Strateji yenileniyor
Türkiye son dönemdeki yeni gelişmelere göre Suriye'deki stratejisini güncelliyor. Irak'taki referandum kararı, bölgedeki Rusya-ABD restleşmesi ve ÖSO içindeki çekişmelerin, Suriye'de bir oldu-bittiye sebep olmasına izin verilmeyecek.

Oluşturma Tarihi: 2017-06-23 08:21:39

Güncelleme Tarihi: 2017-06-23 08:21:39

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'ı ziyaretinin ardından peş peşe gelen Katar krizi, Irak kuzeyinde referandum söylemleri, İran ile gerilim ve son olarak Rusya ile Amerika arasında Suriye üzerinden yaşanan gerilim devam ederken, bir yandan da Suriye'de sahayı şekillendirecek ince çalışmalar yürütülüyor. Bölgedeki aşiretler ABD ve Esed arasında bölünmüş durumda. Yine ÖSO içinde de çekişmelerin arttığı ve bazı grupların Esed veya PYD/PKK tarafına geçtikleri öne sürülüyor. Türkiye ise Suriye meselesinden uzaklaştırılmasını amaçlayan tüm bu gerilim siyasetinin bilincinde olarak Suriye politikasını son gelişmelere göre dizayn ediyor. Bölgede oldu bittilere müsaade edilmeyecek şekilde hazırlıklar ve teyakkuz sürüyor.

GERİLİMLERLE SAHA KARIŞTIRILIYOR

Bölgede son dönemde devreye sokulan gerilim politikasına dair yapılan güvenlik analizlerinde, Türkiye'nin doğu sınırları boyunca ABD ve Batılı ülkeler tarafından desteklenen PKK/PYD varlığının, uzun vadede Türkiye için en önemli güvenlik tehdidi olduğu vurgulanıyor. Tehdidin, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden bir ulusal güvenlik meselesine evrilmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret ediliyor. Yine Irak kuzeyinde hazırlanılan bağımsızlık referandumu çabaları da uzun vadede Türkiye aleyhine dönecek çalışmaların bir parçası olarak görülüyor.

ASIL HEDEF FIRAT KALKANI

Bölgedeki planlamanın ABD ve batılı ülkelerin uzun yıllardır bölgeye yönelik yaptıkları paylaşım planlarının bir parçası olduğu, hafife alınamayacağı değerlendiriliyor. Son dönemde ABD destekli PKK/PYD güçlerinin sahadaki adımları izlendiğinde asıl hedefin Rakka, Deyr ez Zor yada DEAŞ ile mücadele olmadığı, hedefin Suriye kuzey koridorunun birleştirilmesi nihai amacı doğrultusunda Fırat Kalkanı ile kontrol altına alınan El Bab, Cerablus ve İdlib olduğunun okunduğu belirtiliyor. yapılan Son silah sevkiyatlarıyla da PYD'nin sözde liderinin hayli cesaretlendirildiği ve Suriye'nin kuzeyinde tamamen hakim olma hedefini dillendirmekten çekinmediğine işaret ediliyor.

OLDU BİTTİYE İZİN YOK

Bölgede oldu bittilere hiçbir şekilde izin vermeyeceğini her fırsatta vurgulayan Türkiye, bir yandan PKK/PYD hareketliliğini yakından izlerken bir yandan da Fırat'ın batısında koruma altına aldığı bölgelerde ÖSO güçlerine yönelik teşkilatlanma, tahkimat artırma faaliyetlerine devam ediyor. Güvenlik analizlerinde, PKK/PYD'nin bu kadar yoğun silahlandırılması karşısında Türkiye'nin bu bölgelere daha fazla zırhlı birlik takviyesi yapması gerekebileceğine işaret ediliyor. Diğer kritik öneri ise, ABD'nin yoğun silahlandırma faaliyeti karşısında Türkiye'nin uluslararası kamu diplomasisini devreye sokarak Rusya ve İran'ı da yanına çekmesinin faydalı olabileceği yönünde.