Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "Bir harekat yaptığımızda bize, 'şunu vermem, bunu keserim, şöyle yaparsanız böyle olur' diye tenkit edecek herhangi bir makam, ülke olduğunda, onlara 'hadi canım sen de' diyebilecek bir konumdayız. Bu başarılı çalışmalar inşallah daha da artacak." dedi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Girişimci İşadamları Vakfı tarafından Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleştirilen Girişimci Buluşmaları'nda, Türkiye'nin potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu belirtti.
Dünyada adil olmayan bir sistemin içinde bulunduğuna dikkati çeken Demir, Türkiye'nin istikrarını bozmaya yönelik son yıllarda yaşanan badirelerin lider ve halk desteğiyle aşıldığını söyledi.
Türk savunma sanayisinde son zamanlarda önemli gelişmeler katedildiği anlatan Demir, gelinen nokta itibarıyla halkın gurur kaynağı olduğuna işaret etti. Gelinen noktayı yeterli görmediklerine vurgu yapan Demir, hedeflenen noktaya ulaşmak için çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü dile getirdi.
Demir, "Bir harekat yaptığımızda bize, 'şunu vermem, bunu keserim, şöyle yaparsanız böyle olur' diye tenkit edecek herhangi bir makam, ülke olduğunda, onlara 'hadi canım sen de' diyebilecek bir konumdayız. Bu başarılı çalışmalar inşallah daha da artacak." dedi
Savunma sanayisiyle birlikte sanayinin diğer dallarının da geliştirilmesi gerektiğine aktaran Demir, "Savunma sanayisinde iyiyiz derken, sanayinin diğer dallarında iyi değilsek bu sürdürülebilir bir iyi olmaz, bu biraz kendini kandırmacadır. Bu kapsamda, temel teknolojilere yoğunlaşmak çok önemli parametre." değerlendirmesinde bulundu.
Daha önceki dönemlerde Ankara temelli savunma sanayi oluştuğunu, "Ankara, savunma sanayisinin merkezi" sloganının da çok sık kullanıldığını kaydeden Demir, "Türkiye'nin genelindeki kabiliyetleri kullanmak dururken Ankara'ya bağlı kalmak çok doğru bir şey değildi. Tabii ki Ankara'da bulunan, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Şirketleri'nin şimdiye kadar yapılan yatırımlarla, projelerle nereye geldiğini görmemek mümkün değil. Büyük yatırımlar, büyük kaynaklar tabii ki bir yapı oluşturdu ve önemli ölçüde bugün dahi birçok projemizi yine bu şirketler kanalıyla yürütmek durumundayız. Çünkü ortaya konulan projenin hacmi ve bu proje için gerekli altyapıyı burada bulabiliriz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin imalat sanayisinde de mevcut durumun birkaç gömlek ötesine geçmek durumunda olduğunun altını çizen Demir, "Bugün katmanlı imalat teknolojisi konuşuluyorsa, bugün çeşitli malzemelerle işlemler konuşuluyorsa, ısıl işlemler, yüzey işlemleri hassasiyetleri, çeşitli kaplama ve kimyasal işlemler konuşuluyorsa, çeşitli alaşımlardan bahsediliyorsa, Türkiye'nin artık bunu konuşması gerekiyor. Türkiye'nin artık bir nanoteknolojide ne yapacağını konuşması gerekiyor." dedi.
Demir, üretilen teknolojilerle ülkenin bir yere geldiğini ancak, yeni üretim teknolojilerinde, bazı ıskalanılan 'temel teknolojilerde neler yapabiliriz' sorusunun da sorulması gerektiğini ifade etti.
"Dünya giderek insana yönelik bilgileri toplama peşinde"
Demir, üretime katkı sağlamak adına bir şeyler yapmak isteyen insanların önünün kapalı olması ya da kendini tıkanmış hissetmesi kadar kendilerini rahatsız eden başka bir konu olamayacağını, bu konuda imkanlar ölçüsünde gerekli desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
Demir, şöyle konuştu:
"Savunma kavramı ilginç bir kavram. Bazen savunma deyince akla; cephane, top, tüfek, silah geliyor. Bugün mücadele alanı bunun çok ötesinde. Adam, bulduğu bir gen ile ya da mikropla sizi hareket edemeyecek hale getirebileceği gibi, kimyasal yöntemle yapabileceklerinin sınırı yok veya ulaşım, enerji, haberleşme sisteminizi bir anda felç ettiğinde yapacak bir şeyiniz olmayabilir. Aklınıza zor gelebilecek, bugün dijitalleşen dünyada sizin bütün elektronik bilgi sisteminizi felç edecek bir sistemle karşınıza gelebilir. Bugün siber konuları gündemde, dünya bu konuda bir farkındalık içerisinde."
Demir, 81 milyon nüfusu bulunan Türkiye'nin siber güvenlik alanında İsrail'e ait ve dış merkezli yazılımları kullanmasının garip olacağını, yazılımın insan beyni ile hazırlandığını söyledi.
Girişimcilerin güç birliği yaparak söz konusu alanlara yatırım yapması çağrısında bulunan Demir, insan verilerinin dünya ülkeleri tarafından toplandığını vurguladı.
Demir, "Dünya giderek insana yönelik bilgileri toplama peşinde. Yani biz veri güvenliği derken sadece Facebook gibi şeylerden bahsediyoruz ama aslında sağlıkla ilgili, insan davranışlarıyla ilgili verilerle toplumun röntgeni çekiliyor. Bu şekilde toplumun anatomisi araştırılıyor, bir toplum nasıl yönlendiriliyor buna göre araştırılıyor. Bu durum bizi çok önemli bir güvenlik açığına doğru götürüyor." diye konuştu.
ÜR-GE ve AR-GE'nin karıştırılmaması gerektiğini dile getiren Demir, girişimcilerin üretimle birlikte araştırma ve geliştirme alanında da ciddi yatırımlar yapması gerektiğine inandığını sözlerine ekledi.
Girişimci Vakfı Başkanı Mehmet Koç ise vakfın çalışma alanları ve faaliyetleri hakkında bilgi vererek, savunma sanayisinin ülkenin kalbi olduğunu, bu alandaki bir problemin ülkede sorunlar oluşturacağını ifade etti. Koç, son 15 yılda yapılan önemli projelerle ülkenin savunma sanayisinde ciddi ilerlemeler gösterdiğinin altını çizdi.
Konuşmaların ardından girişimcilerin sorularını yanıtlayan Demir'e program sonunda plaket takdim edildi.