Kökçe, bugünkü yazısında şunları söyledi:
"ABD'nin çekilme kararı ve Türkiye'nin bölgeye operasyon hazırlığında olması karşısında İsrail'in paniğe kapılması ve Türkiye'yi hedef alan sözleri ise İsrail ve PKK arasındaki derin ilişkiyi ortaya koyuyor. Bu yeni durumun ABD-İsrail-MbS-MbZ arasında kurulan 'Küre ittifakı'nı etkileyeceğini de şimdiden söyleyebiliriz. Nitekim Yemen'de hissedilmeye başlandı bile.
Kaşıkçı cinayeti de MbS üzerine kurulu 'Küre ittifakı'nın sürdürülemezliğini gösterdi. Trump'ın, Suud'u PKK'ya sponsor yapma istediği de doğrusu Suud'u Türkiye karşında son derece zor durumda bırakan bir vasat oluşturuyordu.
Artık ABD başta ne sözler verdiyse, PKK kendini ciddi ciddi Ortadoğu'da siyasi ve askeri bir aktör zannetmeye başlamıştı. Kendi ajandasını ABD yardımıyla gerçekleştirmeye çalışırken aslında ABD'nin kullanıp atacağı taşeron bir terör örgütü olduğunu unuttu.
***
Son gelişmeler de gösterdi ki Türkiye, Suriye'de öncesinde kaybettiği pozisyonu 2015'ten bugüne fazlasıyla geri kazandı. Bölgesel aktör olmaktan öte sırf Suriye'deki askeri ve diplomatik kabiliyetleriyle küresel bir oyuncuya dönüştü. Sınırımızda yaşanan ve içimize ihraç edilen terör saldırılarını alt etmesi, savaş mağduru mültecilere karşı gösterdiği sorumlu davranış, iç savaşın son bulması ve meşru aktörlerin Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olması için gösterdiği çaba, tüm büyük güçlerin ve uluslararası kurumların fevkinde oldu. Bu vesileyle Suriye sahası Türkiye'nin her açıdan kapasitesini ve kabiliyetlerini artırdı. "