Organize suç örgütü liderliğinden hakkında soruşturma yürütülen, geçtiğimiz gün ise hakkında yakalama emri çıkarılan Sedat Peker'in paylaştığı videolarda ileri sürdüğü iddialar hakkında konuşan eski DTP'li vekil ve eski HDP'li Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, ‘Topal Osman'lardan başlayıp bugüne kadar gelen bir süreçte binlerce faili meçhul cinayetin işlendiğini ileri sürdü.
“Devlet ve çetelerin içiçe olduğu bir süreç yaşadık' diyen Sakık, Susurluk'taki trafik kazasının ardından bir Emniyet müdürünün, bir siyasetçinin ve bir çete liderinin birlikte olduğu ortaya çıkınca bu sorunların kamuoyunda daha açık konuşulmaya başlandığını hatırlattı.
O dönem kurulan Susurluk Komisyonu'nun herhangi bir sonuç alamadığını iddia eden Sakık, Cem Ersever'den Veli Küçük'e kadar bir dizi isim sıraladı. Sakık şöyle konuştu:
“Bir mafya aktörü çıkıp açıklama yapıyor, videoları 20 milyonun üzerinde tıklanıyor. Siyaset dünyasının ders çıkarması lazım. Birkaç gün içerisinde Twitter'da binlerce takipçisi oluyor, parti liderlerinin bile bu kadar olmaz. Toplum aslında geçmişiyle yüzleşme istiyor demek ki… Bazı gazetecilerin çetelerle içiçe olduğunun ortaya çıktığını gördük. Sedat Peker'e korumalar veriliyor, mitinglere çıkıyor. Şimdi ise “Siz bizi kullandınız, bizi kurban ediyorsunuz; biz de bildiklerimizi söyleyeceğiz.” diyorlar. Aslında onların bildiklerini biz de biliyoruz.”
Eski Başbakan Çiller'e suçlama
90'lı yılların Türkiye'sini hatırlatan Sakık, dönemin siyasi iktidarının söz konusu çetelerle içiçe olduğunu hatırlatarak dönemin partisi SHP'yi işaret etti. “Sürecin kahramanı” olarak dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in adını anan Sakık, ‘Çiller, köylerin yakıldığı dönemde bölgeye giden helikopterlerin Afganistan'dan geldiğini, sonra şaşırınca PKK'nın helikopterlerinin yaptığını söylüyordu. Kimse de ‘ey cahil başbakan eğer bunu Afganistan'dan gelen helikopterler yapıyorsa sen kimsin?” diye sormuyordu?” şeklinde konuştu.
‘Çiller, elimizde iş insanlarının listesi var' diyordu”
Sakık sözlerine şöyle devam etti:
“Çiller, ‘elimizde iş insanlarının listesi var' diyordu. Bu insanlar her gün kaçırılıp ‘Sapanca üçgeni'nde infaz ediliyordu. Çeteler bunların malına mülküne el koyuyordu. Servet el değiştiriyordu. Bu işlerin başında Susurluk'un aktörleri ve Çiller vardı. Bunların hepsi biliniyordu. Anamuhalefet partilerinden diğer partilere kadar herkes bugünkü durumun farkında ama kimse bir bedel ödemek istemediği için bu noktadayız. Millet ittifakı geleceğimizle ilgili ne düşünüyor? Peker olayında siyaset, medya, mafya içiçe yaşanırken ses çıkmıyor. Açık söylüyorum; muhalefet benim açımdan hep sınıfta kalmıştır. Hiçbir dönem risk almadı.”