“Sertab doğmuş ya, artık ‘üremeye' ne gerek var?”
Yaz günü açık havada ağzına taktığı çift maskesi ve şapkası nedeniyle yüzü zor seçiliyor... Korkuyla karışık, nefretin hissedildiği sesi de değişmiş sanki...
O yaşam dolu, umut veren, kıpır kıpır şarkılarını dinlediğim kadın bu mu diye şüphe ediyorsunuz...
Ama evet, konuşan o, Sertab Erener! Şöyle söylüyor:
"Artık çocuk doğurmamamız, çoğalmamamız gerekiyor. Fareden beter olduk, onlar bile bizden daha az ürüyor olabilir."
Dün baktım, Sertab'ın sözleri, aslında kendine tahammül edemediği için uçakta ağlayacağı tutan bebeklere, annelerine, babalarına çıkışan tiplerden büyük alkış almış.
Bugün dünya üzerinde yaşanan gelir adaletsizliğinin nedeni olarak vahşi kapitalizmi, tüketim çılgınlığını değil de doğanın parçası insanoğlunun en temel dürtüsü olan çoğalmayı gören "sığlığa", sıkışmışlığa acil şifalar dilerim.
Umarım bir gün, gözlerini açan her bebeğin, bir çiçeğin başveren tomurcuğu ve fare yavruları da dahil, yeryüzünde yaşamın devam edeceğinin göstergesi olduğunu "hissederler".
Huzura kavuşurlar.
Sabah