Amacının katliama uğrayan ve bu katliamdan en çok zarar gören bilhassa çocukları anlamaya yönelik bir farkındalık geliştirmeyi baz almak olduğunu söyleyen Psikoterapist Önür, Dijital Gaste'ye yaptığı açıklamada "İstatistiksel olarak da bakıldığında en çok çocukların ve kadınların zarar gördüğü, örselendikleri bu katliamda onlara destek verebilmek, toplumsal farkındalık bilincini arttırabilmek adına böyle bir eylemi gerçekleştirmeyi kafamıza koyarak yola çıktık." ifadelerini kullandı.
İLK EYLEM 1 MİLYONA ULAŞTI
Zamanı ve hatta dünyayı durdurma hedefindeki eylemi "İnsanlardan 3 dakika boyunca oldukları yerde kalmalarını istedik. Savaş, nerede ve ne konumda olduğumuza bakmaksızın bizleri gelip bulduğundan belirli bir lokasyonda toplanmayı savaşın oluşturduğu yıkımı anlayabilmek adına oluşturduğumuz bu farkındalık projesinde tercih etmedik. Daha sonra herkesten telefonlar dahil bütün teknolojik aletlerini kapatmalarını rica ettik." sözleriyle anlatan Önür, verilere göre 1 milyona yakın teknolojik aletin kapatıldığını ve sosyal medyada yaptıkları çağrıların 7 milyon kişiye ulaşarak çok fazla geri dönüş aldığını belirtti.
GAZZELİ ÇOCUKLARIN BAYRAMLARINDAN ETKİLENDİ
Eylemi kurumlardan bağımsız ve bireysel olarak başlatan Önür, aldığı desteği "Ancak bir savaş durumu, böylesi bir katliam söz konusu olduğunda kimse buna duyarsız kalmıyor. Bu sebeple geri planda destek veren çok fazla kişi var. Her ne kadar benim fikrimle ortaya çıkan bir proje olsa da herkesin ilgilendiği bir konudur, bu sebeple tek olduğumu düşünmüyorum." ifadeleriyle açıkladı.
Önür, özellikle bayramları tercih etmesinin sebebini ise Mehmet Akif Ersoy'un 'Tünel' kitabında okuduğu bir kesitle Gazze'de çocukların bayramları nasıl kutladıkları, o gün hayattayken sonraki gün olamamaları, bunlarla nasıl mücadele ettikleri gibi gerçeklerin kendisini derinden etkilemesi olduğunu aktardı.
NİTELİKSEL SONUÇ ELDE EDİLENE KADAR DEVAM EDECEK
Gazze'ye giden basın mensuplarının ve dünya gündemini etkileyen bu konuyla haşırneşir olan bütün insanların yaşanan katliamı görüp bilirken müdahale edememekten ötürü suçluluk ve yetersizlik hissiyle karşı karşıya kalabileceğini belirten Önür, travma dediğimiz olgunun ölüm ve çevresindeki olaylarla var olduğunu ifade etti. Gazze'de ölümün çarpıcı gerçekliğiyle karşımıza çıktığını hatırlatan Önür, 19 Mayıs'ta yapılacak eyleme davette bulundu.
Önür, "Daha büyük kitlelere ulaşıncaya dek, gerçek anlamda niteliksel bir sonuç elde edene kadar da bunu aralıklarla yapmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
HALUK LEVENT'TEN DESTEK
Önür, ikincisi gerçekleştirilen, SAVAŞ DURMAZSA DÜNYA DURSUN eylemi 19 MAYIS Gençlik ve Spor Bayramı'nda saat tam 19:19'da 3 dakika boyunca tüm teknolojik aletlerin kapanması, hiç bir şekilde hiç bir şeyle ilgilenmeden durmak eyleminin gerçekleştirileceğini duyurmuştu. #savaşdurmazsadünyadursun etiketi ile sosyal medyadan çağrıda bulunan Önür, "bugün Filistin'de savaş adı altında devam etmekte olan çok ciddi bir soykırım ve katliam varlığını sürdürmektedir."
Önür, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda saat 19.19'da 3 dakikalık sessizlik eyleminde bulundu. "Kum Zerresi Dünyanın Cüretkar Varlıkları… “Çocukların ve masum insanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir!” diyen Önür, sanatçı Haluk Levent'ten de destek gördü.
Bursa'daki etkinlikte kurulan sahnede Haluk Levent'in davet ettiği Önür, İsrail'in Gazze'de soykırımına ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Filistin topraklarında yaşanan İsrail - Hamas çatışması, 7 Ekim'den beri devam ediyor ve binlerce masum sivilin hayatını tehdit ediyor. İsrail ordusunun hava saldırıları ve Hamas'ın roket saldırıları sonucunda bölgede büyük bir insani kriz yaşanıyor. Çatışmaların başlangıcından bu yana onlarca çocuk da dahil olmak üzere yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı. Evler yıkıldı, altyapı zarar gördü ve insanlar güvenli bir şekilde yaşayamaz hale geldi.
"DUR DEMEK BİZLERİNDE ELİNDE"
"Ulu önder gazi Mustafa Kemal Atatürk “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.” sözü ile bu duruma adeta yıllar öncesinde vurgu yapmıştır. Herkesin kabul ettiği büyük bir askeri dehanın dahi savaş hakkındaki bu sözleri bizlere nasıl davranılması gerektiği noktasında büyük bir örnek teşkil etmelidir. Bügün Filistin'de savaş adı altında devam etmekte olan çok ciddi bir soykırım ve katliam varlığını sürdürmektedir. 21.yy'da dahi böylesi bir zulmün gerçekleştiği dünyada insan haklarının ihlal edildiği ve bunun çok ciddi bir insanlık suçu olduğunu söylemek mümkündür. Bu hususta bizlerin yapabileceği şeyler sınırlı olmakla birlikte toplumsal farkındalık bilinci oluşturmak ve yapılmakta olan yanlış girişimlere “dur” demek yine bizlerin elinde olan bir olgudur."dedi.
Filistin'de yaşanan bu acı verici durumun sona erdirilmesi ve barışın sağlanması için uluslararası toplumun daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Masumların yaşam hakkının korunması ve bölgede kalıcı bir çözüm bulunması için tüm tarafların yapıcı bir diyalog içinde olması önem arz ediyor. İnsani yardım kuruluşlarının bölgeye erişimi kolaylaştırılmalı ve sivillerin güvenliği sağlanmalıdır." dedi.