Deralı aktivist ve gazetecilerin kurduğu Horan Özgürleri Topluluğu Sözcüsü Eymen Ebu Nokta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rejim güçlerinin, Dera el-Beled bölgesine sabahtan bu yana yoğun saldırılar düzenlediğini söyledi.
Ebu Nokta, Dera el-Beled bölgesinin yakınındaki Sed Yolu Mahallesine düzenlenen bombardımanda, ilk belirlemelere göre Ebu Ali Gazlan adlı sivilin hayatını kaybettiğini aktardı.
Rejim güçlerinin Dera el-Beled'in bitişiğindeki Sed Yolu ekseninden ilerlemeye çalıştığını ifade eden Ebu Nokta, bölgedeki eski muhalifler ve halk, rejim güçlerinin girişimini püskürtmeyi başardığını belirtti.
Ebu Nokta, Rejim güçlerinin, Dera el-Beled'e uygulanan ablukayı kaldırmak ve bombardımanı durdurmak için mahalle halkından ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermeleri yönündeki taleplerine yeni şartlar eklediğini belirterek, "Komiteden, rejim bayrağını Suriye'nin bayrağı olarak tanıması, ülkenin güvenliğinden sorumlu olan rejim ordusunu tanıması ve Beşşar Esed'i, Suriye'nin seçilmiş meşru başkanı olarak tanıması istendi." diye konuştu.
Dera Merkezi Komitesi'nin, Esed rejiminin yeni şartlarının tamamını reddettiğini belirten Ebu Notka, abluka altındaki Dera el-Beled'e saldırıların yoğunlaştığını vurguladı.
Ebu Nokta, rejim güçlerinin, Dera Merkezi Komitesi Sözcüsü Avukat Adnan Masalme'nin evine havan saldırısı düzenlediğini sözlerine ekledi. Dera'daki olaylar nasıl başladı?
Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran'da Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.
Dera'daki Uzlaşı Merkezi ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018'de Rusya ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan anlaşmaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled'de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile 25 Haziran'da abluka uygulamaya başlamıştı. 26 Temmuz'da da Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki askeri muhaliflerden ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmeleri, evlerin aranmasına izin vermeleri ve ablukanın kaldırılması konularında anlaşmaya varılmıştı ancak Esed rejiminin anlaşmanın dışına çıkarak mahalledeki hakimiyetini güçlendirmek amacıyla 29 Temmuz sabahı mahalleye kara operasyonu başlatması üzerine gerginlik Dera ilinin doğu ve batı kırsallarına da sıçramıştı.
Taraflar arasında çıkan çatışmalar sonucu Dera'daki yerel silahlı muhalifler, rejim güçlerine ait çok sayıda kontrol noktasını ele geçirip bazı rejim unsurlarını esir almıştı.
Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Rusya gözetiminde yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine rejim güçleri, mahalleyi 29 Temmuz'dan bu yana aralıklarla havan topu ve tank atışlarıyla hedef alıyor.
Orta Doğu'daki "Arap Baharı" dalgasının Suriye'ye de sıçramasıyla 15 Mart 2011'de bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed'e hitaben, "Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende" yazmasıyla başlayan halk ayaklanmasının fitili Dera'da ateşlenmiş, kent yıllar içinde muhaliflerin eline geçmişti.
AA