Çakırgil, bugünkü “Ben bu tartışmanın neresindeyim?” başlıklı yazısında, Cem Küçük'ün Mavi Marmara şehit ve katılımcılarına "manyak İslamcılar" demesi ile başlayan tartışmaya değindi.
Çakırgil, “Eğer, İslamcılıktan murad, inandığı değerlere göre bir dünya kurulmasını istemek ise, şuûr ve basiret sahibi hangi Müslüman, ‘Ben Müslümanım ama inandığım değerlerin, ölçülerin bir toplum ve dünya düzeni olmasını istemem. Ona karşıyım!' diyebilir? Birileri, biz de ‘müslümanız..' diyorlarsa ve sonra da Müslümanları taşlıyorlarsa, onlara, önce içinde bulundukları kafa karışıklığından kurtulmaları tavsiye olunur” dedi.
Bu tartışmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yanıt beklediğini belirten Çakırgil, Erdoğan'ın açıklamasından “İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor' deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak yanlış. Biz tekkeye mürid aramıyoruz ki… (…) Ama bazıları işi tamamen şirâzesinden çıkardı” sözlerini hatırlattı ve sordu:
Ama işi şirazesinden çıkaranlara yönelik sözler, TRT Haber'de dün 12.35'teki yayında sansürlendi; niçin?
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Hindistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söylemişti:
“İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor' deniyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Tekkeye mürit aramıyoruz ki. Siyasi parti için esas olan, dürüst, ilkeli, vatanını milletini seven, parti ilkelerine uyacak insan aramaktır. Yapılması gereken budur. Ama bazıları işi tamamen şirazesinden çıkardı. İşi, kendi doğrularını benimseyen, belirledikleri çerçevede kalan insanları ‘doğru', onun dışındaki insanları da ‘yanlış' addetme noktasına getirdiler. Oysa kimsenin böyle bir hakkı yok. Onların da böyle bir hakları, yetkileri yok; benim de.”