24 Nisan'da bu köşede şu satırları okumuştunuz:
"Üç haftalık tam kapanma gerçekleşirse sonrasında ekranlardan duyacaklarımızı tahmin etmekte zorlanmıyorum.
Havalar ısındıkça üst solunum yolu hastalıkları da azalacak ama bu durumun 3 haftalık kapanma neticesinde oluştuğunu söyleyecekler. Biz de kafa sallayacağız."
Dün bu satırlarımı hatırlatan bir okur, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın "Vaka sayılarındaki azalmanın kapanmayla ilgisi yok" sözlerini gönderip "Şaşırdınız mı" diye soruyordu.
Hayır, hiç şaşırmadım.
Zira pandeminin başından beri yasakların en sıkı savunucusu olan Mehmet Bey'in çarklarına alışkınım.
Bir programda söylediğini başka ekranda düzeltiyor... Sürekli kendisiyle ve başkalarıyla bir sinir harbinin içinde... Bir gün önceki açıklamaları hatırlatılınca kızgın bir yüz ifadesiyle "Söyledim ama önce bir sor niye söyledim" diye hepimizi azarlıyor.
Hatırlayacaksınız, 17 günlük kapatma gündeme gelince, "Bu tam kapanma değildir. Tam kapanma olması için 28 gün olmalıdır" diyerek destek veren de Ceyhan'dan başkası değildi.
Beni asıl şaşırtan, önereceği yasağın dozajı o sabah yatağın hangi tarafından kalktığına bağlı olarak değişen pandemi meşhurlarının tavsiyelerinin, bu güzel bahar havasında 17 gün evlere tıkılmamızda "bilimsel dayanak" olması dostlar.