Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Başkanı Uğur Yıldırım, dernek adına bir yazılı açıklamada bulundu. Türkiye genelinde bazı adayların mültecilerle ilgili “faşizan vaad”lerde bulunduğunu dile getiren Yıldırım bu vaatlerden ilkinin Bolu'da gerçekleştiğini belirtti.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın "popülist" bir tavırla Kuran-ı Kerim'i öperek görevine başladığını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
SURİYELİLERİN AŞEVLERİNDEN FAYDALANMALARINI DA YASAKLADI
"Kuran'ın emirlerine aykırı talimatıyla Suriyeli mültecilere yapılan ayni ve nakdi yardımları durdurdu. Hatta Suriyelilerin aşevlerinden faydalanmalarını da yasakladı. Bunun yanı sıra seçim vaatlerine yabancı uyruklu vatandaşlara iş yeri açma ruhsatı vermeme hedefini eklemiş olan Özcan'ın ilerleyen günlerde bu hususta da harekete geçeceği tahmin ediliyor. Söz konusu kararlar insan hakları bağlamında bir garabet olup ulusal ve uluslararası insancıl hukuka aykırıdır. Suriyeliler yasal olarak bu ülkede bulunmaktadır. Çalışma haklarıyla ilgili yasal çerçevede hareket edilmektedir. Söz konusu söylemler Avrupa'daki (en fazla Türk vatandaşlarının mustarip olduğu) ırkçı söylemlerden farklı değildir."
Yıldırım, savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınmış insanların ayrımcılık, ırkçılık ya da yabancı düşmanlığıyla karşılanmasının, Türk insanının insani değerlerine de dini değerlerine de Türk milletinin kültür ve ananesine de yakışmadığını vurguladı.
Bolu Belediye Başkanının aldığı kararla göçmen ve yabancı düşmanlığı yaptığını aktaran Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA SEVK EDECEK
"Popülist bir söylem ile toplumun bir kısmını açık hedef haline getirmektedir. Halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek, farklı olan herkesi düşmanlaştıran bu tür açıklamalar sosyal çatışma riskini artırdığı gibi toplumsal barışı da zedelemekte, birlikte yaşama ruhuna zarar vermektedir. Türkiye yaptığı insani yardımlar ile dünyanın en cömert ülkesi iken, çoğu kendi emeği ile çalışarak yaşayan Bolu'daki sadece 2 bin 300 Suriyeli insanı 'sorunlaştıran' ve 'düşmanlaştıran' dili kınıyoruz. Buradan çağrımızdır. Bolu Belediyesi eğer vatandaşlarımızın da aç olduğunu ve yiyecek ekmeğe muhtaç olduğunu söylüyor ve bu nedenle Suriyelileri bir tas çorbadan men ediyorsa, bununla ilgili kampanyasını hemen başlatsın ve yardım toplasın. Bizler de en önde üzerimize düşeni yapalım."
"Belediye başkanımıza çağrımızdır. Fakir fukaranın ekmeğiyle oynamayın." ifadesini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Mağdur ve mazlum olan insanların ahını almayın. Ne belediyemizin ne ülkemizin ne de milletimizin imkanları aşevinde kuyrukta bekleyen insanların geri çevrilmesini gerektirmez. Bu yanlış karardan insaniyet namına vazgeçilmesini temenni ediyoruz. Eğer bu faşist uygulamadan vazgeçilmezse ayrımcılık suçu başta olmak üzere belediye başkanı şahsında ve idari işlemlerine karşı her türlü yasal mücadeleyi vereceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. İnsanlık vicdanıyla hareket eden tüm insani yardım derneklerimizi de Bolu'da mağdur ve mazlum insanların kimliği, mezhebi, meşrebinin sorulmadığı ve herkesin istifade edebileceği aşevleri kurmaya çağırıyoruz. Ta ki Bolumuzda tek bir insan dahi girdiği çorba sırasından çıkartılmasın."
İNSANLIKTAN YANA NET TAVIR ALMAYA DAVET EDİYORUZ
Bolu halkını, Özcan'ın aldığı karara karşı çıkmaya ve Suriyeli sığınmacılarla dayanışmaya çağıran Yıldırım, CHP yönetimine yönelik de "Irkçı açıklamalar ve tutumlar sergileyen Bolu Belediye Başkanını uyarmaya ve bu durum karşısında insanlıktan yana net tavır almaya davet ediyoruz." ifadesini kullandı.