Şeb-i Arus 742 Yıldır Hz. Mevlana'nın Sevgili'ye kavuşma günü olarak kutlanır.
Şeb-i Arus Töreni, Mevlevilikte “Hamdım, Piştim, Yandım” diyerek üç kelimeyle hayatını özetleyen Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü geceyi anmak için gerçekleştirilen törenlerdir. Bu törenler başta Konya olmak üzere Türkiye'nin ve dünyanın birçok bölgesinde yapılmaktadır ve Mevlana anılmaktadır. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir” diyen Mevlânâ Celaleddin-i Rumi ölümünü sevgiliye kavuşmak olarak kabul etmiştir.
11 Aralık Pazartesi günü başlayan Şeb-i Arus Mevlana'yı Anma Törenleri (Hz. Mevlâna'nın 744. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri) 17 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek.
ŞEB-İ ARUS'UN KELİME ANLAMI
Şeb-i Arus kelimesi “Düğün Gecesi” demektir. Mevlana ölüm gününü “Hakk'a vuslat” yani “Yaradana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah'a dönüş” olarak yorumlar. Bir başka ifadeyle ölüm “cismin ortadan kalkması değil, Allah'a doğru uçmasıdır”
“Kuşa, kafesi bırakıp uçmak nasıl hoş, tatlı gelirse, bana da ölmek ve bu yurttan göçmek öyle hoş, öyle tatlı geliyor.” diyen Mevlânâ Celaleddin-i Rumi , ölümü; ten kafesine mahkum edilmiş ruhun tekrar aslına dönmesi, aşık ile maşuğun kavuşması, ikinci doğum olarak nitelemiştir.
HZ. MEVLANA'NIN VUSLATINA YAKIN GÜNLER
Ömrünün son demlerinde ateşli bir hastalığa yakalanan Mevlana yakınlarına “Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi, gamı var, dünyadan ayrıldığına üzülüyorum sanma.
Sakın, benim için ağlama, “Yazık oldu! Yazık oldu!” deme. Eğer nefse uyup şeytanın tuzağına düşersen, işte o zaman hayıflanmanın sırasıdır.
Cenazemi görünce “Ah ayrılık! Ah ayrılık!” deme. O vakit benim ayrılık değil, visal ve mülakat (kavuşma ve görüşme) vaktimdir." gazelini söylemiştir.