'Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilim artacak'
Milliyet Gazetesi köşe yazarı Güneri Cıvaoğlu, Papaz Andrew Brunson'ın tahliye edilmesiyle Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilimin bitmediğini ifade etti.

Oluşturma Tarihi: 2018-10-16 10:11:09

Güncelleme Tarihi: 2018-10-16 10:11:09

Milliyet Gazetesi köşe yazarı Güneri Cıvaoğlu, Papaz Andrew Brunson'ın tahliye edilmesiyle Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilimin bitmediğini ifade etti. Cıvaoğlu, "Türkiye'nin İran, Rusya, Çin ile yerli parayla ticaret yapmak istemesi Amerika arasında gerilimi arttıracağı ve Suriye'de barış görüşmeleri için Amerika'nın PYD'nin de masa olması gerektiğini tekrarlaması Türkiye ile ABD ilişkilerinde gerilimi arttıracaktır." dedi.

İşte Güneri Cıvaoğlu'nun yazısı

 

Papaz gitti, kavga bitti mi?

Rahip Brunson'ın gitmesiyle birlikte dolar düşüşe geçti.

ABD ile Türkiye arasında gerilim bitti mi?

Hayır...

Birkaçını sıralayayım...

- Türkiye'nin Rus S-400 savunma sistemini alması...

- Suriye'de “ABD-İsrail-Mısır-Suudi Arabistan-BAE (Birleşik Arap Emirlikleri)” blokuna karşı “Türkiye-Rusya-İran” blokunun oluşması.

- Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusundan Irak sınırına kadar ABD desteğiyle bir PYD özerk yönetimine dönük Türkiye ve Rusya'nın tavır koyuşu. “Buna izin verilmeyeceğinin” söylenmesi.

- İran'a ambargonun başlayacağı 5 Kasım'dan itibaren Türkiye'nin bu ülkeyle enerji dâhil ticaretini devam ettirme durumu.

- Rusya, Çin, İran ve Venezuela gibi ülkelerin kendi aralarında yerel paralarla ticaret yapmak kararına Türkiye'nin de katılması... (Bunun sonraki aşamalarında dolara rakip yeni bir küresel para oluşturmak çalışmaları.)

- Türkiye'de Rusya'nın nükleer enerji tesisi kurmasıyla başlayacak -olası- nükleer yakınlaşma.

Her sorunun kanserli hücreler gibi yenilerini üretebileceğini de not edin bir yana.

Yani...

“Brunson'ın ABD'ye gitmiş olması” çok ısınmış olan ilişkilere kısa süreli bir serin esintidir sadece.

Önümüzde asıl büyük gerilim, güney sınırımız boyunca uzanan PYD coğrafyasının geleceğidir.

ABD buradaki PKK /PYD silahlı güçlerini ağır silahlar, tanklar, zırhlı araçlarla donatmış bulunuyor.

Eğitim veriyor.

ABD'nin burada kurduğu üsler, savunma füze rampaları, havaalanı var.

Bütün bunlar -DAEŞ'e karşı savaşmasını takdir ettiği- için mi?

Bütün bu donanım kime karşı?

“Fırat'ın doğusuna da PKK /PYD'den temizlemek” söylemleri nedeniyle Türkiye'ye ve “Bu oluşuma müsaade etmeyiz” açıklamaları yapan Rusya'ya karşı değil mi?

Ayrıca...

ABD “Suriye'de çözüm için barış masasına taraf olarak PYD de oturmalıdır” iddiasını tekrarlamaya başladı.

Türkiye bunu kabul eder mi?

Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin önümüzdeki kasım başlarından itibaren -İran'a yaptırımların start almasıyla birlikte- yeniden gerilmesi olasılığı uzak değil.

PYD konusunda Türkiye'nin baskısı artarak, söylemden eyleme geçişin işaretleri alınmaya başladığında gerilim voltajı da sıçramalar yaparak yükselebilir.

ABD de ekonomik yaptırım kartlarını masaya atabilir.

Ekonomik mutsuzluk dalgaları yaratarak sosyal/siyasal yapıyla oynama girişimleri mümkün.

Bütün bu nedenlerle, Türkiye'de herkesin, hepimizin omuz omuza dayanışma içinde olmamız gerekir.

Milliyet