“Afganistan'da kadınlar Taliban ile özgürleşecek” diyen ve Taliban'ın başarısını Kurtuluş Savaşı ile eşleştiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle bir yazı kaleme aldı.
Perinçek, yazısında “30 Ağustos zaferi mazlum milletleri ateşledi. Hindistan, Afganistan'dan Suriye, Cezayir'e kadar cesaret verdi. 1922'de ön cephede Atatürk Türkiyesi vardı. Bugün Afgan milleti var. Ne mutlu Türk milletine 30 Ağustos ateşi Afganistan'dan parlıyor” ifadelerini kullandı.
Perinçek'in yazısından bir bölüm;
MAZLUM MİLLETLERİN ZAFERİ
“30 Ağustos Zaferi, Hindistan ve Afganistan'dan Suriye ve Cezayir'e kadar bütün mazlum milletlere umut ve cesaret verdi, onların derinliğindeki kahramanlığı ateşledi.
Hindistan'ın kurtuluş mücadelesinin önderi Gandi, “Türklerin zaferine kadar biz İngilizleri Tanrı sanıyorduk” der. Biz Türk milleti, Doğunun imanıyla Batının Tanrısını yendik.
Çağdaşlık çalımı satan o Tek Dişi Kalmış Canavar, yüzyıldır hor gördüğü, gerici yaftası astığı Asya'nın Afrika'nın ve Latin Amerika'nın yoksul halklarına yeniliyor, yeniliyor, yeniliyor. Yenen biziz ve emperyalist uşaklarının ellerinde yalnız çamur kalmıştır.
Bugün en sonuncu kurtuluş zaferinin kahramanı olan Afgan milleti, 30 Ağustos 1922 günü bayram yapıyordu. Çünkü omuz omuza savaşmıştık. Türkiye, Afganistan ve Sovyet Rusya devletleri, daha 1921 yılında savaşın ateşi içinde birbirlerini tanıdılar ve aynı cephede savaştılar ve zafer kazandılar. Afganlarla ve Sovyet Devrimcileriyle silah arkadaşlığımız yüzyıllık bir tarihe sahiptir.
99 YIL ÖNCESİNİN VE BUGÜNÜN ÖN CEPHESİ
Bugün Türkiye, Rusya, İran, Çin, Pakistan ve Orta Asya ülkeleri, dünyanın geleceğini etkileyen bir kale oluşturuyorlar. Vietnam'dan Suriye'ye Libya'dan Küba'ya kadar bütün insanlık, Afgan milletiyle birliktedir.
30 Ağustos 1922'de ön cephede Mustafa Kemal Paşa'nın Türkiyesi vardı. Şu an bu cephenin ön safında Afgan devleti ve milleti bulunuyor.
Afgan savaşçılarından iğrenenlerden bütün insanlık iğreniyor.
VATANSIZLARI PERİŞAN EDEN ZAFER
İşte görüyoruz, Afganistan'da perişan olan yalnız ABD değildir, Türkiye'deki Biden tayfası da perişan vaziyette. Kabil Havaalanı'nda ABD uçaklarının tekerleğine kafalarını uzatanların kaderini paylaşanlar, gelecekleri karardığı için karamsarlık kuyusunda çırpınıyorlar. İnsaniyete ve kadına düşmanlıklarını gizleyen maskeleri yırtılmıştır ve yere düşmüştür.
Bugün Afganistan, Rusya, İran ve Çin düşmanlığı yapanlar, 30 Ağustos 1922 günü Türkiye'den kaçma telaşına düşenlerin soyundan gelenlerdir. Onlar, elbette Türk Milletiyle, Türk Ordusuyla, Türkiye hükümetiyle, Vatan Partisiyle ve Afgan milletiyle aynı gemide değiller. Onların gemisinin kıçındaki bayrak, Biden'in yerlerde sürünen bayrağıdır.
DÜNYA DEVRİMİNİN YENİ YÜKSELİŞİ
Dünya, tıpkı 99 yıl öncesindeki gibi yeni bir devrimci yükseliş içine girmiştir. Nükleer silahları olan ABD emperyalizmi, Afgan Milletinin bağımsızlık sevdasına ve iman dolu göğsüne çarptı ve yere yıkıldı.
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz! ABD'nin dünya efendiliği iddiası, en son Afgan milletinin ayakları altında kalmıştır.
Ne mutlu biz Türk milletine, 99 yıl önce mazlumlar dünyasına umut ve cesaret veren 30 Ağustos zaferinin kahramanıyız!
Ne mutlu biz Atatürk'ün yiğitlerine, 30 Ağustos'ta yükselttiğimiz kurtuluş bayrağı, yüzyıldır elden ele geçti ve bugün Afganistan'da dalgalanıyor.”
Aydınlık Gazetesi