Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ''Önümüzdeki 5-6 günlük sürede tedbirlere yeteri kadar uymazsak o sürenin sonunda artık çok uğraşsak da bu durumu kontrol altına almamız çok zorlaşabilir. O yüzden ilk olarak bu vaka artış hızını yavaşlatmak zorundayız. Aksi takdirde hem çok kayıp verebiliriz hem de sağlık sistemine çok ciddi bir yük biner ve sistem bunu taşıyamayabilir" ifadelerini kullandı.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs salgını ile mücadelede Türkiye'nin çok kritik bir dönemde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, şu anda oldukça ciddi bir vaka artış hızıyla ilerlediklerini ifade ederek, "Dolayısıyla kontrol etmemiz gereken vaka sayısı gittikçe de artıyor. Yani 9-10 bin vaka varken olayı kontrol altına almakla 100-150 bin vaka olduğu zaman kontrol altına almak çok farklı. Ve önümüzdeki 5-6 günlük sürede tedbirlere yeteri kadar uymazsak o sürenin sonunda artık çok uğraşsak da bu durumu kontrol altına almamız çok zorlaşabilir. O yüzden ilk olarak bu vaka artış hızını yavaşlatmak zorundayız. Aksi takdirde hem çok kayıp verebiliriz hem de sağlık sistemine çok ciddi bir yük biner ve sistem bunu taşıyamayabilir. Dolayısıyla önümüzdeki 5-6 günlük sürede o ciddi tedbirleri almazsak sıkıntı doğacaktır. Fakat bu dediklerim de yanlış anlaşılmasın. Bunu hastalığa karşı '5-6 gün sonra gevşeyebiliriz' anlamında demiyorum. Bu iş daha uzun sürecek; ama bu 5-6 günde bu tedbirlere sıkı bir şekilde uymalıyız" dedi.
"KONTROLLÜ YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Prof. Dr. Ceyhan, dünyada son vaka görülene kadar salgın riskinin koronavirüsü kontrol altına almış ülkelerde de devam edeceğini savunarak, "Örneğin Çin, Güney Kore, Japonya bu işi kontrol altına almaya başladı; ama en ufak bir şekilde gevşerlerse ve diğer ülkelerde de vaka görüldüğü için virüs çok rahatlıkla oraya girip 2'nci bir salgın dalgası başlatabilir. Bu bizim için de geçerli. Biz ülkemizde kontrol altına alsak bile diğer ülkelerde salgın devam ediyorsa biz yine eski hayatımıza, 11 Mart öncesine dönmeyeceğiz. Yine kontrollü bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Belki bazı şeyler biraz daha gevşetilecek; ama kontrollü yaşama devam edeceğiz, bu da çok kısa bir süre gibi görünmüyor. Biz bunu birkaç ayda kontrol altına aldık diyelim; ama dünyada bu virüs mutasyona uğrayıp bulaşıcılık özelliğini kaybetmezse 1 yıla yakın bir süreden önce olması mümkün değil gibi görünüyor" dedi.
"1 YILDAN ÖNCE BİTMESİ KOLAY GİBİ GÖRÜNMÜYOR"
Prof. Dr. Ceyhan, salgının bitmesinin 3 yolu olduğunu ifade ederek, "Bunlardan biri salgın çok hızlı yayılır ve insanlığın yarısı hastalığı belirtili ya da belirtisiz bir şekilde geçirir ve bağışıklık kazanır, o zaman bitebilir. 2'nci olarak bir aşı bulunabilir. Son yol da virüsün bu arada bir mutasyona uğrayıp, bulaşıcılık özelliğini kaybetmesidir ki bu bazı grip salgınlarında görüldü. Örneğin bu mutasyon nedeniyle sars virüsü 8 ayda bitmişti. Eğer mutasyon olmazsa bu virüste bu işin bütün dünyada koronavirüs vakalarının bitmesi 1 yıldan önce kolay gibi de görünmüyor" diye konuştu.
"AŞI KESİNLİKLE BULUNACAK DİYE BİR GARANTİ YOK"
Prof. Dr. Ceyhan, aşı geliştirmenin yıllar içinde olabilecek bir şey olduğunu söyleyerek, "Örneğin bazen haberler çıkıyor 'aşı bulundu' diye. Aslında orada bahsedilen 'biz bir molekül bulduk ve bu bir aşı adayı' demek. Onun arkasından hayvan deneyleri yapılacak, 4 fazda insan deneyleri yapılacak, bunların sonuçları alınacak; ancak etkin ve güvenilir olduğu gösterilirse insanlara uygun bir aşı haline gelecek ve sonra da bu üretilecek. Pandemi hastalıklarla da en büyük sıkıntılardan biri bütün dünyanın aynı ilaca ihtiyaç duymasıdır. Dolayısıyla bütün dünyaya yetecek şekilde aşı geliştirilmesi daha uzun bir zaman da alabilir. 'Aşı kesinlikle bulunacak' diye bir garanti yok; çünkü bulunamayabilir, bulunsa bile bunun 1 sene önceden insanlara uygulanması ve bütün ülkelerde birden uygulanması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
"EĞER TEDBİRLERİ İYİ ALIRSAK VAKA ARTIŞ HIZIMIZ YAVAŞLAR VE DÜZELİRİZ"
Türkiye'nin salgının başında çok iyi bir mücadele verdiğini de ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, "Türkiye baştan beri yani savaşın ön cephesinde iyi bir mücadele verdi. Dolayısıyla biz virüsü ülkeye geç soktuk ve bu bize 2 avantaj sağlamış oldu. İlk olarak arka planda daha iyi hazırlanma şansımız oldu, ikinci olarak diğer ülkelerin deneyimlerini gözleme ve onlardan ders alma şansı sağladı; fakat bu ikinci cephede iş çok daha zor. Çünkü 1'nci cephede tamamen devletin yaptıkları önemliydi ama 2'nci cephe daha zor çünkü orada devletin yaptıkları yetmiyor. Bireysel koruma önlemleri lazım, kurumsal önlemler lazım, belediyelerin yapacakları lazım ve medya önemli, bütün bunların hep birlikte uyum içinde çalışması lazım. 'Bu bizde gerçekleşti mi?' diye bakarsak vaka artış hızlarına bakarsak çok iyi bir sınav vermiyoruz şu anda. Fakat son 1-2 gündür sokağa çıkmaların azaldığını görüyoruz. Eğer bu konuda daha duyarlı hale geldiysek bunun da etkisini 1 hafta sonra göreceğiz. Örneğin bugün virüsü alanlar ortalama 5-6 günden sonra belirtileri çıkacak. Biz şu anda 1 hafta önce bulaşan vakaları görüyoruz. O halde demek ki 5-6 gün bu artış devam edecek. Biz şu an geri dönülmez bir yolda değiliz. Eğer tedbirleri iyi alırsak vaka artış hızımız yavaşlar ve düzeliriz" dedi.