TİMETÜRK | HABER MERKEZİ

Türkiye'nin önemli sosyolojistlerinden ve siyaset bilimcilerinden biri olan Prof. Dr. Şerif Mardin, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Yarın Yeniköy Camii'nden öğle namazını müteakip cenazesi kaldırılacak olan Mardin, araştırmaları ve eserleri dünya çapında takip edilen bir sosyal bilimciydi.

'MAHALLE BASKISI'NI GÜNDEME GETİREN İLK O'YDU

Şerif Mardin, bir zamanlar Türkiye'de gündeme gelen 'mahalle baskısı' söylemini ilk defa kullanan akademisyendi. Ruşen Çakır'a verdiği ve Vatan gazetesinde yayımlanan söyleşisinde ilk kez "mahalle baskısı" ifadesini kullanan Mardin,  bu kavramla, muhafazakârlaşan bir toplum içerisinde, bu muhafazkârlaşmanın baskın hâle gelmesi durumunda "dini" bir hayat tarzını benimsemeyenlerin kendilerini dışlanmış hissedeceklerini ve baskın hâle gelen muhafazakârların değerlerinin bu kesim üzerinde de ağırlık kazanabileceğini anlatmaya çalışmıştı.

"MAHALLE BASKISINI TARİHİ BİR SÜREÇ GİBİ İNCELEMEK LAZIM"

'Mahalle baskısı' tartışmaları sürerken, 2013 senesinde Ruşen Çakır ile yaptığı röportajda "mahalle baskısını tarihi bir süreç gibi incelemek lazım" diyen Prof. Dr. Şerif Mardin, bu söylemiyle ne demek istediğini şöyle açıkladı:

"Ne demek istediğimi anlatmak biraz uzun sürecek. Meselenin püf noktası orada. Çünkü bir kelime ortaya atıldı, ondan sonra o kelimenin muhtelif şekillerde kullanıldığı görüldü. Yalnız o kelimenin ortaya konuş şeklinden itibaren başka bir sorumluluğu ortaya çıktı: Mahalle baskısının bir kavramdan öteye bir teşkilatlanma şekli ve zamanla da değişen bir olgu olduğunu ortaya atmak gerekti. Çünkü bu mahalle baskısı, bir nevi hiçbir zaman yerinden kımıldamayan, bir kültürün her zaman bulunabilecek bir yönüymüş gibi algılandı. Halbuki bu doğru değil. Mahalle baskısını bir tarihi süreç içinde incelemek lazım. Mahalle baskısının niçin ve nasıl değiştiğini anlatmak gerekir. Şimdi bu sorumluluğumuzun ilk şeklini böyle ifade edebilirim. Ondan sonra bu değişik şekillerin ortaya çıkarmış olduğu, biraz da mahalle baskısının ötesinde çalışan bir süreç ortaya çıkmaya başladı. Aslında o süreci de tekrardan gözden geçirip bu işin o kadar da basit bir şey olmadığını anlatmak lazım. Benim sorumluluğum o konuda. "