Simit Sarayı'ndan 'borç' açıklaması
Ziraat Finans Grubu’nun Simit Sarayı’nın yüzde 51’ini satın almak için Rekabet Kurumu’na başvurması Türkiye gündeminde tartışmalara neden olmuştu. Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, 500 milyon dolar tutarında borcun bulunduğu iddialarına yanıt verdi.

Oluşturma Tarihi: 2019-12-18 14:19:48

Güncelleme Tarihi: 2019-12-18 14:19:48

Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, Simit Sarayı'na daha önce de birçok fonun ve sermaye girişiminin ilgisi ve teklifleri olduğunu ve bu ilginin devam ettiğini belirterek, "Simit Sarayı'nın iddia edildiği gibi 500 milyon dolar borcu kesinlikle yoktur. Bütün bankalara gayri nakit borcumuz, bu bahsi geçen rakamın üçte biri bile değildir. Kullandığımız kredilerin yüzde 80'ini de özel bankalar aracılığıyla sağlanmıştır." dedi.

Kavukcu, son günlerde medyada yer alan "500 milyon dolarlık borç" batağı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Simit Sarayı'nın 2002 yılında kurulduğunu dile getiren Kavukcu, 2010 yılında Hollanda'da ilk yabancı şubenin açılmasını takiben Simit Sarayı'nın bugün itibarıyla 25 ülkedeki tüketicilerle ürünlerini buluşturduğunu ve 11 bin 250 kişiyi istihdam ettiğini dile getirdi.

Simit Sarayı'nın 2005 yılında TUBİTAK onaylı dünyanın ilk simit fabrikasını kurduğunu aktaran Kavukcu, "2015 yılında ise 300 milyon adet yıllık üretim kapasiteli dünyanın en büyük simit fabrikasının yatırım harcamasını tamamlamıştır" dedi.

"SİMİT SARAYI YALNIZCA SON ÜÇ YILDA 163 MİLYON DOLAR İHRACAT YAPTI"

Simit Sarayı'nın ayrıca son üç yılda toplam 162 milyon 953 bin 789 dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkati çeken Kavukcu, şunları söyledi:

"Kurulduğu günden bu yana simit ve diğer ürünlerimizi Türkiye'deki fabrikamızda üreterek doğrudan ürün ve hizmet ihracatına katkı sağlayarak, ürünlerimizin doğrudan tüketiciye ulaştığı bir üretim ekosistemi geliştirdik. Birçok bağımsız denetleme kurumu tarafından denetlenen ve finansal yapısında başta ihracata dayalı bir büyüme grafiği çizen Simit Sarayı, yalnızca son üç yıla bakıldığında TİM Hizmet ihracatı sıralamasında hep ilk 3 sırada yer almıştır."

"500 MİLYON DOLARLIK BORCU İDDİA EDENLERİ İSPATA DAVET EDİYORUZ"

Abdullah Kavukcu, Simit Sarayı'nın 500 milyon dolarlık borcu olduğu iddiasının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz günlerde bir köşe yazarının tamamen asılsız ve dayanaksız rakamlarla basında yer alan yazısından yola çıkılarak yapılan 500 milyon dolarlık borç yorumlarını üzülerek takip etmekteyiz. Simit Sarayı'nın iddia edildiği gibi 500 milyon dolar borcu yoktur. Bütün bankalara gayri nakit borcumuz, bu bahsi geçen rakamın üçte biri bile değildir. Kullandığımız kredilerin yüzde 80'ini de özel bankalar aracılığıyla sağlanmıştır. Bankalarda kayıtlar mevcuttur. Oluşan finansal borçlar yatırım politikasının yansımasıdır. Bugün global ölçekteki bütün şirketlerin yatırımdan kaynaklı borçları olduğu yadsınamaz bir gerçektir. 500 milyon dolarlık borcu iddia edenleri ispata davet ediyoruz. İddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür."

