"Diplomayla olmaz olmaz, hâkim olanlar..."
Twitter'da insanlara "sakın hastalanıp elimizi düşmeyin" diye tehditler savuran sonra da silen Prof. Dr. Bengi Başer'i pandemide meşhur olan korku figürlerinden.
Geçen gece de yine işi gücü bırakmış, sabah sınava girecek milyonlarca gencin moralini bozmak için Twitter'daki yalan ateşine benzin döküyordu.
Evet evet, şu Katarlı gençlerin Türkiye'deki tıp fakültelerinden sınavsız diploma alacağı asparagası işte.
Ardından da haberini yapan T24 gibi CHP yandaşı sitelerin bile özür dileyerek paylaşımlarını silince o da yaydığı "ırkçı yalanı" sayfasından kaldırdı.
Merak ediyorum...
Hemşireler, sağlık görevlileri yoğun aşı mesaisinden başlarını kaldıramazken pandemi meşhuru bu tipler trollüğe nasıl vakit buluyorlar?
Maaşlarını ödeyen hastaneler, kendilerinin hekimlikle bağdaşmayan kişisel reklam faaliyetlerine nasıl göz yumuyor?
Sormak hakkımız...
Ekranlarda insanları korkutan, tehdit eden, parti trolü seviyesinde siyaset yapan bu isimlerin, tedavi sırasında sinirlerine hakim olabileceklerinin garantisini verebiliyorlar mı?
Zira görüşlerini paylaşmadığı bir kısım vatandaşın hastalanıp eline düşmesi halinde, hipokrat yeminini askıya alacağını itiraf eden önümüzdeki profil, bildiğimiz, tanıdığımız hekimlerimize hiç benzemiyor.
Siz söyleyin, nefretlerinİ sırıtarak saklamaya çalışan Korona ünlülerinin, görüş belirten hastasını "tıp okumamış cahiller" diye küçümsemeyen, parmak sallamayan, tehdit etmeyen, umut veren, nazik hekimlerimizle uzaktan yakından alakaları var mı?
Mahsuni Şerif "Diplomayla olmaz olmaz, hâkim olanlar..." diye yakınıyordu ya...
Pandemide gördük ki, yalnızca diplomayla hekim de olunmuyormuş...