Türkkan, Genelkurmay Başkanı Akar'ın başına silah dayamış
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı 'çatı' davasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-11-10 13:33:14

Güncelleme Tarihi: 2017-11-10 13:33:14

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Koruma Müdürlüğünde destek unsur tim komutanı olarak görev icra eden eski astsubay İsa Akın savunma yaptı.

Sanık Akın, 15 Temmuz akşamı komuta katında olduğunu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ve Özel Kalem Müdürü Ramazan Gözel'in, Koruma Müdür Vekili Astsubay Muharrem Uzun'a "Tatbikat var." dediğini, Uzun'un da bunu kendisine aktardığını anlattı.

"AKAR'IN BAŞINA SİLAH DAYADI"

Gözel tarafından koruma personelinin uzaklaştırıldığını, bir süre sonra yaklaşık 20 Özel Kuvvetler personelinin karargaha girdiğini belirten Akın, Gözel'in kendisini nizamiyeye gönderdiğini ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın karargaha giriş yapacağını askerlere haber vermesini istediğini savundu.

Akın, Çolak'ın derdest edilmesine ve koruma müdürü Yüzbaşı Burak Akın'ın vurulmasına şahit olmadığını öne sürdü.

KENDİ ADAMLARIMIZA MI SIKALIM?

Genelkurmay'daki silah seslerinin ardından görüştüğü Astsubay Mahir Eser'in, kendisine, "Levent Türkkan'ın, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın başına silah dayadığını" söylediğini belirten sanık Akın, bunu koruma müdürü Muharrem Uzun'a ilettiklerinde, Uzun'un, "Ne yapalım oğlum, kendi adamlarımıza mı sıkalım?" dediğini öne sürdü.

Darbeciler tarafından vurularak yaralanan Yüzbaşı Akın'a ilk yardımda bulunduğunu savunan sanık Akın, ilerleyen zamanda kendisinin de darbecilerce ellerinin bağlandığını, sonra serbest bırakıldığını iddia etti.

Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak'ın elleri ve gözleri bağlı götürüldüğü esnada müdahale etmek istediğini öne süren Akın, firari eski astsubay Serhat Pasha'nın kendisini engellediğini savundu.

Darbeci olmadığını ve saat 22.40'ta darbecilerce vurularak yaralandığını iddia eden Akın, hakkındaki "FETÖ üyeliği" suçlamasını reddederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, o gece darbeye karışanların kimler olduğunu sorması üzerine sanık Akın, "Benim bulunduğum saatlerde henüz darbe olduğu anlaşılmamıştı." diyerek kimsenin adını vermedi.