Libya'nın içinde bulunduğu son durum dünya kamuoyunun gündeminde. Birçok ülke ateşkes çağrısı yaparken, masadaki başrollerden biri olan Türkiye de çalışmalarını yoğun diplomasi ile yürütüyor. Ayrıca, Ankara'nın Libya'nın talebi üzerine asker gönderme seçeneğini de masada tuttuğu biliniyor.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda, Libya'da ateşkes ilan edilmesinin önemini ve Türkiye'nin Libya'daki varlığının etkilerini A Haber'de anlattı.
"TÜRKİYE MÜDAHİL OLMASAYDI HAFTER, HÜKÜMETİ EZİP GEÇECEKTİ"
Türkiye'nin Libya'da olmasının önemini anlatan Terör Uzmanı Yusuf Alabarda şöyle konuştu:
“Nasıl Mursi yönetimi bir askeri darbeyle iktidarından edilip yerine cuntacı Sisi getirildiyse, Türkiye müdahil olmasaydı, Hafter de Trablusgarp hükümetini ezip geçecekti. Türkiye bu şekilde müdahil olunca bu senaryonun gerçekleşme imkanı kalmadı.”
"DİPLOMASİ YÜRÜTMÜYORSUNUZ DEMENİN HİÇBİR MANTIKLI YÖNÜ YOK"
Alabarda, "diplomasiye ağırlık verilmiyor" eleştirilerine şu yanıtı verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün sorunlarını askeri anlamda çözüyor, diplomasi olmuyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Çok geniş bir diplomasi trafiği hakimken hala diplomasi yürütmüyorsunuz demenin hiçbir mantıklı yönü yok. İtalya Başbakanı Conte; 'Türkiye'nin asker gönderme müdahalesi asla kabul edilemez' diyenlerdendi, daha sonra Ankara'da yaptığı basın açıklamasında 'Türkiye'nin Libya'da yaptığı faaliyetleri sayesinde Libya'da siyasal çözüme yakınız' dedi. Bunlar çok önemli gelişmelerdir.”
"LİBYA'YI DEĞERLİ YAPAN DOĞAL GAZ VE PETROLDÜR"
Toprakları Türkiye'nin yaklaşık 2 katı büyüklüğünde olan Libya'nın tarıma elverişli alanlara sahip olmadığını belirten Alabarda şu ifadeleri kullandı:
“Libya'yı değerli yapan içerisinde barındırmış olduğu doğal gaz ve petroldür. Libya, Dünyanın en çok ihracat yapan ülkelerinden biri olan İran'ın yarısından daha fazla petrol ihracatı yapan bir ülke. Libya'nın petrol ihracatındaki para, Birleşmiş Milletler nezdindeki meşru hükümet olan Trablusgarp hükümetine aktarılıyor. Bu yüzden Hafter, Trablusgarp hükümetini düşürerek, meşru bir şekilde tanınmayı amaçlıyor.”