Irak'ta sayısı resmi olarak açıklanamayan sivillerin öldürülmesinden hüküm giymiş, özel güvenlik şirketi Blackwater'ın eski dört çalışanının, ABD Başkanı Donald Trump'ın imzasıyla affedilmesi tepkilere neden oldu.
Trump imzalı af kararı
Trump'ın görev süresinin dolmasına kısa bir süre kala affettiği özel güvenlikçiler Nicholas Slatten, Evan Liberty, Dustin Heard ve Paul Slough, 16 Eylül 2007 tarihinde, başkent Bağdat'taki Nisur Meydanı'nda, sivil halkın üzerine ateş açmış, bu esnada 14 kişi hayatını kaybetmişti. Dört özel güvenlikçi ABD'de yargılandıkları davanın sonunda, 2014 yılında uzun süreli hapis cezasına çarptırılmışlardı.
Irak: Gözden geçirilmeli
Olayın yaşandığı dönem Irak'taki ABD'li diplomatların güvenliğinden sorumlu olan Blackwater şirketi çalışanı dört özel güvenlikçinin Trump tarafından affedilmesine ilk tepki Irak'tan geldi.
Irak Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ABD yönetiminden bu kararın gözden geçirilmesinin talep edileceğini bildirdi. Açıklamada, “Bu, ABD yönetiminin insan hakları, adalet ve hukuk devletine bağlılık taahhüdü ile tezat oluşturmaktadır” ifadesi kullanıldı.
BM: Başkalarını cesaretlendirebilir
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado ise, “ABD başkanının af kararlarından çok derin endişe duyuyoruz” açıklamasını yaptı.
Trump'ın affettiği özel güvenlikçilerin, işledikleri suçlardan ötürü hapis cezalarına mahkum edildiklerini hatırlatan Hurtado, “Onları affetmek cezasızlığa yol açarken aynı zamanda başkalarını gelecekte bu tür suçlar işlemeye cesaretlendirecektir" uyarısında bulundu.
“Adaletin uygulanmayacağını biliyorduk”
Biri çocuk, 14 sivilin hayatını kaybettiği, 17 kişinin de yaralandığı Nisur Meydanı'ndaki olay sonrasında yürütülen polis soruşturmasında yer alan Iraklı polis Fares Saadi, Irak'ta infial yaratan af kararının sürpriz olmadığını, “Adaletin sağlandığını görmeyeceğimizi biliyorduk” sözleriyle dile getirdi.
AFP'ye konuşan Saadi, “Ben uzun zaman önce umudumu yitirmiştim” diyerek, Blackwater şirketinin o gün rastgele halkın üzerine ateş açtıklarını anlattı.
Saadi, ABD'deki yargılama sürecini de yakından takip ettiklerini anlatırken, Paul Slough, Evan Liberty ve Dustin Heard'ün önce 30 yıla, Nicholas Slatten'in ise ömür boyu hapse mahkum edildiklerini, sonrasında ise Slough, Liberty ve Heard'ün cezalarının yarı yarıya indirildiğini anlatarak, “Süreci yakından izledim, aşamalı olarak cezalar hafifletildi. Asla adaletin sağlandığını görmeyeceğimizi biliyordum” dedi.
“Kanımız sudan ucuz”
Haitham Al Rubai, olay sırasında tıp öğrencisi olan yirmi yaşındaki oğlu Ahmet ve eşi Mahasin'i kaybetmiş. AFP'ye konuşan avukat sadece Al Rubaie'nin, Blackwater şirketinin yaralananlara ve hayatını kaybedenlerin ailelerine ödediği tazminatı kabul etmediğini aktardı.
Tıp öğrencisi Ahmet'in ismini vermek istemeyen eski bir sınıf arkadaşı ise, ABD'deki af kararının kendisini hiç şaşırtmadığını söylerken, “Amerikalılar için kanımız sudan ucuz” ifadelerini kullandı.