Dolar

35,0113

Euro

36,7844

Altın

2.980,14

Bist

9.995,10

Trump, 'Türkiye Suriye'ye çöktü' dedi mi?

Trump'ın son basın toplantısında Türkiye ve Erdoğan'ı öven sözleri gündemdeki yerini koruyor. Trump'ın söz konusu açıklamasında Türkiye için ayrıca kullandığı 'Fazla can kaybına yol açmadan Suriye'ye çöktü' ifadesinin medyada gözlerden kaçırıldığı iddia edildi.

3 Saat Önce Güncellendi

2024-12-18 13:00:57

Trump, 'Türkiye Suriye'ye çöktü' dedi mi?

Murat Yetkin, şahsına ait sitesinde Trump'ın Türkiye ile ilgili kullandığı ifadeleri yorumladı. Yetkin, Trump aynı açıklamasında “Fazla can kaybına yol açmadan Suriye'ye çöktüğü” ifadesini kullandığını yazdı.

Trump'ın Türkiye açıklaması

Trump'ın Kasım'da ABD Başkanlık seçimini kazandıktan sonraki ilk basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı “çok akıllı bir adam” olarak övdüğü, “Suriye'nin anahtarını Türkiye'nin elinde tuttuğunu” okuyabilirsiniz. Ama Türkiye'nin “akıllı” bir hamleyle “Fazla can kaybına yol açmadan Suriye'ye çöktüğü” ifadesi adate cımbızlanarak çıkarılmış. Oysa Anadolu Ajansı'nın -gerçi sadece İngilizce yayınında- “unfriendly takeover” ifadesi yer alıyor.

İngilizce “Unfirendly takeover” iş dünyasında zoraki alım, ya da son zamanlarda Türkiye'de çok kullanılan argo ifadesiyle “çökme” karşılığı sayılabilecek “hostile takeover” ifadesiyle eş anlamlı kullanılmış. Konuya hâkim olanlar, buna örnek olarak Trump'ın yeni kankası Elon Musk'ın Twitter'ı ele geçirmesini gösteriyorlar.

Trump'a göre “çökme”

Trump'ın dünyasında zoraki alım, ya da “çökme” eyleminin kötü bir karşılığı yok; tersine elindeki gücü kendi amacı doğrultusunda kullanarak rakip şirketi, sahiplerinin rızası olmasa da ele geçirmek bir başarı göstergesi. O da henüz neyin, nasıl sonuçlanacağı belli olmamasına rağmen Erdoğan'ın hamlesini övüyor.

Nitekim, Esad'ı deviren HTŞ önderliğindeki güçlerin “Türkiye tarafından kontrol edildiğini” öne sürerken “Ve bu sorun değil, bu da savaşmanın başka bir yolu” demesi bunu gösteriyor.

Trump'ın basın toplantısının soru-cevap bölümünde bu konuda söylediklerini basın toplantısına katılan ajans ve gazete muhabirlerinin bildirdiklerinden derleyince ortaya daha net bir görünüm çıkıyor. Buna göre Trump, Esad'ın devrilmesi ardından Suriye'de kalan 900 Amerikan askerinin akıbeti sorulduğunda önce ilk başkanlık döneminde gerçekleşmeyen askerleri geri çekme kararını hatırlatmış ve sözü Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a getirmiş.

“Bu arada Türkiye büyük bir güç,” diye devam etmiş Trump; “Erdoğan çok iyi anlaştığım biri ama büyük bir askeri gücü var. Ve onunki savaşla yıpranmadı. Çok güçlü, kuvvetli bir ordu kurdu.”

“Suriye'nin anahtarı Türkiye'de”

Sonra -belki aynı zamanda dikkatleri ABD'nin Suriye'den çekilip PKK'nın uzantısı PYD/YPG'yi savunmasız bırakması anlamına da gelecek 900 Amerikan askerinden dağıtmayı da amaçlayarak devam etmiş:

  • “Eğer iki kişiden bahsediyorsanız, taraflardan biri esasen yok oldu. Diğer tarafın kim olduğunu kimse bilmiyor, ama ben biliyorum! Türkiye. “Bunun arkasında Türkiye var. O [Erdoğan] çok akıllı bir adam. [Türkler] binlerce yıldır bunu istiyorlardı ve o da bunu elde etti.”

Burada “binlerce yıl” sözü ile Trump mecaz yapıyor ama yüz küsur yıl önce Osmanlı döneminde Türkiye'nin bölgeden çekilmesini kast ediyor muhtemelen. Devam ediyor:

  • “İçeri giren bu insanlar (HTŞ, SMO) Türkiye tarafından kontrol ediliyor. Ve bu sorun değil, bu da savaşmanın başka bir yolu.”
  • “Şu anda Suriye'de çok fazla belirsizlik var… Bence Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde olacak.
  • “Türkiye çok akıllı. [Erdoğan] çok zeki bir adam ve çok sert. Türkiye çok fazla can kaybına yol açmadan dostça-olmayan bir devralma gerçekleştirdi.”

“Dostça-olmayan” devralma ifadesi, yapay zekâ tercümesi; henüz iş dünyası argosuna o kadar inememiş YZ, ticaretten anlayanların lisanıyla “çökme” ifadesinin karşılığı.

Haber Ara