TİMETURK | HABER MERKEZİ
Acet, yazısının başında Cumartesi akşamı Pera Palas'ta gerçekleştirilen 'Beyoğlu Sohbetleri'nde' Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu dinlediğini belirterek Bakan'ın şu açıklamalarını not düştü:
- Obama söz verdi, Kerry söz verdi, asker (Pentagon) söz verdi. Bittiği gün Menbiç'ten çekileceğiz dediler ama hala sorunlarımız var.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisiyle yaptığı görüşmeden “Son derece pozitif idi” diye söz etti, “Trump'ın ekibiyle de tanışıyoruz, konuşuyoruz” dedi.
BU SÖZLERİN ARKASINDA BAŞKA BİR MESELE VAR
"Bakan bu kadar konuştu ama bu kısa açıklamanın perde arkasında çok önemli bilgiler var" diyen Acet, şöyle devam etti:
Önceki gün Beyoğlu Sohbetleri programında karşılaştığımız bir devlet yetkilisi ile ayaküstü kısa bir sohbet yaptık. Trump ve ekibiyle seçim öncesi sağlanan temastan o şekilde haberdar oldum. Ankara'ya dönünce, önemli bulduğum için konunun arkasını biraz daha araştırdım. Bu şekilde, Trump'ın Beyaz Saray'a yerleşmesiyle ABD/Türkiye ilişkilerinin hangi doğrultuda ilerleyeceğine dair önemli ipuçları sunan bir takım bilgilere ulaştım.
AKLEDENİ KUTLAMAK LAZIM
Öncelikle şunun altını bir çizelim. Seçimlerden önce ABD Başkan adayı ve ekibi ile temas kurup daha o dönemde ilişki tesis etmek kıymetli bir şey olmuş.
Kim düşündü ise tebrik etmek lazım.
BİR İŞ ADAMI...
Olay şöyle gelişiyor:
Donald Trump ve ekibi ile seçimlerden önce, ismi şu aşamada gizli tutulan bir işadamı üzerinden temas kuruluyor. Türkiye'de yakından tanınan bu işadamı, Erdoğan ve AK Parti ile ilişkileri inişli çıkışlı seyir izlemiş bir grubun tepe yönetiminde bulunuyor. Kendisi o grupta, Erdoğan'ın seçim kazanmasına sevinen çok az sayıda isimden biri olarak biliniyor. Bu temas sırasında, etkili sonuç üretecek bir nokta üzerinden hareket ediliyor. Erdoğan ve AK Parti tecrübesinin İslam Dünyası'ndaki radikal eğilimlerin panzehiri olan doğal rolünden bahsediliyor.
"ERDOĞAN'I DESTEKLİYORUZ"
Peki sonuç ne oldu dersiniz? Denilen şu:
Trump'ın etrafında İslamofobik tipler mevcut olduğu gibi, Erdoğan'ın 'İslam'da orta yolu' temsil eden anti-radikalist doğal tutumunun kıymetini kavrayan bir grup da oluşmuş durumda. Ne yazık ki izin olmadığı için yine isim veremeyeceğim. Ama şu kadarını söyleyebilirim. Bu temaslar sayesinde Trump'ın yakın zamanda önemli bir makama atamasını yaptığı bir isim “Erdoğan'ı destekliyoruz” ifadesini kullanmaya başlamış.
KİŞİSEL KANAATİM
Ama kişisel kanaatim şudur:
Bence Trump, selefi Obama'ya göre Erdoğan'a karşı çok daha dürüstçe bir yaklaşım sergileyecek.
