Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı döviz ve altın üzerinden yıpratmaya çalıştıklarını söyleyen İnternethaber.com yazarı Osman Diyadin kaleme aldığı yazıda, “Yine döviz oyunu...Spekülatif oyunlarla Tayyip Erdoğan'ı hizaya çekemeyeceklerini hala anlayamadılar… ifadelerini kullandı.
İşte yazının tamamı:
18 yılda neler yaşamadı ki, başına neler gelmedi ki... Bir türlü yıkamadılar... Yine bildik oyunu devreye soktular...Ama hala Tayyip Erdoğan'ı tanıyamamışlar... İnsan duası kadar kuvvetlidir beyler..
Tayyip Erdoğan'ı hala tanıyamamışlar!..
Aralarındaki farkı hala anlayamamışlar!..
Kime teslim olmuş , kime boyun eğmiş ki onu dolarla , altınla teslim alacaksınız!..
18 yıl da neler yaşamadı ki!..
18 yılda başına neler gelmedi ki!..
İçeriden, dışarıdan sırtından ne hançer darbeleri almadı ki...
Onun dışında kim dayanabilirdi!..
Ama;
Kendi göbeğini hep kendi kesmiş…
"Allah var gam yok" diye sarılmış dört kolla millete sevda yoluna...
O şunu demiş bu şunu demiş geçiniz...
Bakın gerçekleri yari yazar...
Ne söz vermişse yapmış!
Başkanlık Sistemi'ni getiremez dediler…
Getirdi…
Paradan sıfır kalabalığını atamaz dediler..
Attı…
İsrail'e özür diletemez dediler…
Diletti…
İsrail'e tazminat ödetemez dediler…
Ödetti.
Irak'a, Suriye'ye giremez dediler…
Girdi…
ABD'ye rağmen S-400'leri Rusya'dan alamaz dediler…
Aldı…
Üniversite harçlarını kaldıramaz dediler..
Kaldırdı...
Emekliye her bayram ikramiye veremez dediler…
Verdi…
Başörtüsü yasağını bitiremez dediler…
Bitirdi…
Darbeler dönemini bitiremez dediler…
Bitirdi…
Boğazın altından tüp geçit yapamaz (Marmaray-Avrasya Tüneli) dediler…
Yaptı...
Hızlı tren yapamaz dediler…
Yaptı...
Yerli ve milli silah sanayisi hayal dediler..
Gerçek oldu…
Öyle ki üretim yüzde 20'lerden yüzde 70'lere çıktı...
İHA'lar, SİHA'lar, helikopterler, tanklar, denizaltılar, Yerli Füze Motoru (TJ300) gerçek oldu…
Akdeniz'de petrol-doğal gaz arayamaz dediler…
Arıyor…
Faizleri düşüremez dediler..
Düşürdü…
IMF'yi kapıya koyamaz dediler..
Koydu…
Dünyanın en büyük havaalanlarından biri olan 3. Havalimanını yapamaz dediler...
Yaptı…
FETÖ ile mücadele edemez dediler…
Tek başına ediyor…
Taksim'e cami yapamaz dediler...
Yapıyor…
Kanal İstanbul Projesi'ni hayata geçiremez dediler..
Yapıyor..
Ayasofya'yı ibadete açamaz dediler...
Açtı…
Yani Recep Tayyip Erdoğan bu millete ne söz vermiş de yapmamış!
Biri bunu bana söylesin...
Üzerine atılan çamurlar atanların kendi yüzüne bulaşmış..
Son yazımda dile getirmiştim...
‘BOP eş başkanı' dediler…
BOP'u çökertti...
‘PKK ile masaya oturdu' dediler…
PKK, YPG ve PYD' ye kan kusturdu…
‘DAEŞ' e silah gönderdi' dediler…
Ortada DAEŞ diye bir şey bırakmadı…
‘FETÖ'yü o güçlendirdi' dediler…
FETÖ ile adeta tek başına mücadele ediyor!
‘Papaz elbisesi giydi' deyip algı yaptınız..
Ayasofya'yı ibadete açtı!
‘IMF'siz olmaz' dediniz…
Borçları sıfırlayıp IMF'yi kapıya koydu…
"ABD'nin icazeti ile partiyi kurdu" dediler…
ABD'nin düşman kesildiği lider oldu…
Sayalım mı daha….
Peki 18 yılda içeriden, dışarıdan üzerine oynanan bütün oyunlara, kurulan tuzaklara ve darbe girişimlerine karşı Tayyip Erdoğan dimdik ayakta kalabilme ve ülkesini büyütme gücünü nereden alıyor?
Batı'dan mı?
ABD'den mi?
Kraliçe'den mi?
Hayır…
Peki bu saldırılar nedendir?
Türkiye'yi tekrar IMF vesayetine bağlayarak, küresel sömürü çarkına kurban etmek isteyenlere asla boyun eğmemesidir…
Bugünlerde oynanan oyun bir benzeri...
Yine döviz oyunu...
Spekülatif oyunlarla Tayyip Erdoğan'ı hizaya çekemeyeceklerini hala anlayamadılar…
Bakın Ali Suad der ki;
“İnsan, duası kadar kuvvetlidir…”
İşte Tayyip Erdoğan da karşısındaki bütün iç ve dış güçlere karşı duası kadar kuvvetli bir lider gerçeğidir…
Unutmayın…
‘Yolu doğru olanın yükü ağır olur…'
Bakın...
Tayyip Erdoğan'ın yolu doğrudur..
Yükü de ağırdır...
En üzüntü verici olan o ağır yük muhalefetten değil kendi partisinden gelmesidir...
Ne yazık ki yaptıkları yanlışlarla, uygulamalarla, söylemlerle muhalefetin değirmemine su taşımaya başlayan bürokrasiden teşkilatlara, vekillerden, yerel yönetimlere kadar bir çok ismin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı sırtından hançerlemeye başlamasıdır...
Son örneği ise Pamukkale Üniversitesi'nin açtığı ilanda kriterleri karşılayan tek kişi rektörün eşi olması olmuştur!..
AK Parti'nin dik duruşa sahip ismi Şamil Tayyar bu noktada sosyal medya hesabından çok anlamlı bir paylaşım yaptı...
Dedi ki;
"Atama kararnamesindeki Cumhurbaşkanımızın imzasını, rektörlük onayı değil şehrin anahtarı gibi gören çok rektör var. Kimileri kendini siyaset kurumunun da üzerinde görüyor, kişiye özel kampüs iktidarını kuruyor. Bu oligarşik yapının hesabını ise siyasiler ödüyor. Maalesef!"
Katılmamak mümkün mü?
Bir çok alanda ne yazık ki bu böyle...
Yeter artık!..
Nereye yetişsin Recep Tayyip Erdoğan!..
"Bunlar ne yapıyor?" diye hepinizin başına bir bekçi mi diksin!..
Düşün artık Reis'in yakasından!..
Bakın...
Cumhuriyet tarihinin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi, 10 Ağustos 2014'de yapıldı.
Tüm partilerAK Partinin karşısındaydı...
FETÖ tüm gücüyle sahadaydı, tek başınaydık.
Ne oldu?
Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti başardı...
Bugün muhakeme ve muhasebeye ihtiyaç var, yeni partilerle ortaklık aramaya değil...
Bunun nedeni de Tayyip Erdoğan değil güç zehirlenmesine kapılan aslını unutan Tayyip Erdoğan'ın yolundan sapan AK Parti' lilerdir.
Nasrettin hoca misali "oturduğu dalı" kesenlerdir!..
Biline..