Son yıllarda, 50 yaş ve üzeri bireylerin boşanması anlamında sıkça kullanılan “gri boşanma” terimi Türkiye'de hızla artmaya devam ediyor. 2024'te 55 bin 595 yetişkin 50 yaş ve üzerinde evliliklerini sonlandırdı. Son 5 yılda gri boşanma oranı yüzde 44.5 arttı.
5 YILDA YÜZDE 44.5 ARTIŞ!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024'te 50 yaş ve üzeri boşanma sayısı önemli bir artış gösterdi. 2020'de bu sayı 38 bin 464 iken, 2024'te 55 bin 595 kişiye yükseldi. Son 5 yılda, gri boşanma oranı yüzde 44.5 arttı. Bu oran, son yıllarda 50 yaş üstü boşanmalarda görülen büyük artışın bir göstergesi oldu.
"Gri Boşanma" Nedir?
"Gri boşanma" terimi, genellikle uzun süren evliliklerin ardından 50 yaş ve üzerindeki bireylerin boşanmasını tanımlamak için kullanılıyor. Bu terim, ilk olarak ABD'de kullanılmaya başlanmıştı. Türkiye'de ise, özellikle son yıllarda artan boşanma oranları ile dikkat çekiyor.
TÜİK VERİLERİNE GÖRE 2024'TE BOŞANANLARIN SAYISI ARTTI
TÜİK'in 2024 verilerine göre, 50-54 yaş grubunda 16 bin 387 erkek ve 10 bin 670 kadın boşanırken, 55-59 yaş grubunda 9 bin 34 erkek ve 5 bin 134 kadın evliliklerini sonlandırdı. Bu artış, 50 yaş üstü boşanmalardaki büyük ivmeyi açıkça gösteriyor.
2020-2024 ARASI VERİLER: PATLAMA YAŞANDI
2020 ile 2024 yılları arasında 50 yaş ve üzeri boşanma oranlarında büyük bir artış yaşandı. 2020'de 38 bin 464, 2021'de 52 bin 460, 2022'de 54 bin 103, 2023'te 49 bin 219, ve 2024'te 55 bin 595 kişi evliliklerini sonlandırdı. Bu oranlar, özellikle 50 yaş ve üzeri bireylerin daha özgür bir yaşam tercih etmeye başladığının bir göstergesi.
YAŞ GRUPLARINA GÖRE BOŞANMALAR
-
50-54 yaş grubu: 16 bin 387 erkek, 10 bin 670 kadın
-
55-59 yaş grubu: 9 bin 34 erkek, 5 bin 134 kadın
-
60-64 yaş grubu: 5 bin 40 erkek, 2 bin 653 kadın
-
65-69 yaş grubu: 2 bin 702 erkek, 1163 kadın
-
70-74 yaş grubu: 1244 erkek, 415 kadın
-
75 yaş ve üzeri: 971 erkek, 182 kadın
TÜRKİYE'DE "Gri Boşanma" Oranları Artıyor
Son 5 yılda yaşanan artış, Türkiye'de uzun süreli evliliklerin sona erdiğini ve insanların 50 yaş üstü yeni bir başlangıç yapmak istediklerini gösteriyor. Bu artış, toplumsal değişim ve bireysel özgürlük taleplerinin etkisiyle daha da hızlanmış olabilir.