İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Eski Büyükelçi Prof. Dr. Ahmet Kavas, Türkiye'nin Afrika açılım sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Kavas, "Türkiye bir uçak yapacağı zaman başka yerlerden nasıl uzman getiriyor ise Afrika konusunda da dışarıdan uzman getirmeli, onlardan faydalanmalıdır." dedi.
"20 YIL SONRASI DÜŞÜNÜLMELİ"
Kavas, Türkiye'nin son dönemde Afrika'da gençlere yönelik düzenlediği çeşitli projelerin önemine değinerek, ziyaretlerin en az 20 yıl sonraki meyvelerini düşünerek, hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Gençlerin döndüklerinde yaşadıkları tecrübeleri rapor haline getirmesinin önemine değinen Kavas, Afrika'ya ilk kez gidecek olanlara da bunların mutlaka okutulması gerektiğini vurguladı.
Kavas, "Tecrübe edilen bir durum bin defa yine tecrübe edilse aynı neticeyi verecektir. Bizim öncelikle kıta hakkında tecrübeler edinip bunları artırmamız gerekiyor. Bu açıdan devletimizin Afrika açılım projelerini çok önemsiyorum. Türkiye'nin bu çeşit faaliyetleri yapabilecek irade ve imkana sahip olması bizim açımızdan kazançlı bir durum. Birçok kişiyi Afrika'nın farklı ülkelerinde belli bir müddet tutup onların masraflarını karşılamak Türkiye'nin bu iş için niyetli olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
AFRİKA'DAN UZMAN ÖNERİSİ
Afrika çalışmalarına 30 yıl önce başladığında Türkiye'de çalışmalarını destekleyecek muhattap bulamadığını aktaran Kavas, çalışmalarını küçümseyenlerin, 'bu kıtayla ne işimiz var' diyenlerin bugün 'Afrika bizim en güçlü partnerimiz olmalıdır." demeye başladıklarını anımsattı.
Türkiye'de Afrika tecrübesi bulunan uzmanların sayısının yeterli olmadığını dile getiren Kavas, "Türkiye bir uçak yapacağı zaman başka yerlerden nasıl uzman getiriyor ise Afrika konusunda da dışarıdan uzman getirebilir onlardan faydalanabilir." dedi.
Uluslararası Genç Derneği Kurucu Başkanı Doç. Dr. Arslan da yaklaşık 10 yıl önce dernek olarak yol haritalarını çizdiklerinde üç esası dikkate aldıklarını belirterek, yapılacak faaliyetlerin küresel çapta gerçekleştirilmesinin önemini anlattı.
Öncülerinin gençler ve gönüllülük esasına dayalı temel ilkeler olduğunu anlatan Arslan, Afrika kıtası ile ilk olarak yardım faaliyetleri yaptıkları esnada temasa geçtiklerini, bu süreçte kıtadaki durumu daha iyi farkettiklerini ve buralara ağırlık vermeye başladıklarını bildirdi.
"DÜNYA BİZİ BEKLİYOR"
Kıtada yaptıkları sosyal projelerle Türk gençlerinin ufkunda büyük değişimlere şahit olduğunu kaydeden Arslan, böylece doğru noktadan başladıklarına dair inançlarının kuvvetlendiğini ifade etti.
Arslan, Afrika çalışmalarına “Dünya Bizi Bekliyor" sloganıyla başladıklarını aktaran Arslan, "Türkiye'nin Afrika açılımı bizleri de hızlandırdı, 'Kara sevdaya tutulduk' diyerek gönüllülerimizi kara kıtanın farklı bölgelerine aynı kızıl elma ile yönlendirdik." diye konuştu.
Türkiye'nin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) gibi kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile yüzlerce genci Afrika'ya götürerek, sosyal projelere dahil etmesinin Afrika insanı açısından önemli olduğunu vurgulayan Arslan, şu görüşlerini paylaştı:
"Gençlerimize nasıl bir gaye-i hayal tutturmaları gerektiğini ve kim olduklarını bizi hasretle kucaklayan mazlum, garip ve kimsesizlerden daha iyi kim anlatabilir. Üniversiteli gönüllülerimiz sadece tatillerini değerlendirmekle kalmadılar, gittikleri yerlere sevinç ve umut oldular. Temennimiz odur ki bu sevinç ve umut artarak devam etsin ve dünyaya iyilerin varis olacağına dair o büyük vaat küçük ama mütevazı olsada bu adımlarla gerçekleşsin."