Hac farizasını tamamlayan Türk hacıları, günlerini ibadet etmekle geçirirken kutsal mekanları ziyaret etmeyi de ihmal etmiyor.
Türk hacıları, Mekke'de özellikle Arafat, Müzdelife, Mina, Cennet-ül Mualla, Hazreti Muhammed'in doğduğu ev ve Cin Mescidi'ni ziyaret ediyor. Hac vazifesini tamamlayıp Medine'ye geçenler ise İslam dininin ilk mescidi olan Kuba Mescidi, Uhud Dağı, Cennet-ül Baki, Mescid-i Kıbleteyn, Yedi Mescidler gibi mekanları ziyaret ederek dua ediyor. Cennet-ül Mualla Mezarlığı ziyaretçi akınına uğruyor
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Dr. Mürsel Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cennet-ül Mualla Mezarlığı'nın Mekke'nin en eski mezarlığı olduğunu bu nedenle Kabe'den sonra en çok ziyaret edilen yerler arasında bulunduğunu söyledi.
Akar, Hazreti Muhammed'in eşi Hazreti Hatice'nin, Peygamberin iki oğlu Abdullah ve Kasım, dedesi Abdulmuttalib ve amcası Ebu Talip ile sahabe-i ikramdan birçok kişinin bu mezarlıkta metfun bulunması nedeniyle buranın Müslümanlar için önem arz ettiğini kaydetti. "Kabir ziyaretlerinde yardım ancak Allah'tan istenir"
Aynı ilginin Medine'deki Cennet-ül Baki ve diğer mezarlıklar için de söz konusu olduğunu dile getiren Akar, Müslümanların kutsal mekanları ziyarete önem verdiğini söyledi. Akar, şunları dile getirdi:
"Kabir ziyaretleri bize ölümü hatırlattığı için önem arzediyor. Peygamber Efendimiz önceleri kabir ziyaretlerini uygun bulmamıştı. Çünkü bu toplum bir şirk toplumu idi. İnsanlar Allah'a yaklaşmak amcıyla kendilerine putlar edinmiş ve onlara tapıyorlardı. Efendimiz Tevhid inancını gönüllere, zihinlere ve hayata yerleştirmek için yasakladı. Tevhid inancı yerleşip şirk endişesi kalktıktan sonra Peygamber Efendimiz kabir ziyaretlerinin yapılmasını istedi. Kabir ziyaretlerinde onlara dua okunur, ancak asla onlardan yardım istenmez. Yardım ancak Allah'tan istenir. Buna dikkat etmek gerekiyor. Eğer ziyaret ettiğimiz zatlar salih ve kamil insanlar ise 'Yarabbi onlara nasip ettiğin ilim, irfan ve kemalatı bizlere de nasip et' diye Allah'tan yardım isteriz. Cennet-ül Mualla'yı da bu maksatla ziyaret ettik."
Hac vazifesini tamamlayıp Medine'ye geçen hacılar, Hazreti Muhammed ile birlikte Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer'in de metfun bulunduğu Mescid-i Nebevi'yi ziyaret ediyor. Hacılar beş vakit namazlarını bu kutsal mekanda kılmaya özen gösteriyor ve buranın yanı başında yer alan Cennet-ül Baki'yi de ziyaret ediyor. Medine'de hurma alışverişi
Hacılar, kutsal mekanları ziyaret ettikten sonra hurma bahçeleri ve pazarına giderek dönüş için alışveriş yapıyor. Daha çok Türklerin hakim olduğu hurma sektöründe satışlar kiralanan bahçelerde yapılıyor.
Suudi Arabistan yasaları, yabancıların mülk edinmesine izin vermediği için iş adamları kiralama yöntemini kullanarak ticaret yapıyor. Bu bahçelerde Pakistan, Afganistan ve Bangladeş gibi ülkelerden gelen işçiler çalışıyor.
Merdivenle hurma ağaçlarına çıkan işçiler, hurma dallarını kesip ip yardımıyla aşağıya indiriyor. Yere serilen brandalar üzerinde meyveyi dalından ayıklayan işçiler, daha sonra satışa hazır hale getiriyor.
Hacılar bir yandan bu çalışmaları izlerken diğer yandan beğendikleri hurmalardan sipariş veriyor. Hurma alışverişinde Türkçe konuşulduğu için iletişim sorunu yaşamayan hacılar, rahatlıkla pazarlık yapabiliyor.