İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ATO Congresium'da, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca düzenlenen "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin bir istişare ve ortak akıl partisi olduğunu ifade ederek, belediye başkanlarıyla yaptıkları istişare toplantılarının farklı bir nitelik taşıdığını söyledi.
"Eğer belediyeler tökezlerse AK Parti topallar." diyen Soylu, şöyle konuştu:
"Eğer AK Parti topallarsa yine Allah muhafaza sadece 80 milyonun ümidi değil, etrafımızdaki coğrafyanın ümidi, adını, sanını, rengini bilmediğimiz insanların, mazlumların ümidi biter. 2019 sadece bir seçimin adı değildir. 2019 milletin tercihinin adıdır. Bu çok net ve açıktır. Bulunduğunuz makamlar, benim İçişleri Bakanlığımın hiçbir önemi ve ehemmiyeti yoktur. Kurulduğu günden beri istikrar ve başarıyla getirilmiş bu büyük hareket sadece bu 18 yılın büyük hareketi değildir."
"ÇOCUKLARIN ELLERİNDEKİ TAŞLARI ALDIK, ONLARA SEVGİ VERDİK"
Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele halinde olduğunu belirten Soylu, bu konunun bir yandan insanların can güvenliğini tehdit ederken diğer yandan da özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki insanların belediye hizmetlerini alamamasına neden olduğunu söyledi.
Yakın bir zaman önce doğu illerine giden siyasetçilere çocuklar tarafından talimatla taş attırıldığını unutmadıklarını ifade eden Soylu, "Sizin hizmetlerinizle, akıllarınızla, tecrübelerinizle, birikimlerinizle biz Siirt'te ve diğer vilayetlerde binlerce çocuk için parklar açtık. Biz AK Parti davasına inanmış insanlar olarak o çocukların ellerindeki taşları aldık, onlara sevgiyi verdik." dedi.
"100 SAATİ BİR GÜNDE 2 BİN 600 SAATE ÇIKARTTIK"
CHP'li bir milletvekilinin, terörle mücadelede kullanılan Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA) operasyonuna ilişkin, haddini aşan ve güvenlik güçlerini inciten ifadeleri olduğunu söyleyen Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu ifadelere koro halinde katıldığını söyledi.
Terörle mücadelede teknolojik kabiliyeti geliştirmenin de çok önemli olduğuna işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terör örgütüne karşı üstünlüğümüzü en iyi noktaya getirebilecek bir takım adımlar atmak durumundaydık ve Allah'a şükürler olsun Türkiye ne günlerden ne günlere geldi. İnsansız hava uçaklarını İsrail'den istediğimiz günleri hatırlıyor musunuz? Tamirleri yaptıramadığımız günleri hatırlıyor musunuz? Bu milletin bir evladı olarak övünebilirsiniz, gurur duyabilirsiniz ve onur duyabilirsiniz. Geçen yıl bu zamanlar iç güvenlik birimleri olarak söylüyorum havadan ancak yüz saatlik bir keşif, istihbarat ve gözetleme yapabiliyorduk. Şimdi söylemek istiyorum, jandarma, polis her bir birimimizi gece gündüz, 24 saat çalıştırarak bir noktaya getirdik. Şimdi bilmenizi isterim ki o yüz saati bir gün içerisinde 2 bin 600 saate çıkarttık ve bu yeterli değil. Bilesiniz ki bu konuda iki ülkeden bir tanesiyiz biz."
"AYDIN MUŞTU'MUZU NASIL ÖLDÜRDÜLER?"
Dünyada bu kabiliyete sahip iki ülkeden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Soylu, "Orada bir sivil kayıp söz konusu değil. Etkisiz hale getirilen kişilerin terörist olduğu, ortada piknik falan olmadığı, zaten yakalanan diğer teröristin kendi ifadesinde de bunu doğruladığını kamuoyuna birkaç kez anlattım." dedi.
Soylu, etkisiz hale getirilen kişilerin orada keşif yaptığına dikkati çekerek, "Adam diyor ki, 'Biz şu 4 tane teröristle orada buluşmaya gittik'. Buradan soruyorum, kamuoyunun da bilgilerine arz ediyorum, sizlere de soruyorum. Şehir içerisinde bir sivil vatandaşı infaz etmenin bilgisini, takibini, keşfini kim veriyor bu teröristlere?" ifadelerini kullandı.
"Sivil" denilen kişilerin, kaymakam, öğretmen ve belediye başkanı gibi kamu görevlilerini adım adım takip ederek, üst birimlerine bilgi verdiğini anlatan Soylu, şöyle konuştu:
"Bizim Aydın Muştu'muzu nasıl öldürdüler? Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı çıkacak, diyecek ki 'Bunlar terörist olabilir ama bunların silahları yok'. Kamera şakası mısın nesin ya, kamera şakası mısın sen? Sonra söylediği şu, 'Efendim bu teröristin belgesi olur mu?' Doğru gideceğim Kandil'den teröristin belgesini alacağım. Biz de teröristin belgesi var Kılıçdaroğlu, senin dediğin gibi değil bizdeki teröristin belgesi. On yıllardan beri her şehit cenazesine gittiğimde her jandarmanın, her polisin, her askerin tabutunun altına şu omzunu verdiğinde, 'La ilahe illallah Muhammedün Resulullah', beraber tevhit getirdiğimiz zaman bizde teröristin belgesi o şehitlerin cenazeleridir."