Türkiye'den uluslararası topluma çağrı
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Naci Koru, Arakanlı Müslümanların gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde evlerine dönmelerinin sağlanması gerektiğini belirterek, uluslararası topluma, imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için her iki ülkeye de yardımcı olması çağrısında bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2017-12-05 20:11:58

Güncelleme Tarihi: 2017-12-05 20:11:58

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Naci Koru, Arakanlı Müslümanların gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde evlerine dönmelerinin sağlanması gerektiğini belirterek, uluslararası topluma, imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için her iki ülkeye de yardımcı olması çağrısı yaptı.

'ENDİŞE DUYUYORUZ'

BM İnsan Hakları Konseyinin, Myanmar'daki Arakanlı Müslüman nüfusun durumunu ele aldığı özel oturumunda konuşan Koru, "Yaklaşık bir milyona yakın insanın çok zor şartlar altında (Bangladeş'teki) kamplarda temel insani hizmetlere erişmeksizin yaşaması gerektiği gerçeğinden derin endişe duyuyoruz." dedi.

Koru, uluslararası toplumun sağlam bir tavır takınmaması halinde, bölgedeki durumun bölgesel, hatta küresel güvenlik için ciddi tehdit oluşturabileceği uyarısında bulundu.

Büyükelçi Koru, Arakanlı Müslümanların ait oldukları vatanlarına geri dönmeleri için Bangladeş ile Myanmar arasında imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI

Arakanlı Müslümanların gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde evlerine dönmelerinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Koru, uluslararası toplumun imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için her iki ülkeye de yardımcı olması gerektiğinin altını çizdi.

Koru, Türkiye'nin Arakan krizinin nedenlerinin belirlenmesi konusunda Myanmar hükümetine yardım etmeye hazır olduğunu bir kez daha vurgulayarak, Türkiye'nin, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kızılay vasıtasıyla temel insani yardımlara devam edeceğini söyledi.

Türkiye'nin, Bangladeş'in, Arakanlı Müslümanlar için oynadığı yapıcı role minnettar olduğunu ve uluslararası toplumun yükü paylaşması için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini anlatan Koru, "Türkiye, Arakan sorununa kalıcı bir çözüm bulunması için ilgili BM kuruluşları ile Bangladeş ve Myanmar hükümetleriyle iş birliği içinde çalışmalarını sürdürecek." dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, konseyin açılışında yaptığı konuşmada, Arakanlı Müslümanların öldürüldüğünü, tecavüze uğradığını, sistematik olarak köylerinin, evlerinin ve mallarının harap edildiğini belirterek, "Kimse, soykırım unsurlarının varlığını inkar edebilir mi?" ifadesini kullanmıştı.

Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu Başkanı Marzuki Darusman ise Arakanlı Müslümanlara karşı 25 Ağustos'tan bu yana uygulanan "aşırı şiddet eylemlerini" mağdur ve tanıklardan dinlediklerini belirterek, "Kanıtların bizi götürdüğü yere kadar gideceğiz." şeklinde konuşmuştu.

ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK

Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar'da zulüm ve katliamlardan kaçarak Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanların sayısı 626 bine ulaştı. Köyleri tamamen yakılan Arakanlı Müslümanlardan binlercesinin katledildiği belirtiliyor.

Myanmar ordusunun etnik temizliğe dönüştürdüğü saldırılarda 300'e yakın köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 600 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden Bangladeş'e kaçtı, on binlercesi de kaçmanın yolunu arıyor. Arakan'da 1970'lerde yaklaşık 2 milyon Müslüman'ın yaşadığı tahmin edilirken, sistematik saldırılardan kaçış nedeniyle bu sayı 350 binin altına geriledi.