TEMA'nın aldığı bağışları Orman Genel Müdürlüğüne aktarıyor olmasının bağışlarını bu kurumun geçmiş güvenilirliğine güvenerek yapan vatandaşlarda bir güvensizlik yaratıyor olması bir yana, böyle bir ağaç dikme kampanyasına gerek var mı emin değilim.
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve yangın ekoloğu Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu'na göre Akdeniz Bölgesi'ndeki ormanlarda yangın sonrası dikim yapmaya gerek yok çünkü bu ormanlar milyonlarca yıllık evrim sonucu yangına bir anlamda “dayanıklı” hale gelmiş.
Tavşanoğlu'nun "dayanıklı" dediği şu:
Yangın bu ormanları öldürmüyor.
Yangından sonra hızlı sayılabilecek bir biçimde bu ormanlar, Kızılçam dahil kendini toparlayabiliyor.
Prof. Tavşanoğlu'na göre yangından sonra ilk bakışta ölü zannedilen çalılar ve ağaçlar yangını canlı atlatan dokuları sayesinde kısa süre sonra yeniden sürgün verecek.
Yangın sırasında toprağın üst tabakasında bulunan ve uyku halinde bulunan tohumlar artan sıcaklık ve duman sayesinde uyarılacak ve kışın yağışlar ile birlikte çimlenecek.
İlk fideler 7-8 ay sonra yangın alanında görülmeye başlanacak.
Milyonlarca yıllık evrim sonucu yangına alışık olan kızılçamlar, bazı kozalaklarını kapalı tutmayı öğrenmiştir.
Bu kozalaklar yangından sonra açılacak ve tohumlar yangın sonrası besin ve minerallerce zenginleşmiş toprağa ulaşıp, 1 yıl sonra genç fideler olarak belirecek.
Prof. Çağatay Tavşanoğlu'na göre buraları temizleyip, sürmek ve yeni fideler ekmek yerine buraları kendi haline bırakmak, ormanın çok daha hızlı toparlanıp kendine gelmesini sağlayacak.
Yani doğa kendini toparlayacak.
Bizim yapmamız gereken tek şey var.
O arazilere otel, motel, site, konut, tatil köyü yapılmasını, buraların imara açılmasını engellemek.
Doğa kendini yangına karşı koruyor.