İstanbul'u terketmek isteyen son padişah Vahdettin'in başka bir yere gönderilmesinin sağlanması için 16 Mayıs 1922'de İngiliz İşgal Birlikleri Kumandanı General Charles Harington'a yolladığı İngiliz Devleti'ne iltica mektubunun altındaki imzanın gerçek olup olmadığı son günlerde sosyal medyada tartışma konusu oldu.
Habertürk yazarı Murat Bardakçı da konuyla ilgili bir yazı kaleme aldı.
İşte yazının ilgili bölümü:
İNGİLİZ GENERAL MEKTUPLARI KİTABINDA YAYINLADI
Sultan Vahideddin'in sözkonusu mektubunun fotoğrafı General Harington'un 1940'da, ölümünden hemen önce yayınladığı “Tim Harington Looks Back” isimli hatıralarında yeralmış, bizdeki son dönem tarihi ile alâkalı yayınlarda da hep bu kitaptan alınarak kullanılmıştı.
SULTAN VAHDETTİN NEDEN BU MEKTUPLARI KALEME ALDI?
General Harington, İstanbul'dan ayrılmak istediği haberini gönderen Sultan Vahideddin'e talebini yazılı şekilde yapması gerektiğini bildirdiğini, padişahın bunun üzerine kendisine iki mektup yolladığını ve “harikulâde belgeler” dediği bu mektupları çerçevelettirdiğini yazıyor ve hatıralarında sadece birinin metnini veriyordu.
İMZA VAHDETTİN'E AİT
Sultan Vahideddin'in ailesine intikal eden şahsî evrakının tamamını elden geçirmiş ve arşivlerde bulunan yine ona ait belgeleri de mümkün olabildiğince inceleyip “Şahbaba”yı, yani hükümdarın biyografisini yazmış ve elinde hükümdara ait hayli evrak bulunan bir kişi olmak sıfatı ile söyleyeyim: General Harington'a 16 Mayıs 1922'de gönderilen mektuptaki imza, Sultan Vahideddin'indir!
VAHDETTİN'İN İMZALARI
Padişahın gençlik dönemindeki imzası tamamen farklıdır ama sonraki senelerde şekil olarak birbirine yakın iki ayrı imza kullanmış, bazı şahsî mektuplarının altına da imza yerine sadece “Mehmed Vahideddin”in ilk harfleri olan “Mim-Vav”, yani “M-V” koymuştur ve o devirde daha birçok devlet adamı resmî ve özel yazışmalarında farklı imzalar atmışlardır.
Osmanlı Arşivleri'nde İ.DUİT.163/31-1 numarada bulunan ve Mustafa Kemal Paşa'nın askerlikten istifasından sonra elinden alınmasına karar verilen nişan ve madalyalarının iadesi hakkındaki 4 Şubat 1920 tarihli “irade-i seniyye” olan ilk belgede, Sultan Vahideddin'in resmî yazışmalarda kullandığı imzasını görüyorsunuz. (Yukarıda)
Sultan Vahideddin'in 16 Kasım 1922'de İngiliz İşgal Kumandanı General Charles Harington'a gönderdiği ve İstanbul'dan ayrılmak istediğini yazdığı mektup.. Hükümdarın General Harington'a gönderdiği mâlûm mektuptur ve bu mektuptaki imzası bir önceki resmî yazıdakinden biraz farklıdır. (Yukarıda)
Bu belge, Vahideddin, tahta geçmeden sekiz sene önce, Rumî takvimle 17, Milâdî takvimle de 30 Ekim 1910'da kızlarına gönderdiği bir mektubun son sahifesidir ve General Harington'a hitaben kaleme aldığı mektuptaki imzanın aynını atmıştır! (Yukarıda)
Sultan Vahideddin'in küçük kızı Sabiha Sultan'a 25 Mart 1924'te sürgününün son durağı olan İtalya'nın San Remo kasabasından yazdığı kısa mektup. Sâbık hükümdar burada Milâdî takvim ve imza yerine de “M-V” ibâresini kullanıyor. (Yukarıda)
Sultan Vahideddin gençlik senelerinde.
"KEŞKE BÖYLE YAPMASA İDİ!"
Unutmayalım: Sultan Vahideddin'in bir İngiliz savaş gemisi ile memleketini terketmesi “Keşki böyle yapmasa idi” dedirten çok acı bir hadisedir ama maalesef doğrudur! Hatıralarında bizzat ve apaçık yazdığı bu hadiseyi üzerinden 97 sene geçtikten sonra uydurma söylentileri temel alan kendi tuhaf ideolojilerine dayanan yepyeni bir tarih yazma hevesi ile “Yok öyle değildi, o mektup düzmecedir, imza sahtedir, padişahı oyuna getirmişler, bizi yıllardan buyana sahte belge ile aldattılar” vesaire gibisinden beceriksizce kıvırmalarla başka taraflara çekme çabası ise sadece acz, zavallılık ve cehalet eseridir!