Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bugün Kiev, Harkiv, Odessa, Zaporijya ve Lviv'den Azerbaycan vatandaşlarının da dahil olduğu 2 bin 604 kişinin daha yola çıktığını ve böylece tahliye edilen Türk vatandaşlarının sayısının 8 bin 50 olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, "Vatandaşlarımızın güvenli tahliyesi için planlamalarımız devam ediyor." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon yayınında da savaş başladıktan sonra deniz ve hava sahalarının kapalı olması nedeniyle 25 Şubat'ta kara yoluyla Ukrayna'daki Türk vatandaşlarının tahliyesine başlandığını, dün yola çıkanlarla birlikte 5 bin 850 Türk vatandaşını tahliye edildiğini, 2 bin 200 vatandaşın ise konvoylarla ya da kendi imkanlarıyla ülkeden ayrıldığını belirtti.
Ukrayna'da yaşadıkları şehirler bombalanan Türkler vatana gelmenin huzurunu yaşıyor
Dışişleri Bakanlığı görevlilerinin Romanya ve Bulgaristan geçişlerini kolaylaştırdığı Ukrayna'dan kendi imkanlarıyla gelen Türk vatandaşlarının Hamzabeyli Sınır Kapılarından Türkiye'ye girişleri sürüyor.
Uzun yolculukların ardından yurda giriş yapan vatandaşlar, huzur ve sevinç içinde.
Hamzabeyli Sınır Kapısından giriş yapan Oğuz Yüksektaş, AA muhabirine Ukrayna'da zor günlerin yaşandığını söyledi.
Rusya'nın saldırmasının ardından şehirlerde patlamaların yaşanmaya başladığını ifade eden Yüksektaş, korunmak için ailesiyle birlikte sığınağa gittiğini dile getirdi.
"Bomba sesleriyle uyandık"
Savaşın başladığı gece bomba sesleriyle uyandıklarını anlatan Yüksektaş, "Biz ilk başlarda daha çok doğu bölgelerde bir şeyler olacağını düşünmüştük. Sesleri duyunca şaşırdık, bombalama başladı ve sabaha kadar sürdü. Gündüz de devam etti, giderek yoğunlaşmaya başladı. Bir gece sığınakta kaldık. Daha sonra çıkma kararı aldık ve çıkarken de bombalar patlıyordu. Bizim çıkış yaptığımız köprü 2-3 saat sonra Ukrayna ordusu tarafından güvenlik amaçlı olarak patlatıldı." dedi.
Yüksektaş, Türkiye'ye güvenle geldikleri için mutlu olduğunu da belirtti.
Ukrayna sınırından çıkana kadar büyük stres yaşadıklarını anlatan Yüksektaş, "Barikat noktaları vardı. Gece ilerleyemiyorduk, düşman unsuru sayılıp ateş ediliyordu. 6-7 saatte gideceğimiz yolu 14 saatte gittik, sınırda da saatlerce bekledik. Memleketimize gelince rahatladık. Ailemizle ve sevdiklerimizi bizi merak ediyordu." diye konuştu.
"Her yerde güzel bir şekilde karşılandık"
Caner Acemoğulları ise eşi ve çocuklarının güvenliği için Türkiye'ye geldiğini ifade etti.
Türkiye'ye gelmenin huzurunu yaşadıklarını aktaran Acemoğlulları, şunları kaydetti:
"Saldırıların başladığı ilk gün çocukları okula götürmek için erkenden uyanmıştık ve 16 hava alanının bombalandığını öğrendik. Bizim de evimiz havaalanına çok yakındı. Daha sonra panik yaşanmaya başladı. Herkes market, eczane ve benzin istasyonlarına koştu. Hemen ardından OHAL ve seferberlik ilan edildi. Türkiye doğduğumuz büyüdüğümüz ülke. Ukrayna'da çıktıktan sonra Türk yetkililer sınırlarda çok yardımcı oldular. Her yerde güzel bir şekilde karşılandık. Hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Ukrayna'dan tahliye edilen 74 Kırım Tatar Türkü Türkiye'ye getirildi
Ukrayna'dan kara yoluyla tahliye edilen Kırım Tatar Türkleri Türkiye'ye gelmeye devam ediyor.
Dışişleri Bakanlığının organizasyonuyla Ukrayna'dan dün getirilen, kadın ve çocukların olduğu 45 kişilik gruptan sonra bugün de 42'si çocuk, 21'i kadın 74 Kırım Tatar Türkü, Kapıkule Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı.
Grubu, İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu karşıladı.
İşlemleri yapılan Kırım Tatar Türklerinden akrabalarının yanına gitmeyecek olanlar, Edirne Valiliğince misafirhaneye yerleştirilecek.
Lviv'den 4 çocuğu ve eşiyle gelen Zariya Maya, AA muhabirine, uzun bir yolculuğun ardından Türkiye'ye geldiklerini söyledi.
Ukrayna'da durumun çok kötü olduğunu anlatan Maya, "İnsanlar sığınaklarda yaşıyor, pek çoğu ülkeyi terk ediyor. Çünkü bombalar düşüyor. En çok çocuklar zarar görüyor bu durumdan psikolojik olarak. Bize dua edin, bir an önce bu savaş sona ersin." dedi.
İsmail Rüstem ise çocuk, kadın ve yaşlıların ülkeden çıktığını, erkeklerin savaşmaya devam ettiğini aktardı.
Türk devletine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Rüstem, Türk milletinin her zaman merhametli olduğunu vurguladı.