Taha Dağlı: Türkiye “Ya ABD ya Rusya” dayatmasına gelmez
Türkiye-Rusya ve Türkiye-ABD ilişkilerini karşılaştırmalı olarak değerlendiren gazeteci Taha Dağlı, Türkiye’nin ‘ya ABD ya Rusya’ denklemi arasında zor durumda kalmayacak şekilde üçüncü bir denklem kurabileceğini ifade etti

Oluşturma Tarihi: 2021-06-11 15:45:53

Güncelleme Tarihi: 2021-06-11 15:45:53

Bugün ABD'nin karşısında soğuk savaş ezberini bozan bir Türkiye bulunuyor.

ABD yönetimi bunu reddetmeye devam etse de gerçek bu.

ABD yönetimi için Türkiye çok çetin bir sınav aslında.

AB ile güçlü ve hatta blok halinde bir ilişki planlayan ABD, Türkiye'yi kendi denkleminin içinde tutamama telaşını yaşıyor.

Biden yönetimi, Rusya konusunda Türkiye'ye söz geçiremezken, nasıl olur da Almanya'ya bunu yapabilsin?

Yapma şansı yok.

Almanya Avrupa Birliğinde ABD'nin Rusya politikalarının önemli bir kısmının dışında kalan bir güç olarak direkt göze çarpabiliyor.

Ya da Fransa.

Biden yönetimi AB ile birlikte NATO'yu güçlendirme derdindeyken, NATO için “beyin ölümü gerçekleşti” diyen Fransa Cumhurbaşkanının NATO'ya alternatif Avrupa Ordusu planının fikir babası olduğunu da hesaba katmak gerek.

Biden yönetimi, Rusya konusunda Türkiye'ye söz geçiremezken, nasıl olur da Ruslarla Libya'da flört eden Fransa'ya bunu yapabilsin?

Biden yönetimi şuna kanaat getirmeli ki, artık Soğuk savaş politikaları işlemiyor, işlemez.

AB ile de Türkiye ile de yeni rotalar çizmeli.

Kafa karıştıran can alıcı bir soru var?

“Ya ABD veya Rusya” dayatması.

Evet böyle bir dayatmayı hissediyoruz.

Ama Türkiye buna gelmez.

Türkiye'nin rotası belli. Yönü Batı ama Soğuk savaştaki gibi batıya direkt itaat yok, bağımsız bir dış politika ve bunun içerisinde tıpkı Almanya ile Fransa'nın yaptığı gibi Rusya ile yakınlaşmalar mevcut.

ABD, Türkiye'yi Rusya'dan mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışıyor.

Aslına bakarsanız Türkiye de mümkün mertebe Rusya'dan uzak durabiliyor.

Daha doğrusu ne zaman, nerede, Rusya ile yakın olunacak ya da Rusya'ya uzak durulacak, bunu biliyor.

İşte bu aşamada ABD-Rusya arasındaki Ukrayna gerginliği göze çarpıyor.

Ya Ukrayna NATO üyesi olursa diye başlayan felaket cümleleriyle karşılaşıyoruz.

Ukrayna, NATO üyesi olursa, ne olur, sorusuna Putin çok net cevap verdi, “savaş çıkar”.

Ama eğer NATO üyesi olursa.

Olabilir mi?

Türkiye desteklediğini duyurdu.

Ve bu durumu, Türkiye, Rusya'yla köprüleri attı şeklinde okuyanlar oldu.

Türkiye'nin arası Ukrayna ile çok iyi. ABD'nin de arası Ukrayna ile çok iyi.

Ukrayna, Türkiye ile ABD arasındaki kriz başlıklarının dışında kalan önemli bir ortak payda.

Türkiye, gündeme geldiğinde, Ukrayna'nın NATO üyeliğine destek atarak, ABD'nin bu konudaki politikalarıyla uyuştuğunu gösteriyor.

Bu konu Rusya'nın canını sıksa da neticede Ukrayna, NATO üyesi olmuş falan değil.

İş o fasla gelirse, Ukrayna'nın NATO üyeliğini veto edecek başka Avrupa ülkeleri çıkacaktır, en başta da Almanya.

Bu açıdan bakınca Türkiye'nin NATO üyeliği konusunda Ukrayna'ya verdiği destek sözü, politik bir argüman olarak hem Ukrayna ile hem de ABD ile ilişkilerimiz açısından değerli.

Türkiye-ABD-Rusya-NATO dörtlüsünde aynı durumun Gürcistan konusunda da geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

Ve hatta Afganistan'ı da bu denkleme dahil edebiliriz.

Evet S400, PKK, FETÖ vs gibi krizler kolay kolay asla çözülmez ama madem Türkiye-ABD arasındaki ilişkiler bir şekilde devam edecek, Türkiye'yi arada derede, zor durumda bırakmayacak, üçüncü ülkelerle kafa kafaya tokuşturmayacak denklemlerin de kurulabileceğini kesinlikle görmeliyiz.

Haber 7