'Türkiye’ye seçime kadar kurulacak tuzaklar'
Uluslararası ilişkiler yazarı Nedret Ersanel, Ukrayna-Rusya arasında Putin'in son açıklamasıyla birlikte tırmanan gerilimi 'nükleer savaş' boyutuyla değerlendirirken, Türkiye'nin de seçim sürecinde 'tuzaklarla' karşılaşabileceğini ileri sürdü.

Oluşturma Tarihi: 2022-12-24 18:38:56

Güncelleme Tarihi: 2022-12-24 18:38:56

İngiltere'nin eski İstanbul Başkonsolosu'nun geçtiğimiz gün dikkat çeken sosyal medya paylaşımını da yorumlayan Yeni Şafak yazarı Ersanel'İn "‘Tarafsız Türkiye'ye seçime kadar kurulacak tuzaklar" başlıklı yazısından önemli bir bölüm;

Zelensky'nin savaş boyunca ilk kez sınır dışına çıkarak Beyaz Saray'a gitmesi ve burada ‘tam protokolle' karşılanması, resmi açıklamaların savaşın kesinlikle devam edeceğini vurgulaması, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Çin lideri Xi Jinping'e, “Putin'e söyleyin dursun” telkini, Medvedev'in hızla Çin'e hareket edip, özel mektubu yine Xi Jinping'e teslim etmesi, Pekin'in, “Çin, Rusya ile işbirliğini artırmayı umut ediyor. Bunu yaparken ikili ilişkilerimiz çerçevesinde aklın yolunu izleyecektir” cevabı, aynı sırada, Japonya'yı da kollayan Rus-Çin deniz tatbikatı.. Ve…

NÜKLEER ŞEMSİYE AÇILIYOR…

Bunların öncesinde ve sırasında Rusya'dan üst üste gelen “madem savaş istiyorsunuz” mealindeki adımlar…

Toplam asker sayısının 1,5 milyona çıkarılması, muharebe alanına şimdiye kadar sürülmemiş özel füze sistemlerinin (mesela Sarmat) ve tankların (T90) hareketlenmesi, Moskova'da 15 milyon kişilik sığınaklar hazırlanacağı, ki yine bir nükleer felaket korkusunu pekiştiriyor, nihayet Putin'in Belarus ziyareti…

Bu adımın izahına da hakkı verilmedi; mesele sadece Beyaz Rusya'dan savaşın başında göze kestirilen Kiev'e yönelik yeni ve kısa bir yol/cephe açılması değil. Rusya, Belarus'u “nükleer şemsiye altına” aldı! Nükleer başlıklar taşıyabilen stratejik uçakların, tıpkı, ABD ve NATO uçaklarının yıllardır Rusya sınırlarında uçurulması gibi…

ABD ve İngiltere de Ukrayna'yı, kış şartları altında dahi doğuya, Rusların aslında şeklî barış teklifi olarak “geri çekildiği” cepheye sürüyor. Kremlin de-işte yukarıdaki adımlara bakarsanız-sanki, “günah bizden gitti” moduna evriliyor…

SEÇİMLERLE PARALEL!..

Berbat gelişmeler. Putin durumu, “ABD, son Ukraynalı ölene kadar savaşı sürdürecek” diye açıklıyor ama Avrupa'ya, Balkanlar'a, Hazar'a, Suriye'ye sirayet etmesi kıvılcım metaforundaki kadar yanıcı. Avrupa'nın tedarik zinciri, göç, enerji, aşırı sağ, ekonomik krizleri, satılan on milyarca dolarlık silahlar dahi artık tali konular…

Savaş büyüyerek/yayılarak devam edecekse, Türkiye'nin de yerini seçmesi konusunda -ki hakkını bir daha teslim edelim; Ankara dünyada bu rezilliğe bulaşmadan krizi yöneten tek ülke unvanını koruyor- zorlamaların artacağı kesin. Şüphe yok, Ankara direnecek. Direndikçe de pislik artacak. Zaten birçok ülke seçimleri bekliyor.

İsveç'in savaş yüzünden gündeme alınan NATO üyeliği için öyle diyenler var; Stockholm'ün, Türkiye'nin yerine getirilmesini istediği şartları savsaklamasının nedeni olarak bile seçimler akla geliyor. Ola ki, başka bir iktidarın şartlara bakmadan onayı basacağını hesaplıyorlar. Müspet teori ise, İsveç Dışişleri Bakanı ziyareti evvelinde o FETÖ mensubunun iade edileceği ve havanın değiştirileceği idi. Yapılmadı…

İNGİLİZ BAŞKONSOLOSUN MUTFAK MASASINDAKİ GAZETE…

Perşembe günü Hürriyet gazetesi manşetine İngiltere'nin eski İstanbul Başkonsolosu'nun bir sosyal medya paylaşımını taşıdı.

(‘Hayırdır Mr. Turner', 22/12.) “Sıradan bir kedili fotoğraf gibi duran karede, 8 Eylül 2015 tarihli gazetenin, ‘Tarifsiz acı 16 şehit' başlıklı sayfası bulunuyordu”. (6 Eylül 2015'te Dağlıca-Yüksekova'da terörist pusu 16 askerimizi şehit etmişti.) Başkonsolos kareyi 7 yıl sonra paylaşıyordu. Dahası görevdeki İngiliz Başkonsolosu -aynı zamanda mutfağın yeni sahibidir- altına yorum yapıyor, sanki gariplik yokmuş gibi mesajı normalleştiriyordu.

Her iki İngiliz diplomatın bunun bir “kedidir kedi” resmi olmadığını bilmiyor olmaları düşünülemez. Keza, Hürriyet'in bu haberi manşetine yükseltip, içeride de geniş yer ayırarak görmesi de anlamlıdır…

Eş zamanlı olayları da aynı kareye yedirmeliyiz; Moskova'da, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları Rusya'nın ev sahipliğinde bir araya gelecek, çok önemsenen “Barış Planı” görüşülecekti. Ne olduysa, Ermenistan gelmeyi reddetti. Rusya bundan mutsuzluk duyduğunu açıkladı. Ama herkes, olaydan saatler önce İngiliz istihbarat servisi MI6'in Başkanı'nın Erivan ziyaretini hatırlamadı! Katılmama kararı bundan sonra gerçekleşmişti…

Kuşkusuz bölgede çizilmeye çalışılan ve merkezinde Türkiye'nin bulunduğu harita ile Azerbaycan'daki enerji hesaplarında İngiltere'nin çıkarları var. İzahın bir parçası da bu. Keza, yine aynı saatlerde gerçekleşen, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Savunma Bakanları'nın toplantısı da bir “pozdur” ve yekûna ekleniyor…

Hulusi Akar: “Türk'ün gücünü dünyaya gösteren Azerbaycan ordusuna bundan sonra herhangi bir şekilde kimsenin yan bakmasına imkân ve fırsat vermeyeceğiz”… Kaşıdıkları yerlerden biri budur ve Hazar diyebiliriz."


YeniŞafak