Tokat Valisi elini sıkmadan geçen subaylara o gece neler dedi?

Tokat'taki 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda Vali Numan Hatipoğlu ve bazı subaylar arasında yaşanan olayın görüntülerine ilişkin gazeteci Fuat Uğur dikkat çeken detaylar paylaştı

2022-10-04 23:37:27

Gazeteci Uğur'un medyada yoğun tartışma başlatan olayla ilgili bugünkü köşesinde yayımlanan yazıdan önemli bir bölüm;

"Tokat Valisi elini sıkmadan geçen protestocu subaylara o gece neler dedi?"

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu ve eşinin verdiği 30 Ağustos Resepsiyonunda yaşananlar.
Resepsiyona gelen askerlerin başındaki subay, kulağında sözde telefonla konuşarak Vali'nin elini sıkmadan içeriye geçiyor. Arkasından diğer subaylar ve eşleri de Vali ile eşinin suratına bakmadan Resepsiyon salonunu “teşrif” ediyorlar.
Bu hadsizlik ve kepazeliğe “sebep” de açıklandı. Çok mühimmiş meğer. Eğitim Alay Komutanı'nın askerî usule göre Resepsiyonda Vali'nin yanında “davet sahibi” olarak yer alması gerekirmiş. Alamayınca da “adamları”nı toplamış bu protestoya imza atmış. Ama yine askerî usule göre Vali'nin yanında durma beklentisi içindeki komutan, ildeki diğer komutanlardan daha kıdemsizmiş ve bu yüzden Vali tarafından kabul edilmemiş. Tabii sinirlenmiş ve böyle bir protestoyu organize etmiş şımarıkça. İyi ki Valiliği ele geçirip darbe yapmamışlar!..

Sonunda bu olay bir ay gecikmeyle gündeme düşünce Millî Savunma Bakanlığı disiplin soruşturması açıp söz konusu subayları açığa aldı, ikisini ise diğer illerde görevlendirdi.

Önceki gün Tokat Valisi Numan Hatipoğlu çok ilginç bir konuşma yaptı ve şöyle dedi:

"Biz, bize emanet edilen ve bir gün bizden alınacak unvanlara sahibiz. Sadece bu rütbe ve unvanların alınacağı güne kadar şeref, onur ile taşıma gayreti içerisindeyiz. Aklımızı, vicdanımızı sadece bu bağlılığa tabi kılmak durumundayız... Niye bunları söylüyorum. Burada, Emniyetimizin, Jandarmamızın, Silahlı Kuvvetlerimizin personeli var. Bu hain darbe girişiminde sadece Silahlı Kuvvetler kisvesini giymiş olan insanlar, bir şekilde kendisini bambaşka gösteren insanlar... Bu ülkeye çok acılar yaşattılar. Bir daha bu acıların yaşanmaması için hepimiz akıllı olmak zorundayız...”

Vali Hatipoğlu'nun bu sözleri çok ağır, açık bir cevap ve had bildirme. Öte yandan seçim yaklaşırken ordunun içini zayıflatmaya ve birilerine güç devşirmek için yeni cepheler açmaya yönelik hamleler olacağını unutmamak gerekiyor.

“TERK EDİN BURAYI!”

Ancak aldığım istihbarata göre Vali Numan Hatipoğlu o görüntülerden anlaşılacağı üzere insicamı bozmadan, diğer misafirlerin de yerlerine geçmesinden sonra o subayların yanına gidiyor ve sert biçimde çıkışarak “Siz kimsiniz de böyle bir hadsizliği Cumhurbaşkanı'nı temsil eden bir Vali'ye yapabiliyorsunuz? Bu nasıl bir cürettir. Burayı derhal terk edin” diyor.
Bunu anlatan bir ünlü televizyonun yurt haberleri şefi ve Valilik kamera kayıtlarında Vali'nin subayların yanına gidip azarladığı görüntülerin olduğunu söylüyor. Tokat'taki muhabiri bu görüntüleri alamamış ama izlemiş.

Bir Tokat Milletvekiline sordum. Vali'yi hassas, kibar ve saygılı bir insan olarak tanımlıyor ama diğer bürokratlarla iletişimine dair birtakım problemlerin de kulağına çalındığını ifade ediyor. Vali hakkında “Fazla mesafeli, dediklerini dikte ettirme konusunda sert” diye nitelemeler de var dediğine göre. Ama aynı Milletvekili, olayın ana akım medyaya sızmadan önce de durumu bildiklerini, tüm Tokat'ta konuşulduğunu belirterek “Vali el sıkmama hadsizliğinin ardından subayların yanına gidip bu sözleri söyledi mi bilmiyorum. Söylemişse iyi etmiş ama olsaydı duyardım. Yine de bir marj bırakayım tabii” dedi.

ASLINDA NE OLDU?
Bence Vali Numan Hatipoğlu bu protesto hadsizliğini hemen bağlı olduğu Bakanlığa, yani İçişleri Bakanlığı'na iletti. Oradan da konu muhtemel ki Millî Savunma Bakanlığı'na intikal ettirildi ama bir türlü sonuç çıkmadı ve yaptırım uygulanmadı. Sonunda bu görüntüler, bekleyip tam bir ay sonra medyada yer alınca ve büyük infiale sebep olunca, Millî Savunma Bakanlığı'nın söz konusu bu kararı geldi.
Yani ben başından beri bu hadsizlikten Millî Savunma Bakanlığı'nın habersiz olduğunu düşünmüyorum. İşte sorun biraz da burada yatıyor. Yani öyle olmalı ki biz bu olayı Millî Savunma Bakanlığı'nın kararı ile öğrenmeli ve onunla eş zamanlı olarak görüntüleri izleyebilmeliydik. İyi bir iletişim ve denetim mekanizması için reflekslerimiz hâlâ yeterince hızlı değil galiba.
Türkiye

Markete giden çocuğa kurşun isabet etti!

İranlı ev sahibinden Türk kiracıya: 'Türklere Kiralamıyorum'

Polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden katilin ifadesi ortaya çıktı

Borsadaki düşüşte 'İmamoğlu etkisi' iddiası

Çocuklara para veren şüpheli aranıyor

Şeyda Yılmaz’ı şehit eden saldırganın kuzeni tutuklandı