Afganistan'dan da temsilci bulunan toplantıya, Afganistan'a komşu ülkeler, Çin'li ve Rus temsilciler de katıldı. Zirve'de dikkat çeken bir diğer isim ise “Türkiye'yi temsil eden” isim olarak gösterilen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek oldu.
İran İslam Cumhuriyeti insiyatifi ile gerçekleşen Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nın gündemi “Afganistan'da, Sürdürülebilir Barış ve Güvenlik” oldu. Eski Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai, Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah, Cemaat-ül İslami liderlerinden Atta Nur Muhammed ve Taliban'ın kurucu kadrosunda yer alan Abdulgani Birader'in de bulunduğu Afganistanlı çeşitli taraflardan yirmi siyasi isim katıldı.
Zirve'nin açılış konuşmasını yapan İran İslam Devrimi Rehberi Dış ilişkiler başdanışmanı ve Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri Dr. Ali Ekber Velayeti, Afganistan tarihinin, Sovyet işgalinden ABD ve NATO işgaline kadar sömürgecilere ve hegemonlara karşı halkın cesareti ve direnişiyle dolu olduğuna işaret ederek, "Afganistan halkı her zaman her türlü saldırıya ve donanımlı ordulara tepeden tırnağa direndi, Doğu'nun ve Batı'nın iradesine ve saldırganlığına karşı Afgan mücahitler direndi ve ülkelerinde direniş ve onur bayrağını yükselttiler” şeklinde konuştu.
‘Türkiye-İran ele'
Perinçek'e yakın Aydınlık gazetesi muhabirinin aktardığı bilgiye göre kurultaya ‘Türkiye temsilcisi' olarak katılan Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek şöyle konuştu:
“Türkiye ve İran bölgemizde önemli devletler. Ve Türkiye-İran beraberliği her zaman mazlum milletler adına büyük başarılara imza atmıştır. Türkiye-İran beraberliği aynı zamanda Afganistan içindir, orta Asya içindir, Asya içindir ve bütün insanlık içindir. Bu bakımdan Türkiye ile İran'ın el ele vermesini tarihi önemde buluyoruz. Hem tarih boyunca bu beraberlik büyük başarıların kaynağı olmuştur. Hem de geleceği yaratma da bütün insanlığa büyük hizmetlerde bulunacaktır. NATO'nun Afganistan'dan çekilip gitmesi bütün insanlık için fevkalade önemlidir. Biz Vatan Partisi olarak Türkiye de NATO'ya karşıyız. NATO üslerinin tamamen Türkiye'den temizlenmesi için 60 yıldır mücadele etmekteyiz. Ve Türkiye bugün bu yolda çok önemli adımlar atmaktadır.
'Türkiye ABD emperyalizmi ile savaşıyor'
“Türk milleti Amerikan emperyalizmine karşı dünya halkları için de en ön sıradadır. Türk milleti Amerikan emperyalizmi ile savaşmaktadır. Önümüze baktığımız zaman bölge ülkelerinin birliği İran, Türkiye başta olmak üzere bütün bölge ülkelerinin birliği, Orta Asya devletlerinin ve Cumhuriyetlerinin birliği, Pakistan, Çin Halk Cumhuriyet'i gibi Hindistan gibi diğer bütün Asya'nın önemli ülkelerinin birlikte hareket etmesi, Amerikan emperyalizminin planlarını bozmaktadır ve bundan sonra da bozacaktır."
'Perinçek'in İran'da ne işi var' tartışması
Öte yandan sosyal medyada söz konusu gelişmeye ilişkin çok sayıda tepki içerikli paylaşımı oldu.
Bazı kullanıcılar Perinçek'e yönelik tepkilerini şu şekilde ifade etti:
“Şaka Gibi !!! Çin, Rusya, İran, Pakistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Irak ve Hindistan gibi ülkelerin katılım sağladığı İran merkezli Dünya İslami Uyanış Kurultayında Türkiye'yi Doğu Perinçek temsil etti.”
“İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nda Türkiye'yi Doğu Perinçek temsil etmiş. Dön babam dön, dünya bile güneşin etrafında bu kadar hızlı dönmüyor.”
“Sosyalizim sosyalizim olalı böyle zulüm görmedi kırk yıllık sosyalist oldumu hacı Doğu Perinçek”
“İran rejiminin aradığı Mehdi belki de Doğu Perinçek'tir. Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nda Türkiye'yi Doğu Perinçek temsil etmiş. Hadi bunu da açıklayın İrancılar. :)”
İran, ‘Şeytan Ayetleri' ve Perinçek
Öte yandan İran ile birlikte sosyal medyada tekrar gündeme gelen Perinçek'in, 1993 Temmuz'unda Sivas'ta yaşanan olaylara bir başka sebep olarak sayılan İran muhalifi Selman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri adlı kitabının bir kısım çevirisinin Aydınlık gazetesinde yayınlanmış olması nedeniyle 'Perinçek'in İran'da ne işi var' sorusunu hatırlatanlar oldu.
Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” isimli romanı 26 Eylül 1988'de İngiltere'de basılmış, kitap İslam ülkelerinde büyük tepki çekmişti. Humeyni liderliğindeki İran rejimi ise yazar Rüşdi hakkında ölüm fetvası vermişti. Türkiye'de de Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile kitabın yasaklanmasına karar verilmişti. Madımak olayında adı geçen bir başka yazar Aziz Nesin bunun üzerine Mayıs 1993'te “Şeytan Ayetleri yayımlanacak” başlıklı bir yazı yazmış, Aydınlık gazetesi de Temmuz ayında yaşanan olaylarda ‘kışkırtıcı yayın organı' olarak gösterilerek iz bırakmıştı.