'TL'nin değer kaybetmesinin sebebi ABD seçimleri değil, Ak Parti hükümetidir'
CHP'li Böke, 'Türk lirasının değer kaybetmesinin esas nedeni ne ABD merkez bankası FED ne de ABD seçim sonucudur. Asıl sebep Türkiye'de hükümetin yarattığı siyasi risktir' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-11-18 12:11:29

Güncelleme Tarihi: 2016-11-18 12:11:29

AA'nın haberine göre CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, TL'nin değer kaybetmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Türk lirasının, sadece 2,5 ayda yüzde 13 değer kaybettiğini, doların da bugün itibarıyla 3,37 düzeyini geçtiğini bildiren Böke, "AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı, iç siyasetteki gerginliği tırmandırarak belirsizlik yaratıyor, bu da siyasi riski artırıyor" görüşünü savundu.

"Erdoğan'ın başkanlık ısrarı ve anayasa değişikliği konusundaki tavrı ile son haftalarda Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın AB'ye dönük sert demeçleri, siyasi gerginliği tırmandırdı" iddiasında bulunan Böke, "Türk lirasının değer kaybetmesi ve doların yükselmesinin gerçek nedeni, Türkiye'de hükümetin yarattığı siyasi risktir. Türk lirasının bu ölçüde değer kaybetmesinin esas nedeni ne ABD merkez bankası FED ne de ABD seçim sonucudur" ifadesini kullandı.

Böke, Türkiye'nin AKP tarafından geri dönüşü zor bir yola sokulmak üzere olduğunu belirterek, şu görüşleri savundu:

"Artık alarm zilleri çalmaktadır. Şirketler, sadece Türk lirasının değer kaybı nedeniyle, yılbaşından bu yana 94 milyar lira zarar etti. Aynı zamanda sadece dolar kurundaki artış nedeniyle son 2,5 ayda Türkiye'nin toplam borcu 68,7 milyar lira daha fazla. Türkiye 2,5 ayda, borç tutarı hiç artmasa bile 68,7 milyar lira fakirleşti. Bir kişinin siyasi ihtirasına kilitlenmiş ve ülkenin tüm dertlerini tamamen boşlamış olan AKP hükümeti, hepimizi bir yangının ortasına sürüklüyor.

AKP hükümeti kendisinin değil, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir dert taşıyorsa, şu anda izlediği yoldan derhal bir dönüş yapmalı. Başkanlık tartışmalarını hemen bitirmeli, hukuku hiçe sayan uygulamalarından, ülke içinde gerilim yaratmaktan vazgeçmeli. Ülkeyi normalleştirmeyi hedefleyerek hemen olağanüstü hale son vermeli. Demokrasi ve özgürlükler üzerindeki kısıtları kaldırmalı. Derhal ekonomiyi ve ekonomide yaşanan sorunları gündemin merkezine almalı."