Dolar

34,6559

Euro

36,3214

Altın

2.941,35

Bist

9.636,12

Patron bilim mi? Kim bu bilimin sahipleri?

'Sürdürülebilirlik' kavramının 'Yeni dünya düzeni' stratejisinin hipnotik halkalarından biri olduğunu vurgulayan Haşmet Babaoğlu, bu kavramın bir tür tehdit içerdiğini, 'ancak böyle sürdürebilirsin' demenin şık ifadesi' olduğuna dikkat çekti

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-10-11 22:25:05

Patron bilim mi? Kim bu bilimin sahipleri?

Sabah gazetesi yazarı Babaoğlu, küresel ve yerel medyada otorite olarak işaret edilen 'bilim çevreleri'nin açıklamalarında saklı duran 'bilim hegemonyası'nın artık gizlenmediğini yazdı...
'Bilim patronlarının' karşısında teslimiyet içinde olunduğuna işaret eden Babaoğlu, bunun anlaşılması gerektiğini ifade etti:

'BİLİMİN SAHİPLERİ'
Birleşmiş Milletler Küresel İletişim Sorumlusu M. Ruth Fleming "Sürdürülebilir Gelişme Toplantısı"nda demiş ki...
"Dünya şunu bilmelidir, iklim değişikliği meselesinde bilimin sahibi biziz."
Ya, bu kadar işte!

Gençliğini CIA radyosu Radio Liberty'de geçirmiş eski gazeteci Melissa Ruth Fleming'e teşekkür borçluyuz; gerçeği muazzam bir kibir ve özgüvenle yüzümüze çarpacak kadar berrak olduğu için...
Doğrusu... "Bilimin sahibi insanlıktır" gibi afyonlamalarla eğitilmiş ve bilimin patronsuzluğuna iman etmiş bizlerin böyle bir tokata ihtiyacımız vardı.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ'

Şunları da söylemiş M. Ruth Fleming...
"Google'la işbirliği yapıyoruz ve iklim konusunda favori kaynakları yeniden tasnif ediyoruz."
Yani mesela daha on beş yıl önce dünyanın en büyük iklimbilimcilerinin "yeryüzünün soğuduğunu" iddia ettikleri metinlere kolayca ulaşamayacaksınız.
Dahası... Şu anda binlerce iklimbilimcinin "iklim değişiyor ama bu yeryüzü tarihinin olağan akışı ve insan eliyle olduğuna dair geçerli bir kanıt yok" şeklindeki tezlerini belki de yakın zamanda göremez olacaksınız.

"PATRON ONLAR DEĞİL, MÜSTEHAKIZ..."

Müstehakız... Çünkü "uyanışımız" bile gölgeli, aldatıcı, parça bölük bir uyanış... Mesela fosil yakıtlar üzerinden trilyonlar kazanan şirketlerin bilimsel iddialarına inanmıyoruz.
Ama tıp endüstrisine ve onun lanse ettiği "bilim"e kalpler gönderiyoruz. Gıda endüstrisinin bilimi arkasına alan ürünleri karşısında ise çaresiz ve şaşkınız. Oysa hepsinde patron bilimin kendisi değil. Anlayacak mıyız?

Sabah

Haber Ara