Tutuklu sahte hoca: Kadını taciz etmedim o beni taciz etti
İstanbul Esenler'de kendisini 'hoca' olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hakkında 'Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık' suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Burhan Dalğali ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık, sosyal medyada tepki çeken görüntülerle ilgili 'Ben kadını taciz etmedim, o beni taciz etti' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-11-06 15:40:59

Güncelleme Tarihi: 2020-11-06 15:40:59

Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Burhan Dalğali (48), getirildi. Duruşmada müşteki Ebubekir Baran ve taraf avukatları da yer aldı. Emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmeyen sanık Dalğali savunmasında şikâyetçiyle komşusu aracılığıyla tanıştığını, şikayetçinin kendisinin yanına gelerek ondan yardım istediğini öne sürdü. Dalğali savunmasında "Ebubekir bana 'Sen herhalde hocasın' dedi. Ben de 'Biraz anlıyorum fetva veremem hoca değilim' dedim. Ebubekir bana eşiyle tartışma esnasında 3 kere boş ol dediğini, nikâhının düşüp düşmediğini sordu. Ben de kendisine 'Yetkili imam değilim. Fetva veremem yetkili imamlara sor benim bildiğime göre nikâh düşmez' dedim." diye konuştu.

“Bana iftira atıyorlar”

Şikâyetçi şahıstan para almadığını, nikahlarını kıymadığını öne süren Dalğali, "Bana iftira atıyorlar. Hiçbir hoca nikah kıysa bile 3 bin 200 lira para almaz. Nikah kıyma ile kefaretin alakası yoktur. Bana iftira attıkları için müştekilerden şikâyetçiyim. 5 çocuğum okula gidiyor. Ben ve ailem perişan olduk. Tahliyemi istiyorum. Bir nikahtan 3 bin 200 lira para almam zaten uydurma. Ebubekir bana para teklif etmedi. Almadım da. Uyuşturucu kullanıyor parası bitince insanlara bunu yapıyor. Yalan söylüyor" şeklinde beyanda bulundu.

“Bana kumpas kurmuşlar”

Tutuklu sanık Dalğali, sosyal medyada gündem olan görüntülerle ilgili şunları söyledi:

"Bir hafta sonra müşteki beni aradı. Telefonda bana komşusunun hasta olduğunu söyledi. Ben de 'Doktor değilim doktora götür, hastalarla işim yok' dedim. Yanımda arkadaşlarım vardı. Onlar bana 'Bu kişi sana oyun yapıyor sakın gitme' dediler. Ben de telefondaki kişiye beni bir daha arama dedim. Aynı gün beni tekrar aradı. Müşteki ısrar edince tamam dedim, aracıyla beni aldılar. Meğer aracın içerisinde arkada oturan kadınla bana kumpas kurmuşlar."

“Kadın beni taciz etti”

Hep birlikte eve çıktıklarını belirten sanık beyanlarına şöyle devam etti:

"Müştekiye 'Kadının ne hastalığı var' diye sordum. Ebubekir bana 'Kadın hasta değil, kocasından boşanmış benim evime geliyor sürekli bir şey yap' dedi. Bana çay içirdiler. Başım döndü. Beni kadınla bir odaya koydular. Beni kamera görüntüsüne aldılar. Görüntülerde benim kadını taciz etmediğim, onun beni taciz ettiği görülmektedir. O anda korktuğum ve beni öldüreceklerini düşündüğüm için bir şey yapamadım. Konuşmaların kendi lehine olan kısımlarını ses kaydına aldılar. Ertesi gün müşteki beni aradı. Kadının para istediğini, vermezsem şikâyetçi olacağını ve görüntüleri sosyal medyada paylaşacağını söyledi. Para koparmak için yaptıklarını anladım. Daha sonra ismi Seymen olan birisi beni aradı. Bana 'Senin başına gelen olay benim de başıma geldi. 50 bin lira verdim. Sen de 50 bin lira ver kurtul' dedi. Vermeyeceğim dedim, aileme olayı anlattım. Ailem şikâyetçi olmamı söyledi. Ben de kim olduklarını öğrendikten sonra bana kumpas kurulduğunu ispat ettikten sona şikâyetçi olacaktım. Sonra kadın beni aradı. Beni kullandılar beni tehdit ediyorlar dedi. Müşteki uyuşturucu kullanıp arkadaşlarıyla kavga eden birisidir. Benden 5 bin lira istedi kabul etmedim. Müşteki başka insanları da gasp ederek iftira ediyormuş. İstedikleri parayı vermediğim için böyle şikâyette bulundular. Suçsuzum beraatimi istiyorum."

Müşteki Baran: Şikâyetimden vazgeçmem için tehdit etti

Mahkeme başkanı sanığın sosyal medyadaki profiline 'El Ensari' yazmasının sebebini sordu. Sanık da "Öylesine yazdım. Medrese eğitimi aldığım için yazdım. Bir amacım yoktu. Ensar sülalesinden geldiğim için yazdım" şeklinde cevap verdi.

Müşteki Ebubekir Baran ise sanığın dini nikâh tazelemek için evine geldiğini, eşiyle baş başa görüşme isteğinde bulunduğunu, bu isteği kabul etmediklerini ve sanığın kendisinden 3 bin 200 lira para aldığını söyledi. Sanıktan şikâyetçi olduktan sonra sanığın kardeşinin kendisini aradığını öne süren Baran, "Müştekinin kardeşi ifademi geri çekmemi isteyerek 'Seni, aileni, doğmuş ve doğacak olan çocuklarını kurşuna dizerim' diyerek şikâyetten vazgeçmemi istedi. Ben karşı tarafın tehditleri nedeniyle şikâyetten vazgeçtim. Eşim hamileliğin son zamanlarında olduğu için duruşmaya gelemedi. Bu zamana kadar tehditler devam etti. Sanıktan şikâyetçiyim, zararım giderilmedi." dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İddianame; “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık”

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık Burhan Dalğali'nin müşteki Ebubekir Baran ve S.B.'nin dini nikahlarını tazelemek için 3 bin 200 lira para aldığı kefaret parası istediği anlatıldı. İddianamede sanığın parayı aldığında mağdur S.B.'ye "Ayrı odanız var mı eşinle baş başa görüşmemiz lazım" şeklinde talep de bulunduğu, müştekilerin ayrı odaları olmadığını söylediğinde ise sanık Dalğali'nin evden ayrıldığı ifade edildi.

İddianamede Dalğali hakkında, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Ayrıca Dalğali hakkında "677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanuna muhalefet" suçundan 3 aydan az olmamak şartıyla hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.