Dünya ve Türkiye medyasından iklim değişikliği ile ilgili hemen her gün yeni bir habere yer veriliyor. Yakın tarihte İngiltere'den paylaşılan bir haberde insan nefesinin iklimi tehdit ettiği iddiası ortaya atılmıştı. İklim değişikliği tezlerinin güvenilirliği bir yandan tartışılırken akademi dünyasından konuyla ilgili değerlendirmelere bir yenisi daha eklendi.
'KÜRESEL ISINMA YÜZLERCE YILLIK OLAYLARIN ARDINDAN DEĞŞİİM YAPABİLİR'
KTÜ Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, “Yaban hayvanlarının küresel ısınmadan kısa sürede sonuçlarını görecek şekilde etkilenmeleri mümkün değil. 3, 5, 10, 50 yılda küresel ısınma sonucu 'şu şöyle oldu' deyip de küresel ısınmaya bağlamak yanlış olur. Çünkü 100 bin yıllık küresel ısınma sürecinin içerisindeki dünyadan bahsediyoruz. Bu küresel ısınma süreci içerisinde de yine böyle 10 yıllık periyotlarda mini soğuma dönemleri yaşanıyor. Bazen de tam tersine o mini soğumayı yaşarken 'ısınıyorduk' diyebiliriz. Uzun yıllara yayılmış olan bir ısınma periyotların içerisinde hayvanların bundan dolayı muzdarip olduğunu söylemek, bunu bizzat küresel ısınmaya bağlamak doğru değil. Küresel ısınma yüzlerce yıllık bir olayın sonrasında bir değişim yapabilir" dedi.
'KÜRESEL ISINMA DÖNEMİNDE BİRÇOK HAYVAN DAHA ÇOK BESİN BULUR'
Küresel ısınmanın hayvanlar için bolluk ve bereket olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şağdan Başkaya, “Küresel ısınma bizleri de etkilemiştir. Asya'daki büyük bir kuraklığın sonrasında biz bu taraflara doğru göç ettik. Bugün bir küresel soğumanın sonucunda oldu. Yani soğuma kuraklık getirdi. Küresel ısınma bolluk ve bereket demektir. Yaban hayvanlar içinde bu böyledir. Küresel ısınma döneminde birçok hayvan, daha çok ve daha rahat besin bulur. Biz şu anda daha çok küresel ısınmanın kötü bir şey olduğuyla ilgili haber bombardımanının etkisi altındayız.
Dünyamız 500 milyon yıllık süreç içerisinde uzmanların belirttiğine göre bunun yarısı küresel ısınma ile yarısı da küresel soğumayla geçti. Yani böyle kalp grafiği gibi çıkışlar inişler yaşandı. 500 milyon yılın şu anda biz tekrar bir ısınma dönemindeyiz ve ısınmanın sonrasında tekrar bir soğuma yaşanacağını da uzmanlar bekliyor. Peki, 'bu ısınmayla ne oluyor' dersek; evet bol yağışlar oluyor, fırtınalar kopuyor etrafta seller oluşuyor. Ama bunlar küresel ısınma için doğal bir sonuç. Küresel ısınma sonrası bunların olması gayet olağan beklenen şeyler” diye konuştu.
'YAPMAMIZ GEREKENLERİ YAPMAYINCA KÜRESEL ISINMADAN DERT YANIYORUZ'
Başkaya, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Burada yanlış olan biz insanların yaptığıdır. Mesela biz su kullanımı konusunda çok kötüyüz. Sulama, içme konusunda, her türlü anlamda suyu kötü kullanıyoruz. Biz bu konularda önlem almamız gerekirken selden yağışların aniden olmasından şikayetçi oluyoruz. Bize bol miktarda yağış düşüyor belki ani düşüşler oluyor. Derelerimizin yataklarına evleri yaparsak o ani yağışlar, seller, bizi olumsuz etkileyecektir. Yani biz yapmamız gerekenleri yapmayınca küresel ısınmadan dert yanıyoruz. Halbuki bol yağış bolluk, bereket demek. Bundan sıkıntı çekmememiz gerekirken sıkıntı çekiyoruz” ifadelerinde bulundu.
DHA