"YERLİ VE YABANCI BİRÇOK FONLA GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR"

Günlerdir medyaya yansıyan haberlerin aksine markanın büyüme potansiyeline olan inancın ve birkaç yıl içinde değerini katlayarak yerli bir marka olması hedeflenerek yapılan görüşmelerin devam ettiğini anımsatan Kavukcu, "Simit Sarayı'nın büyüme hedefli birçok ulusal ve uluslararası fonla olan görüşmeleri devam etmektedir. Simit Sarayı'na daha önce de birçok fonun ve sermaye girişiminin ilgisi ve teklifleri olmuştur ve hala bu ilgi devam etmektedir. Herhangi sonuçlanmış bir anlaşma henüz yoktur." şeklinde konuştu.

Hızlı büyüme potansiyeline sahip ve bu büyümeyi Türkiye markası oluşturma odaklı yapan her şirket gibi, öz kaynaklarıyla büyüyen ve bu büyümeyi bahsedilen rakamın çok daha altında kredi kullanarak gerçekleştirdiklerini dile getiren Kavukcu, "Şirket, değeri toplam 600 milyon dolar üzerinden 2017 yılında Al Hokair grubuna yüzde 10'luk hisse satmış ve bu satıştan elde edilen kaynak şirket sermayesine eklenmiştir. Daha öncesinde birçok fondan teklif alarak optimum büyüme hedefiyle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bu süreçte, Yönetim Kurulu Başkanı ve şirket hissedarları, markanın çoğunluk hissesinin yerli kalmasına özen göstermiş olup, kararlarını bu doğrultuda şekillendirmişlerdir." ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanlığı tarafından yurt dışına açılan ve gerekli kriterleri yerine getiren şirketlere verilen Turquality desteği konusundaki yorumların da bilgisizce ve mesnetsizce yapıldığının altını çizen Kavukcu, " 'Yüzde 50 kira desteği' iddiasını ortaya atanların, destekle ilgili bilgi kirliliği oluşturduğu ortadadır. Zira bu desteği alan her şirkete uygulanan resmi bir kota vardır ve Simit Sarayı bugüne kadar 25 ülkeye açılımı sürecinde toplam 23 milyon 200 Türk lirası Turquality desteği almıştır." dedi.

Kavukcu, Simit Sarayı'nın Türkiye'nin yurt dışında tanıtılmasına ilişkin katkılarına da değindi.

Simitin, UNESCO nezdinde Kültürel Miras Listesine ekletme taleplerinin bakanlık tarafından onaylandığını ve şu an UNESCO tarafından değerlendirildiğini aktaran Kavukcu, "Simit Sarayı, Londra'da açtığı şubelerle Simit kelimesinin Oxford Sözlüğü'ne kadar girmesine katkıda bulunmuştur. Bunun dışında 2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığımızla başlattığımız ve hala devam etmekte olan SİMİT'i Unesco nezdinde Kültürel Miras Listesine ekletme talebimiz, bakanlık tarafından onaylanıp, şu an Unesco tarafından değerlendirilmektedir." diye konuştu.

"ASILSIZ İDDİALAR HAKKINDA HUKUKİ İŞLEM BAŞLATILACAK"

Kavukcu, medyada yer alan asılsız iddialara karşı hukuki olarak harekete geçileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Simit Sarayı bu kara kampanyaya pabuç bırakmayacak, aksine dünya ölçeğinde büyük bir pazar oluşturan şirketimize sermaye katkısıyla, Türkiye'nin ihracata dayalı kalkınma stratejisinin önemli bir parçası olmaya devam edecektir. Dünyanın 25 ülkesinde Simit Sarayı mağazaları bulundurarak bayrağımızı gururla taşıyor olmamızı görmezden gelip, markanın tamamen asılsız ithamlarla 500 milyon dolarlık borcu olduğu yorumlarını yapanlar hakkında gerekli hukuki işlemler başlatılacaktır. Bunlara ek olarak kesinlikle yalan ve itibar suikastı olan her haber için açacağımız davanın, 11 bin 250 çalışan ve yüzlerce iş ortağı ve paydaşlarımız için de ayrı bir önem taşıdığını da belirtmek istiyoruz."