'Türkiye'de kuvvetler ayrılığı imkânsız'
“Hukuk Zihniyeti” adlı kitabı geçtiğimiz günlerde yayınlanan Anayasa Mahkemesi eski raportörü Emir Kaya, Türkiye’de demokratik kültür eksik olduğu için kuvvetler ayrılığının imkânsız olduğunu söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2016-11-18 11:39:27

Güncelleme Tarihi: 2016-11-18 11:39:27

TİMETURK | HABER MERKEZİ

Al Jazeera'den Gonca Şenay'a konuşan Emir Kaya şunları söyledi:

"KUVVETLER AYIRLIĞI İMKANSIZ"

CHP mesela milletvekili seçimlerinde daha demokratik bir yol izledi. HDP biraz daha çok seslilik benimsedi. Ama bunların olması da herşeyi çözmüyor. Bakıyorsunuz burada sosyolojik meşruiyet oluşuyor mu? Yine oluşmuyor. Çünkü bu sefer sosyoloji şunu söylüyor; “Bu hoş değil. Tek sesli olman lâzım.” Toplumda demokrasi kültürü yoksa bunu dayatmanın anlamı yok. Ben kitapta da bunu söyledim. Hatta bu sebeple biraz kuvvetler ayrılığından ise kuvvetler birliğine meyil ediyorum. Ters bir sonuç çıkıyor ama öyle.

Neden böyle bir çıkarımda bulunuyorsunuz?

Ben kuvvetler ayrılığının demokratik bir kültür ile mümkün olduğunu bunun da Türkiye'de imkânsız olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı imkânsız. Şimdiye kadar bunu zorlama politikası izlendi. Ben de diyorum ki bu zorlama politikasından vazgeçelim ve toplumumuza uygun bir modele geçelim.

Tarif eder misiniz bu modeli?

Sistemi böyle tüm yapı taşlarıyla kafamda kurmuş değilim açıkçası. Sadece şundan eminim, bir kuvvetler birliği modeli olursa bunun denetim mekanizmasının çok güçlü olması lâzım. Ve seçilmiş başkanın azledilebilmesinin de mümkün olması lâzım. Böyle her tarafa hâkim bir diktatör havasında da olmaması lazım. Benim buna sıcak bakmamın nedeni, aksinin hiç bir koşulda mümkün olmadığını düşünmem. Tek seçenek kuvvetler birliği gibi görünüyor bana. Kuvvetler birliğini temsil eden kişinin de hikmetli biri olması gerek. Bu sadece benim görüşüm değil Platon da Aristo da bunu söylüyor. Bu siyaset felsefesinde de karşılığı olan bir düşünce. Bizim toplumumuza da uygun. Demokratik kültürün yerleştiği toplumlarda kuvvetler ayrılığı olabilir çünkü insanlar zaten bir denge ve karşılıklı kontrol kültürü içerisinde düşünüyor ama bizde beni rahatsız etse de Türk toplumu başa bağlı.

Başkanlık sistemi olursa nasıl işleyecek hukuk?

Biz sadece başkanlık sistemini kuracağız. Başkanın diktatör olmasını engelleyici bir yapıyı ayrıca kurmamız gerekiyor. Mesela Osmanlı'da ne var? Şeyhülislam. Padişahın astığım astık kestiğim kestik olmasının önündeki engel ne? Şeyhülislam. İcracı hiç bir şey yapmıyor. Bunun gibi bir mekanizma olması lâzım.Tayyip Erdoğan ile bu çok mümkün mü? Bundan emin değilim. Zaten bence Tayyip Erdoğan'ın başkanlığı ile başkanlık sistemi iki ayrı konu. Ben Türkiye'nin adı başkanlık da olsa kuvvetler birliğine giden bir sistemin Türkiye'nin sosyolojik bir ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ama Tayyip Erdoğan'ın iyi bir başkan olup olmayacağı ayrı bir konu.