TIMETURK | HABER MERKEZİ
Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girmesiyle serbest kalan işadamı yaşadıklarını SABAH'a anlattı. Akbal "Onur kırıcıydı ve insanlık dışıydı" dedi.
İddialarına göre; Akbal Conexpo-Con/AGG Fuarı'na katılmak üzere 6 Mart'ta İstanbul Ticaret Odası (İTO) heyeti ile birlikte Los Angeles'a gitti. Uzun bir yolculuktan sonra Los Angeles'a varan Akbal, uçaktan iner inmez pasaportuna el konularak havalimanı içerisindeki bir odada sorguya alındı.
"TÜRKİYE'DEN MEMNUN MUSUN?"
Havalimanı polisinin sorgusunda aile bireylerinin isimleri, sosyal medya hesapları ve iş hayatı sorgulandı. Ziyaret sebebi soruldu. Göçmenlik yasasına göre ABD'ye uygunsuz giriş yaptığı söylendi. Onur kırıcı davranışların ardından 20'ye yakın göçmenle nezarethaneye atıldı. Daha sonra başka bir odaya alınıp, ayakkabı bağcıklarımın çıkarılması istendi. Eğer sorulan soruların dışında bir cevap verirse ya da sorulan soruya soruyla cevap verirse mahkemeye gönderileceği söylendi. Sağ elini kaldırıp yemin ettirildi.
Sorguda Akbal'a "Türkiye'den memnun musun? Türkiye'de can güvenliğin var mı? Türkiye'de mal güvenliğin var mı? Türkiye için gelecek ile ilgili kaygıların var mı?" dendi. Türkiye'deki ABD Başkonsolosluğu'ndan 10 artı 10 yıllık vize aldığını ve İTO'yu temsilen orada bulunduğunu söyledi. Sorgunun ardından ayaklarını, belini ve ellerini zincirle bağladılar.
Bu şekilde mahkûm arabasına bindirip 1,5 saatlik yolculuktan sonra hapishaneye götürdüler. Binada duvara dayayıp fotoğraflarını çektiler. Sabah 6'da tekrar havalimanına götürdüler.
İşte söyledikleri:
UÇAKTA TEŞHİR EDİLDİ
"Yaşadığım onur kırıcı davranışlardan sonra Türkiye'ye geri dönmek istedim. Bunu Türk yetkililere bildirdim. Akşam uçağı ile beni geri göndereceklerini söylediler. Ellerim kelepçeli bir şekilde uçak körüğünün başında bütün yolcular girene kadar sanki suçu diğer insanlara bildirilmek üzere bekletilen zanlılar gibi sergilendim. Uçağa en son olarak alınırken cep telefonum, cüzdanım ve bütün şahsi eşyalarım kabin amirine teslim edilerek yine bir suçlu gibi polis eşliğinde uçağın en sonuna kadar yürütüldüm ve oraya oturtuldum.
ABD'nin hiçbir temele dayanmayan onur kırıcı davranışların gelecekte birçok işadamına uygulanabileceği endişesini taşıyorum. Ben kamuoyunun yakından tanıdığı ve dürüst bir işadamıyım. İTO heyetiyle birlikte 7 Mart'ta Las Vegas'a gitmiştim. Havalimanında ABD polisi tarafından haksız, mesnetsiz, hiçbir temele dayanmayan onur kırıcı davranışa uğradım. Yaşadığım şok edici, onur kırıcı, kişiliğimi ve insanlık haklarımı ayaklar altına alan, hiçbir gerekçesi olmayan ve insanlık dışı davranışlardı."