Dolar

37,9772

Euro

41,6773

Altın

3.708,46

Bist

9.379,83

Dolar

37,9772

Euro

41,6773

Altın

3.708,46

Bist

9.379,83

Dolar

37,9772

Euro

41,6773

Altın

3.708,46

Bist

9.379,83

Ülkelerine dönen Suriyelilerin gerçek sayısı

Esad diktatörlüğünün devrilmesinin ardından Türkiye-Suriye ilişkileri yeni bir döneme girdi. Suriye'yi yakından takip eden gazeteci Yılmaz Bilgen, Suriye'deki son duruma dair görüşlerini paylaştı.

3 Ay Önce Güncellendi

2025-01-19 12:40:59

Ülkelerine dönen Suriyelilerin gerçek sayısı

Bilgen, Türkiye-Suriye ilişkilerinin geleceği, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları ve BM dahil birçok kurum tarafından sayısı açıklanan Suriyelilerin ülkelerine dönüşüyle ilgili Baran Dergisi'nin sorularına cevap verdi…

“BİZİ ‘PEYGAMBER EVLATLARI' GİBİ KARŞILIYORLAR”

Peki Türkiye? Türkiye ile olan ilişkileri bundan sonra nasıl şekillenir?

Bence Azerbaycan örneğinden daha güçlü bir şey olur. Azerbaycan'a kıyasla, Suriye'yle olan ilişkiler Türkiye için yeni ve çok daha güçlü. Daha bir ay öncesine kadar rejim, Osmanlı'ya küfrediyordu.

Birinci küfrettiği şey İsrail falan değildi! Bizim burada Nusayriler falan başka biliyor ama, Esad rejiminin ne kitaplarında ne de uygulamalarında İsrail'e karşı menfi bir duruşları yoktu. Ama Osmanlı, en büyük düşmandı. Bir ay içerisinde, öyle bir devletten, bugün Osmanlı'nın veya Türkiye'nin tarihî ya da gelecekle ilgili en ciddi müttefiki ortaya çıktı. Ben bunun bozulacağını düşünmüyorum. Ümitler falan zaten onun için hopluyorlardı. Biz Şam'a gittik, bütün gazeteciler aynı şeyi anlatıyorlar televizyonlarda. Adamlar bize “peygamberin evlatları” gibi muamele ediyorlar. Her yerde… Ekmek getiriyor, su getiriyor, yolumuzu açıyor, arabamızın lastiği patlıyor, hemen koşuyorlar, değiştiriyorlar. Bu zaten İslâm'ın ruhunda var. Biz o kardeşlik hukukunu 14 yıl boyunca biraz daha pratize ettik. Onun da meyvelerini herkes toplayacak.

İSRAİL'İN SURİYE TOPRAKLARINI İŞGALİ

İsrail'in Suriye'deki hamlelerine dair nasıl bir tahlilde bulunursunuz?

Devrimin gerçekleştiği anı bir fırsata çevirip, devrimin bileşenlerini, mesela HTŞ ile arası çok iyi olmayan grupları filan tahrik etmek istediler. Daha da devam ediyorlar işte. Kuneytre'de yer alan bazı bölgelerde, Golan'da -zaten o sınırı da aştılar- orada bir şeyi göstermek istiyorlar: “Bak, bu devrim falan değil, onlar bunları yaptı, biz de bunu fırsata çevirdik” pragmatizmi... Ama öyle değil. Çıkacaklar, defolup gidecekler! Az önce de dediğim gibi… O iç bünye, kendi teşkilatını, nizami anlamda ordusunu, ekonomisini, yönetimini, hükümetini falan düzgün bir şekilde stabilize ederse, normalize ederse, İsrail bugün değilse bir ay sonra, on gün sonra defolup gidecek. Burası Lübnan değil. Orada kalma şansları yok!

TÜRKİYE'DEN ÜLKELERİNE DÖNEN SURİYELİLERİN SAYISI

Suriyelilerin geri dönüşü ile ilgili hükümet tarafından bir telaş görülüyor. Habire kamuoyunun önüne çıkıp geri dönenen Suriyelilerin -kelle hesabı- sayısını bildiriyorlar. Siz bu telaşı neye bağlıyorsunuz?

Yanlış! Değişen durumu doğru okumak lazım artık. Yani üç beş ırkçının, faşistin, üç beş bozguncunun tatmini veya onların memnuniyeti için bunun yapılmasını doğru bulmuyorum.

Rakam yayınlamak bana doğru gelmiyor. Çünkü artık yeni bir Suriye var. Bu insanlara farklı bakmak lazım. Biz şu an bu meseleyi bir “milli güvenlik sorunu” olarak değerlendiriyoruz. PKK-PYD meselesi!.. Bakanlarımız, Cumhurbaşkanımız ya da devlet… Her aklı yeten, namus sahibi, vatan evladı insan bu tehlikeyi, bu kuşatmayı gördü…

Hal böyleyken, halen “20 bin gitti, 50 bin gitti…” Yani ben bunları doğru bulmuyorum. Çünkü orada istikrar olursa, Suriye kendine gelir zaten. Kim kalır yani? Ben Almanya'da dört yıl kaldım, her gün bana kabûstu… Kim ister başka ülkede kalmayı? Normal yüzde 99'u Halep'te en kötü şartlarda yaşar. Ar damarı olan, kendi vatanı varken, İstanbul'da en iyi şartlarda bile yaşamak istemez. Biz artık Suriye'nin kendi istikrarına çalışmamız lazım.

“ÜÇ-BEŞ IRKÇININ GÖNLÜ HOŞ OLSUN DİYE…”

Şu andaki duruma bakıldığında, geri dönüş meselesinin hangi noktada olduğunu söyleyebilirsiniz? Sizce bunun için gerekli imkânlar hangi seviyede?

Sonuçta bu insanlar, bu sermaye giderse düzelecek. İnsanlar gitmezse düzelmez ki. Yani o yetenek, o birikim oraya taşınacak. Ama şu an böyle rakamlar vermek kötü. Çünkü orada en birinci sorun ev. Bu insanların evi yok, barkı yok. Böyle rakamlar vererek bence insanları incittik, daha da fazla incitmenin alemi yok. Son dönemde incitildi bu adamlar. Ekmeği elinden alındı, atıldı. Okula giden, işi gücü olan insanlar… Bundan sonra bir ders almak lazım. Maalesef kötü yönetiliyor bu göç işi… Bu açıklamalar da bence talihsiz… Bıraksınlar artık! Tamam, elbette gidecekler, gitsinler… Ama bence gereksiz ve doğru yönetilemiyor. Bu göç meselesinin yönetimi ilk günden beri yanlıştı zaten. Gönderme de yanlıştı. Bugün, “o gidiyor, bu gidiyor”... Yani şu an yeni bir durum var. Herkes Suriye'de olmak istiyor ve geçmişi kapatıp yeni sayfa açalım derdinde. Biz hala geçmişin argümanıyla, üç-beş ırkçı soysuz faşistin gönlü olsun diye durmadan yok o gitti, bu gitti demek doğru bir tavır değil!..

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara