TİMETURK | HABER MERKEZİ
AA'nın haberine göre Anayasa'da yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle, milletvekilleri hakkındaki dosyaların gönderildiği adliyelerde davaların açılmasına devam ediliyor.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, dokunulmazlığı kaldırılan HDP Milletvekili Öztürk hakkında 1 Eylül 2015'te Tunceli'de etkisiz hale getirilen Sıdıka Yıldız'ın cenazesine katılarak tabutunu taşıması, 28 Kasım 2015'te Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesinin ardından gerçekleştirilen eylem ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesine tepki amaçlı 15 Şubat'ta düzenlenen gösteride sarf ettiği sözler, 21 Şubat'ta Ankara'da 29 kişinin şehit olduğu bombalı saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı Sömer'in taziyesine katılmasıyla ilgili başlattığı soruşturmaları tamamladı.
Hazırlanan iddianame, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Öztürk'ün, "terör örgütü propagandası yapmak", "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemek, yönetmek ve bunların hareketlerine katılma", "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıldan 48 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
PKK'nın "cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, Anayasa'da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak" amacıyla kurulduğu ifade edilen iddianamede, bu amaç için birçok silahlı eylem gerçekleştirdiği vurgulandı.
PKK'LI TABUTU TAŞIMIŞTI
İddianamede, Öztürk'ün Tunceli'de güvenlik güçleriyle PKK'lı arasında çıkan çatışmada etkisiz hale getirilen Sıdıka Yıldız'ın Başkale ilçesinde defni sırasında tabutunu taşıdığına işaret edilerek, tabutun üzerinde PKK'yı simgeleyen bez parçasının bulunduğu ve yürüyüşe katılanlardan bazılarının Öcalan'ın posterini taşıdığı aktarıldı.
"Şüphelinin bu şekilde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada ölen terör örgütü mensubunun eylemini öven harekette bulunduğu" kaydedilen iddianamede, Diyarbakır Barosu Başkanı Elçi'nin öldürülmesinin ardından kent merkezindeki gösteride konuşma yapan Öztürk'ün, "Bizler bugüne kadar direniş savaşçılarını da unutmayacağız" sözüyle ölen PKK'lıları övüp, eylemlerini "direniş" olarak göstererek "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçunu işlediği anlatıldı.
Öztürk'ün 15 Şubat'ta Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini protesto etmek bahanesiyle toplanan kalabalığa hitaben konuşma yaptığı bildirilen iddianamede, zanlının Cizre, Silopi, Sur ve İdil'de çukur kazıp barikat kuran PKK'lılara yönelik güvenlik güçlerince yürütülen operasyonları "faşist eylem" olarak gördüğüne dikkati çekildi.
İddianamede, "Şüpheli, konuşmasında, güvenlik güçleriyle çatışan terör örgütü PKK mensuplarının terör eylemlerini övdüğü ayrıca 'özgürlük bayrağını göklere yükselteceğiz' sözüyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmayı hedeflediğini ikrar etmiştir" ifadesi kullanıldı.
TAZİYE ZİYARETİ
İddianamede, Öztürk'ün, 17 Şubat'ta Ankara'da Merasim sokakta aralarında asker ve sivillerin de bulunduğu 29 kişinin şehit olduğu bombalı saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı Abdulbaki Sömer'in taziyesine katıldığına işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Şüpheli, bombalı saldırı olayını PKK/KCK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG adına gerçekleştiren Abdulbaki Sömer için organize edilen sözde taziyeye katılmak amacıyla Hacıbekir Mahallesine gitmiştir. Yaklaşık 150 kişilik grubun sloganlar ve bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterleri ile bölücü terör örgütünü simgeleyen flama ve bayraklar eşliğinde yürüyüşe geçmiş, böylece 2911 sayılı kanuna aykırı hareket ettikleri belirlenmiştir. Taziye evinde Abdulbaki Sömer'in yanı sıra bölücü terör örgütü ile terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın da resim, flama ve posterlerinin yer aldığı, şüphelinin, Abdulbaki Sömer'in gerçekleştirdiği terör eylemine olan desteğini göstermek, saldırıyı kutsamak amaçlı milletvekilli sıfatı ve sorumluluğu ile bağdaşmayacak şekilde bilerek ve isteyerek hareket etmek suretiyle terör örgütü propagandası yapmak suçunu işlemiştir."
İddianamede, şüphelinin "terör örgütü propagandası yapmak" suçu kapsamındaki eylemlerinin yoğunluğu ve çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalarının birlikte değerlendirilmesiyle, PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki birliği bozma amacını kabul ettiği, bu suretle "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediği neticesine varıldığı belirtildi.
YAKALAMA KARARI BULUNUYOR
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, bir süre önce Öztürk'ün dokunulmazlığının kaldırıldığı eylemleriyle ilgili "terör örgütü PKK üyesi olmak", "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yürüttüğü ayrı bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına karar vermişti. Başsavcılıkça, yurt dışına çıktığı belirlenen Öztürk hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.
Terör soruşturmalarında ifade vermeye gitmedikleri için haklarında yakalama kararı bulunan HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk ve HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, PKK yandaşlarınca Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen gösterilerde görüntülenmişti.