Yeni soykırım planlarına karşı her zaman uyanık ve dikkatli olmak gerektiğini belirten başkan Mahmut Bıyıklı, birliğin bildirisinde şu ifadelere yer verdi:
Srebrenitsa Soykırımının 27. Yılında soykırımcıların kışkırtıcı tavırlarını ibretle izliyoruz. Bu cesareti nereden aldıklarını çok iyi biliyoruz.
Batıdan esaslı bir şekilde hesap sorulmadıkça batı zalimlere özgüven kazandırmaya devam edecektir.
Biz binlerce yıllık tecrübeyle batıyı artık iyi tanıyoruz.
Batısoykırımlarla dolu bir tarihinin utancını yaşamaktan hep uzak durdu.
Batının dünü de bugünü de ortadadır ve sicili kabarıktır.
Geçmişten günümüze insanlık düşmanları ayak bastıkları her yere kötülük taşıdılar.
Coğrafyamıza bitmeyen bir kin ve ihtirasla kan gözyaşı ölümler sundular.
Özellikle Bosna'da Müslümanları yok etmek amacıyla tarihin en acımasız soykırımlarını geçekleştirdiler.
Soykırım için Bosna'nın seçilmesi elbette tesadüf değildir. Düşman neye düşman olduğunun farkındadır.
Bugün Srebnenistsa soykırımın yıldönümündeyiz.
27 yıldan beri gözyaşları akmaya devam etmekte insanlık yarası büyümektedir.
Unutmama ödevimiz olduğu kadar unutturmama mecburiyetimiz de vardır.
Srebnenistsa 27 yıldan beri herhangi bir yerleşim yerinin adı değildir.
Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük insanlık suçu Srebrenitsa'da işlenmiştir.,
Bu suçu katliam olarak tanımlamak suçluların cürmünü küçültür.
Srebrenitsa vahşeti katliamın ötesinde açık soykırımdır.
Hem Uluslararası Ceza Mahkemesi, hem de BM Savaş Suçları Mahkemesi Srebrenitsa'da yaşanan vahşeti "soykırım" olarak nitelendirmek zorunda kalmıştır.
Yaşanılan acıyı anlatmakta bütün kavramların aciz kaldığı Srebrenitsa artık turnusol vazifesi de görmektedir.
Türkiye için öteden beri sözde soykırım masalları üretmeye çalışan bir takım ülkelerin, Srebrenitsa'da gerçekleşen soykırıma karşı takındıkları ikiyüzlü tutum ortadadır.
Srebnenitsa artık bir semboldür.
Bu soykırım zalimlerin zulmünün zirveye çıktığı aşağılık bir nefretin örneğidir.
Savaş ahlakından bihaber gözü dönmüş ırkçı Sırplar, topladıkları ve günlerce sistematik işkenceden geçirdikleri Bosnalı Müslümanları, evlatlarının ve kardeşlerinin gözleri önünde öldürdükten sonra cesetleri yine onlara gömdürdüler.
Aslında gömülen insanlıktı, vicdandı, merhametti.
Zalimler er ya da geç mutlaka yaptıklarının hesabını verecektir.
Gelecek zamanlarda benzeri soykırımların yaşanmaması adına Srebrenitsa soykırımını sürekli gündemde tutmak gerekmektedir. Hakkında filmler yapılması, nitelikli belgeseller çekilmesi, romanlar yazılması elzemdir.
Gelecek nesiller bu katliamda katkısı bulunan herkesi lanetle anacak ve vicdanlarında bu kara zulmü asla affetmeyeceklerdir.
Srebrenitsa soykırımının 27. Yılında Türk milleti olarak Boşnak kardeşlerimizin acılarını tüm kalbimizle paylaşıyor, Srebrenitsa şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Cenabı Allah zalimlere fırsat vermesin.
