."

- MİLGEM'DEN ALINAN BAYRAK DAHA İLERİYE TAŞINDI

Gençsoy, projeyi 2 ayrı ülkede yürütmenin başlangıçta çok zor olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kardeş bir ülkede olmanın avantajı var elbette ama bambaşka bir çalışma kültürü, bambaşka sıcaklıklar, çalışma ortamları... Buna alışmak biraz zaman aldı. Burada hızlı hareket ederek aslında orada yerel bir ekip kurduk. Orada 14-15 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekibimiz bilfiil üretimin içinde. Sadece kontrol edip tamam olmuş diyen bir ekip değil. Bilfiil elleri kirleniyor, çalışıyor ve mücadele ediyorlar. Bunun katkısı çok oldu oradaki projenin ilerlemesine. Başlarda çok soru işareti vardı. 'Türkiye'de yapmak kolay, alıştığınız ortam, Pakistan öyle değil deniliyordu'. ASFAT olarak her gemiyi zamanında indirdik, çok yakın zamanda BADR gemimiz ilk liman kabul testini de başarıyla tamamladı. Bu zor ama diğer ülkeler için referans.

Bu sadece ASFAT için değil, ülkemiz için bir taç. MİLGEM'den aldığımız bir bayrak yarışı var. Çok zor zamanlarda, çok olağanüstü şartlarda yapılmış bir gemi. Biz bunu bu projelerle yurt dışına ihraç ederek taçlandırıyoruz. Yani bayrağı oradan devraldık buraya kadar taşıyoruz. Bu hedefi arkadaşlarımız çok güzel algıladılar, özümsediler. Bunun çok faydası oldu. Bu azimle çalışarak önümüze çıkan her problemi profesyonelce aştık. Biz bayrağı aldık buraya kadar taşıdık. Hedefimiz, bizden sonraki nesillerin, bu bayrağı alarak daha ötelere, daha yükseklere taşımasıdır."