Ümit Kocasakal'dan, Rasim Ozan’a sert sözler: İnsanda yüz olur
İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal kendisine yönelik hakaretlerde bulunan Rasim Ozan Kütahyalı’ya sert yanıt verdi. Kocasakal ‘İnsanda biraz yüz olur'' ifadelerini kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2021-06-02 20:07:27

Güncelleme Tarihi: 2021-06-02 20:07:27

Rasim Ozan Kütahyalı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, Açık ve Net'e konuk olan eşi Nagehan Alçı'ya ültimatom verdi. Programa katılan hukukçu Ümit Kocasakal ile Nagehan Alçı arasında yaşanan gerginlik sonrası paylaşımlar yapan Kütahyalı, ''Nagehancım bunlar bizim köpeğimiz" açıklaması ile tepki çekti.

Kütahyalı'ya sosyal medya üzerinden çok sayıda tweetle yanıt veren Kocasakal, şu ifadeleri kullandı:

''Onca rezillikten sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi halen konuşma cesareti gösterebilen Nagehan Alçı'ya FETÖ'nün Ergenekon kumpasları dönemindeki ödenmemiş faturaları hatırlatmam, Ulu Önder'e bağlılığımız anlaşılan hem kendisinin hem de eşi R.O.K'nın kimyasını bozmuş.

Öyle bozmuş ki bay R.O.K tam da kendisinden beklenen üslup ve seviyede bana saldırmış. Marmara'daki deniz salyası (musilaj) önemli. Ama asıl mücadele edilmesi gereken bu tür “salya” lar ve salyalılar! Bu bir sosyal musilaj.

Bu arkadaşın, Boşnak yurttaşlarımız hakkında söylediği, kusma hissi yaratan iğrenç, rezil sözler hafızalarda. İnsanda biraz yüz olur.

Ben hayatta kimsenin kontenjanında olmadım, karşıtlık veya yandaşlık üzerinden hareket etmedim. Doğru veya yanlış hep inandıklarımı savunup söyledim. Çizgim de belli. Kimin ne söylediğinden ziyade kendime olan inancım ve saygım önemli. Böyle yaşadım böyle öleceğim.

Kimin kimlerin hizmet ve emrinde olduğu, kimlerin ”köpekliğini” yaptığı, kimlerin FETÖ'ye ve PKK'ya hizmet ettiği, hangi “rol” lere soyundukları ortada. FETÖ kumpasları ve açılım rezilliğinde bu ikilinin (tencere ve kapak) yapıp söyledikleri de ortada. Arşiv orada.

Biz, FETÖ kumpaslarına direnip, Fetö hakimlerine hukuku hatırlattığımız için yargılanırken, Barodaki odam FETÖ tarafından kurşunlanırken, darbe gecesi herkesin sinip beklediği ortamda gece 01'de resmi internet sitemizden darbeye karşı bildiri yayınlarken bunlar ne yapıyordu?

Bay R.O.K'un şu sözleri neler yaptığını açıklıyor: “Zekeriya Öz'ün heykelinin dikilmesi lazım”, 27.11.2013 “Hocaefendiye açık mektup” başlıklı ve “Muhterem hocam” diye başlayan yazısından “Hizmet Erlerinin devlet kademelerinde görev alması anaların ak sütü gibi haklarıdır.”

“Hizmet mensupları devlete sızmaz, devlete girer ve istediği her pozisyonda çalışır. “, “Bana şu ana kadar yapılmış hakaretlerin çoğunluğu Hizmet'in haklarını savunmam sebebiyledir”, “Gülen'in devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılmazdı”

Nasıl, çok kandırılmış gibi mi görünüyor? Asıl FETÖ'nün bunun heykelini dikmesi gerekir, değil mi? Ya bu zatın, açık kaynaklarda yer alan, mobilya parasını ödememek için bir esnafı Fetöcü ilan etmekle tehdit etmesi?

Aynı zatın 20.04.2017 tarihinde Kürdistan TV'ye verdiği mülakatta “Türkiye'nin en büyük dostu Peşmerge Yönetimi ve Barzani'dir.Yeni açılım sürecinde kesinlikle sayın Barzani'nin fikirleri alınacak ve bu süreç onun yardımıyla tamamlanacaktır” sözleri? Bunları nereye koyacağız?

Peki N.A'nın asker eşlerine yönelik “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de güneydoğudaki gaziler için marif takvimine soyunsun” sözlerine ne demeli? Tam tencere ve kapak değil mi? Daha ne rezillikler var. Arşiv ve musilaj geniş. Tefrika olur.

Bu arada bazıları sırf bu bankada hesapları var diye yargılanırken yalı almak için Bank Asya'dan alınan 5 milyon dolar kredi geri ödendi mi, yoksa hizmet bedeli miydi? E artık Zekeriya Öz'ün heykelini bahçenize diker, o mahur beste çaldığında birlikte ağlaşırsınız!

Şimdi tekrar söylüyorum: Bu ikilinin (tencere ve kapak) çok sayıda ödenmemiş faturası var. Bay R.O.K'nın bizzat ikrar ettiği “Muhterem Hoca” sına bağlılığı ve hizmetleri ortadayken, halen kimler tarafından korunup kollandığı da merak konusu.

Bu ikilinin, tamamen maksatlı ve kurgulu olarak saldırı, yalan ve hezeyanlarını ciddiye ve dikkate alıp da bunun üzerinden şahsıma haksızca ithamlarda bulunanlara da sadece üzüntülerimi bildiririm. Canınız sağolsun ancak lütfen tuzağa düşmeyiniz.

Bunlar gibiler birisiyle ilgili kötü bir şey söylüyorsa bu iyidir! Asıl iyi bir şeyler söylerlerse bu düşündürücü olur. Bunlarla göğüs göğüse çarpışmayı sonuna kadar sürdüreceğim, yalnız kalsam bile.

Bu arada yargıyı bir de bu tür “musilajlarla” meşgul etmenin de anlamı ve gereği yok. Değmez. Tarih ve kamu vicdanı, büyük Türk Milleti herkesle ilgili hükmünü verir, ödenmemiş faturalar da bir gün mutlaka ödetilir, tahsil edilir. Ama kin ve öfkeyle değil, hukuk ve adaletle.''